HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Yemen: Savaşın Tehditleri ve Barışın Fırsatları" Konferansı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz: - "Mezhepçiliğin yeni bir çatışma kaynağı olarak bu bölgede (Yemen) kullanılmasına kesinlikle karşıyız. Etnik çatışmaların ilaveten eklenmesi hepimiz için burayı bir cehenneme çevirir. Yemen'in bağımsızlığının, egemenliğinin, toprak bütünlüğünün arkasında durmaya devam edeceğiz. Sözümüzün arkasındayız" - "Bu krizin çok aciliyetle ele alınması ve insani acıların son bulmasını diliyoruz. Körfez bölgesindeki güvenlik için bu çok önemli. Yemen'deki olayın en acı kısmı insani kriz. Binlerce insan çatışmalar, kıtlık ve hastalıklar sonucunda hayatını kaybetti. Yemen'de olanlara baktığımızda bunların medeniyetle, uluslararası insani yasalarla, hukukla hiç alakası yok. Bu katliamlara sesimizi çıkarmalıyız. Mağdurların yanında olmalıyız" - "Faillerin hesap verebilmesi için (Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi) her şeyi yapacağız. Sadece suçu işleyenler değil, bu suçun arkasında planlayanlar ve emir verenler de hesap vermeli yargı karşısında. Böyle korkunç bir olayın yüksek yerlerden emir almadan konsoloslukta gerçekleşemeyeceğini biliyoruz. Türkiye'deki güvenlik güçleri ve yargı, olayı yakından izliyor. Bu sadece Türkiye'nin çözebileceği bir sorun değil. Sürecin çözülebilmesi için daha fazla uluslararası desteğe ve baskıya ihtiyacımız var"

İSTANBUL (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcı Cevdet Yılmaz, mezhepçiliğin yeni bir çatışma kaynağı olarak Yemen'de kullanılmasına karşı olduklarını belirterek, "Etnik çatışmaların ilaveten eklenmesi hepimiz için burayı bir cehenneme çevirir. Yemen'in bağımsızlığının, egemenliğinin, toprak bütünlüğünün arkasında durmaya devam edeceğiz. Sözümüzün arkasındayız." dedi.

Yılmaz, Tevekkül Karman Vakfı tarafından, Yemen krizinin bütün boyutlarıyla ele alınarak iç, dış, bölgesel ve uluslararası sorunlara ışık tutulması amacıyla düzenlenen "Yemen: Savaşın Tehditleri ve Barışın Fırsatları" Konferansı'nın açılışına katıldı.

Türkiye ve Yemen'in iki uzak ülke gibi görünse de aslında birbirine ortak tarihle ve kardeşlik bağlarıyla bağlı olduğunu, iki ülke arasında derin kültürel ve toplumsal ilişkiler bulunduğunu ifade eden Yılmaz, Türkiye'nin Yemen'le ilişkilerine çok büyük önem verdiğini, ülkedeki istikrarın ve refahın Türkiye için önemli olduğunu dile getirdi.

Yılmaz, Yemen'in son dört 4 yıldır zor dönemden geçtiğini, siyasi, güvenlik, ekonomik ve insani krizle mücadele ettiğini, ülkenin çatışmanın içinde olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin Yemen'deki siyasi geçiş sürecini, diyaloğu, uzlaşmayı ve meşruiyeti desteklediğini kaydetti.

Mezhebi kimliklere saygı duyduklarını ancak mezhepçiliğe karşı olduklarını belirten Yılmaz, "Mezhepçiliğin yeni bir çatışma kaynağı olarak bu bölgede kullanılmasına kesinlikle karşıyız. Etnik çatışmaların ilaveten eklenmesi hepimiz için burayı bir cehenneme çevirir. Türkiye olarak görüşlerimizin arkasında olmaya devam edeceğiz. Yemen'in bağımsızlığının, egemenliğinin, toprak bütünlüğünün arkasında durmaya devam edeceğiz. Sözümüzün arkasındayız." diye konuştu.

