BİZE ULAŞIN
ANKARA (İHA) - Türkiye'de tavşan etine yatırım miktarı giderek artıyor. Önceki yıllarda tüyleri tekstilde hammadde olarak kullanılmak üzere yetiştirilen ve et tüketimi için oldukça az arz edilen Angora tavşanının yerini etçilikte kullanılan Yeni Zellanda tavşanları alıyor. Az sermayeyle kısa zamanda çok fazla ürün alınabilen tavşan besiciliği, Mudurnu'da sözleşmeli çiftlikler kurma yöntemiyle yaygınlaşıyor.
Perla Tavşancılık'ın sahibi ve Genel Müdürü Emre Akduman, hedeflerinin tavşan çiftliklerinin sayısını her geçen gün arttırarak en kısa zamanda küçük çaplı 10 bin kadar çiftlik kurmak ve başlı başına bir sektör oluşturmak olduğunu söyledi. Akduman, 2004 yılı ortalarından itibaren yaptıkları sözleşmelerle kısa zamanda 30 çiftliğe ulaştıklarını ve Siirt'ten Denizli'ye kadar Türkiye'nin birçok yerinden talep geldiğini anlattı. Bu işi yapmak için yaklaşık 2 bin 500 dolarlık bir sermaye gerektiğini ifade eden Akduman, sözleşme gereği üreticilere yemi de kendisinin verdiğini ve ne kadar ürün çıkarsa almayı garanti ettiğini bildirdi. Üreticilerin yüzde 100 kar edebileceğini savunan Akduman, tavşanların hızlı üremeleri ve büyümeleri nedeniyle 90 günde kesim aşamasına gelebildiğini anlatarak, tavşan etinin hem kırmızı etten yüzde 20 daha ucuz, hem de daha sağlıklı olduğunu söyledi. Az sermayeyle yapılabilen bu işte çok yoğun çalışılmadığını da dile getiren Akduman, "Kapalı alanı olan ve 20 hayvana bakacak herkese tavsiye ederim. Çünkü hiçbir yatırım bu kadar sürede bire 2 vermez. Bu iş küçük alanlarda az emek ve sınırlı yatırım araçlarıyla yapılabilir. Bu nedenle Anadolu'da birçok insanı istihdam etmiş oluruz" diye konuştu.
Tavşanın tüyünden, gübresine, tırnağından, böbrek yağına, hatta beynine kadar birçok yönünden faydalanılabileceğine değinen Akduman, gerçekleştirdikleri projeyle ilk
etapta yalnızca eti için üretim yapacaklarını; ancak daha sonra et fiyatının inmesini sağlamak amacıyla yan ürünlerini de piyasaya süreceklerini belirtti. Türkiye'nin yıllık tavşan eti üretiminin yaklaşık 2 ton olduğunu açıklayan Akduman, üretimin yalnızca iç piyasada satışının yapıldığını, ihracat için ise Belçika ve ABD ile görüşmelere başlandığını ifade etti. 2005 yılında üretimi en az 10 tona çıkarmayı hedeflediklerini bildiren Akduman, ihracat yapmak içinse 30 tona ulaşılması gerektiğini vurguladı.
Tavşan etinin yurt dışında hem çiftçiler için oldukça kazançlı bir gelir kaynağı olduğunu, hem de neredeyse tavuk eti kadar tüketildiğini vurgulayarak, "Tavşanı her türlü ürününü kullanıp, fiyatlarını belli bir noktaya çektikten sonra ihracat potansiyeli daha da yüksek olacaktır. İhracatta her şeyden önce Çin gibi bir pazar var. Çin'de sadece 1 milyon aile bu işi yapıyor. Meksika'da tüketilen etin ise yüzde 70'i tavşan eti. ABD'de de tavuk etiyle birebir gidiyor" diye konuştu.
Türkiye'de tavşan etinin çok fazla tanınmadığı ve faydalarının bilinmediğini anlatan Akduman, bu konuya Türk insanının duygusal yaklaştığını belirterek, "Birçok insan bugüne kadar işlenmemiş tavşan eti gördü. Pek güzel bir görüntüsü yok; ama biz dönerden, çöp şişe, pirzoladan köfteye kadar biz bu etleri işliyoruz. Bu konuda duygusal da davranıyoruz. Hepimiz çizgi film kahramanı Bugs Bunny'le büyüdük, ancak kuzu da şirin. Tavşan kolestrolü en düşük et, demir, amino asit ve C vitamini yönünden de çok zengin" şeklinde konuştu. Akduman, tavşan etini Türk insanına sevdirmek içinse 9 farklı ürünü piyasaya sunduklarını belirterek, tavşan etinin insanları zayıflatma ve hücre yenileme gibi birçok ette olmayan özelliklerinin bulunduğuna dikkati çekti. Tavşan yetiştiriciliğinin oldukça zahmetsiz bir iş olduğunu ve 50 tane kafesi bir yere sığdıracak kadar yeri olan herkesin kolaylıkla bu işi yapabileceğini söyleyen Akduman, sözleşme yaptığı çiftçilere anaç tavşan ve yem verdiğini ve gerekli denetimleri de yine kendilerinin yaptığını dile getirdi.
Türkiye'nin dağ köylerinde 100 milyona muhtaç insanların yaşadığına dikkat çeken Akduman, tavşan çiftliklerinin yaygınlaşarak, tavuk eti konusunda yaşanan tartışmaları nedeniyle kapanan ve tüyü için yetiştirilmeye çalışılan; ancak iş tutmayınca atıl durumda kalan yaklaşık bin 200 tavşan çiftliğini tekrar hayata geçirmeyi amaçladıklarını anlattı. Akduman, "Bu sayede Anadolu köylüsüne bir katkımız olacak. Farklı bir alternatif sunacağız. Tıpkı tavukçuluktaki gibi binlerce insan bu işten ekmek yiyecek" dedi.
