BİZE ULAŞIN
ABD’de 25 Mayıs’ta George Floyd’un, polis tarafından öldürülmesinin ardından başlayan ve Avrupa’ya sıçrayan protestolarda, Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Tarihi Brüksel Adalet Sarayı önünde toplanan yaklaşık 10 bin kişi Floyd cinayetini, artan ırkçılığı ve polis şiddetini protesto etti.
Eylemcilerden bir grup daha sonra, Chaussée d'Ixelles, Boulevard de Waterloo, Matongé, Naamsepoort semtlerinde çöp kutularını ateşe vererek, barikatlar kurdu. Grup, çevrede bulunan dünyaca ünlü markaların mağazalarının camlarını kırarak, yağma yaptı.
Polis, tarafından yapılan açıklamada 150’den fazla kişinin gözaltına alındığı bildirildi.
Seçkin butikler ve lüks restoranların bulunduğu Ixelles kent polisi sözcüsü, “Elsensesteenweg'de durum böyleydi. Waterloolaan'da en az bir mağaza yağmalandı. Şimdi katı önlemler almak mahkemelerin sorumluluğunda.
Brüksel şehri sivil bir partidir ve isyanları GAS cezaları ile kovuşturur ”dedi.
Brüksel Belediye başkanı Philippe Close, bu sağlık krizi sırasında kamu düzeni, ifade özgürlüğü hakkı ve halk sağlığı arasındaki dengeyi korumanın “çok hassas” olduğuna dikkat çekerek, "Diğer dünya şehirleri gibi Brüksel de George Floyd öldüğünde ortaya çıkan küresel duyguya kör kalamazdı. 11.10.000 katılımcı mesajlarını barışçıl ve sessizce iletti. Gösterinin sonunda, yaklaşık yüz suçlu polise meydan okumaya ve altyapıyı yıkmaya başladı. Derhal isyancıları kazıp tutuklama emrini verdim. ” dedi.
Belçika Başbakan’ı Sophie Wilmès, “İnsanlar kendilerini ifade edebilmeli, ancak bu arada fotoğrafları da gördüm. Sağlık telafilerini dikkate alan hiçbir alternatif bulunmadığı için üzgünüm. Virüse karşı haftalarca ateş hattında olan insanların çabalarına saygı gösterilmiyor ”dedi.
Belgian Network for Black Lives (BNFBL) sözcüsü Ange Kaze, "George Floyd'un ABD'deki cinayeti, birçok insanı feci bir şekilde sarstı. Birçok insan, siyah insanlara karşı sistematik olarak kullanılan polis vahşetinden bıktı" dedi.