Yemen halkı ve ülkesinin bu bölgesel rekabetlerden, dışarıdan, bölgesel güçlerden kaynaklanan sonuçlara katlanmaması gerektiğini ifade eden Yılmaz, Suriye ve Afganistan gibi bölgedeki çoğu ülkede görülen vekalet savaşlarının en kötü ve dış güçler için yapılan bir savaş olduğunu anlattı.

Yılmaz, bu savaşların uzun zamandır devam ettiğini belirterek, "Yemen halkını kendi başına bırakın. Kendi çözümlerini bulsunlar ve barış içinde yaşasınlar." ifadelerini kullandı.

- "Yemen'deki tarafların sorunlarını çözebileceğine inanıyoruz"

BM Genel Sekterliğinin Yemen'le ilgili devam eden çabalarını desteklediklerini dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:

"Yemen'deki tarafların sorunlarını çözebileceğine inanıyoruz. Bu krizin çok aciliyetle ele alınması ve insani acıların son bulmasını diliyoruz. Körfez bölgesindeki güvenlik için bu çök önemli. Farklı gruplar yüzyıllar boyu birlikte yaşamış. Zor günlerin son bulacağına inanıyoruz. Biz bu dönemde Yemenli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Yemen'deki olayın en acı kısmı insani kriz. Büyük bir felaketle karşı karşıya Yemen. Binlerce insan çatışmalar, kıtlık ve hastalıklar sonucunda hayatını kaybetti. Hepimiz bu konuyu ciddiyetle ele almalıyız. Kanunların da etiği vardır. Şu anda Yemen'de olanlara baktığımızda bunların medeniyetle, uluslararası insani yasalarla, hukukla hiç alakası yok. Bu katliamlara sesimizi çıkarmalıyız. Mağdurların yanında olmalıyız."

Cevdet Yılmaz, TİKA ve Türk Kızılayı'nın Yemen'de zor şartlara rağmen alanlarda varlığını sürdürdüğünü, sağlık ve eğitim konusunda destek sağladığını, sahada hastaneler açıldığını, uluslararası örgütlerin çabalarına yardımda bulunulduğunu kaydetti.

Türkiye'nin Yemen'e yardımlarının önümüzdeki dönemde de devam edeceğini vurgulayan Yılmaz, Türkiye hükümeti ve Türk halkının bu kritik dönemde Yemen'in yanında yer alacağını söyledi.

-Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi

AK Parti Genel Başkan Yardımcı Cevdet Yılmaz, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine de değinerek, Kaşıkçı'nın arkadaşlarına ve ailesine başsağlığı diledi.

Türkiye'nin, bu korkunç olayın üstünün kapatılmasını önlemek için elinden gelen her şeyi yaptığını belirten Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Süreçlerin ilerlemesini sağlamak için Türkiye her şeyi yapmaktadır. Faillerin hesap verebilmesi için her şeyi yapacağız. Sadece suçu işleyenlerin değil, bu suçun arkasında planlayanlar ve emir verenler de hesap vermeli yargı karşısında. Suudi otoritelerine doğrudan sorular yönelttik. Öncelikle Kaşıkçı'nın cesedinin bulunması gerekiyor. Bunu hem adli süreçler için yapmalıyız hem de ailesine karşı da böyle bir sorumluluğumuz var. En azından cesedini teslim almaları gerekiyor. Yerel işbirliği iddiaları vardı. Suudi otoritelerinden yerel işbirlikçilerle ilgili bilgi vermelerini istedik. Bu cinayeti kimler planladı, olayın arkasında kimler vardı. Böyle korkunç bir olayın yüksek yerlerden emir almadan konsoloslukta gerçekleşemeyeceğini biliyoruz. O yüzden çok yakından takip ediyoruz. Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan şahsi olarak da konuyu takip ediyor. Türkiye'deki güvenlik güçleri ve yargı olayı yakından izliyor. Bu sadece Türkiye'nin çözebileceği bir sorun değil. Bu cevapların alınabilmesi, sürecin çözülebilmesi için daha fazla uluslararası desteğe ve baskıya ihtiyacımız var. Türkiye kendi üzerine düşeni yapmaya devam edecek, bu korkunç olayı netleştirebilmek için her şeyi yapacak."

Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler