BURSA (İHA) - Halk arasında ay ışığının denize, suya yansıması olarak tanımlanan, fotoğraflara ve şarkılara konu olan yakamozun gerçekte başka bir manaya geldiği açıklandı.
İnternette " www.denizce.com " sitesinde yayınlanan bilimsel açıklamaya göre, yakamoz, latince ismi "Noctiluca Milliaris" olan ateşböceğinin denizde yaşayan versiyonu türünde bir canlı olarak tanımlanıyor. Milimetrik boyutlarda bir plankton olan bu canlının vucüdunda Luminisens maddesi bulunduğu için kendilerine dokunulduğu zaman ışık saçıyorlar. Aslında yanlış bilinen yakamoz durumu, bu canlılardan milyonlarcası bir araya geldiğinde, geceleri bir kayık veya bir balık sürüsü geçtiğini zaman bu canlılara çarparak ışık çıkartmaları sonucu meydana geliyor.
Habere göre, balıkçı sandallarında o yüzden ucunda oturulacak bir yer olan yüksek bir direk bulunuyor. Gırgır motorlarının köprülerinin çok katlı ve en üst kattan bile kumanda edilebiliyor olmalarının bir sebebi de bu oluyor. Buna göre, balıkçılardan biri buraya oturarak, ay olmayan gecelerde, balıkların yakamoz yaparak geçtikleri yolları görerek dümenciyi oraya yönlendir veya doğrudan kendileri tekneye (gemiye) kumanda eder. Lüfer avlarken lüks ışığının kullanılma sebebi de budur. Çünkü, ışık, balık gelsin diye değil, misinanın dokunarak çıkardığı ışıktan lüfer korkmasın diye, yakamoz ışığını öldürmek için kullanılır.
Yakamozun, denizde uzun floresan lambalar yanıyormuş gibi olağan üstü bir an olduğu belirtilen yazıda, bilinenin aksine ışığı daha baskın olacağı ve görülemeyeceği için yakamoz durumunda ayın olmaması gerektiği kaydediliyor. Yazıda yakamoz durumu şöyle ifade ediliyor:
"O kadar muhteşemdir ki, o anda tüm romantizm biter sanki uzaylılar gelmiş gibi denize yönelirsiniz. Yakamozlu ve ay ışıksız gecelerde denize girince bu canlılara dokunarak pırıl pırıl uzaylı gibi olursunuz. Özellikle gece dalışlarında (scuba) dalış sonrası su yüzeyine çıkınca yakamozlar binlerce yıldız halinde parmaklarınızın arasından büyüleyici biçimde geçerler".