HABER

Yemen hükümetinin BM Özel Temsilcisi Griffith'e tepkisi

Yemen hükümet yetkilileri, ülkede stratejik önemi haiz Hudeyde ili başta olmak üzere BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffith'i görevinde yetersiz olmakla suçluyor

SANA (AA) - MURAD EL-ARİFİ - Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffith, Ülkenin stratejik öneme sahip Hudeyde ilinde yaşanan krize ilişkin elde edilen başarılar hakkında açıklamalar yaparken, Yemen hükümeti, bölgede Husilerle çatışmaların yeniden patlak verdiğini ifade ediyor.

Hudeyde ili ve limanlarında yeniden yerleşimin öncelikli maddeleri arasında yer aldığı mutabakatın, Yemen'de hükümet güçleri ve Husiler tarafından İsveç'in başkenti Stockholm'de Aralık 2018'de BM himayesinde imzalanmasından bu yana yürürlüğe geçmesi konusunda anlaşmazlıklar yaşanıyor. Tarafların anlaşma maddelerini yorumlamada yaşadığı anlaşmazlık varılan mutabakatın uygulama aşamasına geçmesini erteliyor.

BM Özel Temsilcisi Griffiths, Stockholm Anlaşması uyarınca Husilerin; Hudeyde, Salif ve Ras-Issa limanlarından çekildiğini ifade ederken Yemen hükümeti, Husileri Stockholm Anlaşması'nı ihlal ederek söz konusu limanları Husilere ait militanlara teslim etmekle itham ediyor. Yemen hükümeti, ayrıca Griffith'i, uhdesine aldığı görevinde yetersiz olduğu ve bu görev sırasında sadece profesyonel kazanım elde etmeyi amaçlamakla suçluyor.

Yemen hükümetine bağlı saha kuvvetleri komutanlarından Abdu Hazım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hudeyde'deki limanlardan çekildiği ifade edilen Husilerin, yerlerini sahil güvenliğe ait üniformalar giyen Husilere bıraktığını savundu.

"Griffiths, sahadaki durumu değiştirmek istiyor ancak görevinde yetersiz biri. BM temsilcisi, bölgedeki görevi sırasında mesleki tecrübe edinmek istiyor." diyen Hazım, Griffiths, ne Stockholm Anlaşması'nın uygulanması ne de çatışmaların sonlandırılması konusunda şu ana kadar başarılı olduğunu dile getirdi.

Hazım, Kızıldeniz kıyısında, Husilerin kontrolü altında, güney ve doğudan da hükümet güçler tarafından çevrelenmiş Hudeyde ili ve çevresindeki çatışmaların hala devam ettiğine dikkati çekti. Komutan Hazım, Husilerin son iki günde bölgeyi hedef aldığı saldırılarda 2'si kadın 3 kişinin yaşamını yitirdiğini, bir ailenin tüm fertlerinin yaralandığını aktardı.

- Ürdün'de BM yetkilisi olmaksızın yapılan pazarlık süreci

Öte yandan Stockholm Anlaşması'na göre Husilerin çekileceği Hudeyde, Salif ve Ras-Issa limanlarının gelirlerinin müzakere edildiği Amman'daki toplantılarda makul bir neticeye varılamadı.

Anlaşmaya göre, Husilerin çekilmesinin ardından liman gelirlerinin senelik 10 milyonlarca doları bulan geliri, Hadi hükümetinin denetiminde olacak olan Merkez Bankası'na tahvil edilecekti. Ancak Yemen hükümeti ile Husi heyetlerinin yer aldığı ve üç gün devam eden müzakerelere BM temsilci katılmadı.

Sana Stratejik Araştırma Merkezi çalışanları Hannah Patchett ile Spencer Osberg tarafından hazırlanan raporda, Amman'daki görüşmeler, "başka bir ülkeye yapılan ziyaretten ibaret" şeklinde değerlendirildi.

Raporda, ekonomi ve mali meselelerin anlaşmanın öncelikleri olmasına rağmen BM'nin ekonomik anlaşmanın mimarı olmakta isteksiz göründüğü belirtildi.

Ekonomi meselesinin ilk sırada geldiğinin altı çizilen raporda, ancak Griffiths'in ofisinde çalışan 90 görevliden sadece 1'inin ekonomi uzmanı olduğu bunun da Griffiths'in meselenin bu boyutu karşısındaki isteksizliğini açıkladığı şeklinde değerlendirildi.

- Yemen hükümetinden tepkiler

BM Özel Temsilcisi'nin özellikle Hudeyde sürecinde izlediği yol Yemen hükümeti tarafından tepkiyle karşılandı.

Yemen Hükümet Sözcüsü Racih Badi, kendisine tevdi edilen görevi ifasında Griffiths'i tarafsız olmamakla suçlarken, İstihbarat Başkanı Tümgeneral Muhammed Ayda, Griffiths'i "yalancılıkla" itham etti.

Hükümet tarafından atılan bir diğer önemli adım da parlamentonun, Griffiths'i boykot çağrısıydı. Parlamento, BM Temsilcisinin izlediği politikanın çağrısı yapılan barışla sonuçlanmayacağı aksine bölgedeki savaşı uzatacağını açıkladı.

Ancak hükümet, İngiltere hükümeti başta olmak üzere uluslararası boyutta desteklenen ve İngiltere'nin Sana Büyükelçisi Michael Aron'la aynı yolda ilerleyen Griffiths'i boykot etme hususunda geri durdu.

Uzmanlar, İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt'ın, Yemen dosyasındaki en etkin uluslararası isimler arasında yer aldığını kaydediyor. Ayrıca Hunt'un İngiliz vatandaşlığı meselesinden sonra Griffiths'in attığı adımların arkasında durduğu belirtiliyor.

- "Yemen tehlikeli bir yola sürükleniyor"

Sana Araştırmaları Arap Fonu Başkanı siyasi analist Nebil el-Bekiri ise Yemen'in çözüme doğru yol aldığını ancak BM'nin çözümü, devlet, ordu ve bazı meselelerle karmaşık hale getirdiğini, durumun; her gün daha da karmaşıklaşan savaş, çatışma, parçalanmaya sevk ettiğini dile getirdi.

BM Temsilcisinin sergilediği tiyatro ile BM kararlarıyla (2216 sayılı kararı başta olmak üzere) uluslararası arenada desteklenen Yemen meselesi üzerinden şahsi bir başarı elde etmeye çalıştığına dikkati çeken Bekiri, Griffiths'i BM'nin de bağlı kalmadığı Stockholm tiyatrosu oynadığını aktardı.

Bekiri, Griffiths'in Yemen'i, milislerin otoritesini tanıyacak, meşruiyet kazanabilmeleri adına siyasi sürece entegre edecek ve siyaset değil de silahla elde ettikleri kazanımlarının meşrulaştıracak tehlikeli bir yola sürüklediğine dikkati çekti.

En Çok Aranan Haberler