Ayvalık AA- Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "Bu yeni anayasa çalışması üzülerek söylüyorum; yanlış metot, yanlış formatlar nedeniyle halkta tartışma yarattı, zihinleri karıştırdı" dedi.
Cindoruk, Balıkesir'in Ayvalık ilçesi Alibey (Cunda) Adası'ndaki evinde yeni anayasa taslağı ve cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören anayasa değişikliği paketinin referanduma götürülmesi konularında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Yeni anayasa çalışmasının heyecan verici bir hadise olduğunu, ancak bu heyecanı halkın büyük bir kesiminin paylaşması gerektiğini ifade eden Cindoruk, "Bu yeni anayasa çalışması üzülerek söylüyorum; yanlış metot, yanlış formatlar nedeniyle halkta tartışma yarattı, zihinleri karıştırdı. Çok acele bir anayasa değişikliğine girişti iktidar partisi" diye konuştu.
Anayasa değişikliğinin parlamento çatısı altında yapılması gerektiğini savunan Cindoruk, "Bizim devletimizin kurucu unsuru parlamentodur. Bu çalışmaların parlamentoda başlaması, parlamentoda yürütülmesi ve parlamento çatısı altında sonuçlanması gerekiyor" dedi.
Laiklik ilkesiyle ilgili "yeni tabirler", "yeni deyimler" çıktığı zaman bütün yargı sisteminin, bütün değerler sisteminin değişeceğini, hem içte hem dışta tartışmalar başlayacağını savunan Cindoruk, "İşte Malezya konusundaki tartışma gibi. O tartışmalar da devleti sarsar, vatandaşları böler" dedi.
Türkiye'nin en önemli sorununun terör olduğuna dikkati çeken Cindoruk, "Bu meseleyi çözemedi Türkiye. Ve bu meseleyi çözmek için ortaya çıkan siyasal partinin talepleri var. Parlamentonun önünde çok önemli bir mesele olarak duruyor" diye konuştu.
Bu durumdaki Türkiye'de, bu anayasa değişikliğinin bir başka problemi gündeme getirdiğini öne süren Cindoruk, şöyle konuştu:"Laikler, anti laikler. Dinsizler, dinciler ya da az dindar olanlar gibi tabirler ortaya koyuyor. Türkiye bölünme meselesini aşmamış, ülke terör ile mücadelede kendi içinde bütün vatandaşlarını toparlayan bir
format ortaya koymamışken, şimdi yeni bir mesele ortaya çıkıyor. Neden? Tek taraflı hazırlandığı gözüken bir anayasa taslağının ortaya koyduğu tabirlerden kuşku duyan kesimler var. Anayasa şimdiden Türkiye'yi bölmüştür."
-REFERANDUM KONUSU-
Cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören anayasa değişikliği paketiyle ilgili 21 Ekimde yapılacak referandum konusuna da değinen Cindoruk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Buradaki çözüm bundan sonra Yüksek Seçim Kuruluna kalmıştır. Yüksek Seçim Kurulu, karar verecek. Nedir karar vereceği konu? 21 Ekimde, 22 Ekimde, eğer bu halk anayasa değişikliğini onarsa, bu halk buyruğudur.
Yani halkın kararıdır. Milli egemenliğin vasıtasız kullanma aracıdır, halk oylaması. Millet, egemenliğini kullanmıştır ve bir anayasa kuralı ortaya koymuştur. Yüksek Seçim Kurulu bunu tartışamaz. Öteki taraftan parlamentonun verdiği, yaptığı bir seçim vardır. O seçimi iptal eder. O seçimin, 11. Cumhurbaşkanı seçiminin halk kendisi tarafından yapılmasını karara bağlar. Ortaya bir anayasa buyruğu koymuştur. O anayasa buyruğu, tüm hukuki değerlerin en üstündeki değerdir. Yüksek Seçim Kurulunun yapacağı seçim yapmaktır. Bu anayasa değişikliği kabul gördüğü an, halk tarafından Sayın Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı süreci yenisi
seçilinceye kadar sınırlanmış olur."