Türkiye Ekonomik Politik ve Stratejik Araştırma Merkezi (TEPSAM) Başkanı Teoman Yıldırım, meclisteki tüm partilerin erken seçin tartışmaları için değil, yeni anayasa için acilen bir araya gelmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul seçimleri sonrası kamuoyunda farklı söylemlerin ortaya çıktığını belirten Türkiye Ekonomik Politik ve Stratejik Araştırma Merkezi (TEPSAM) Başkanı Teoman Yıldırım, "Türkiye’yi demokratik düzene müdahale aşamasına getiren istenmeyen olaylara duyulan tepkiden hareketle, kamu düzeni ve barışının tekrar sağlanması gerekçesiyle otoriter anlayışa dayalı 1982 Anayasası kabul edilmiştir. Anayasa, bir ülkenin ’kuruluş belgesi’ olması sıfatıyla ayrı önem taşımaktadır. Anayasa, sadece hukuki belge olarak kabul edilemez. Siyasal belge niteliği de taşıyan Anayasa, kişi hak ve hürriyetleri ile ülkenin yönetim biçimini düzenlerken, kamu kudreti sahibinin kim olduğunu ve iradesini ortaya koyar. Anayasa adlı belgeye yansıyan bu irade, ’kuvvetler ayrılığı’ ilkesine bağlı olarak yasama, yürütme ve yargı erkleri ile ’devlet’ adı verilen kamu tüzel kişiliğinin yetkilerini gösterip, alt hukuk normları yolu ile bu yetkilerin kullanımına izin verir. Bu iradenin ve kamu kudretinin sahibi millettir. 23 Haziran 2019 tarihinde yenilenen İstanbul yerel seçimleri ve seçim sürecinde gözlemlediğimiz, Türkiye’deki güçler ayrımı ile denge ve denetleme mekanizmalarının toplum tarafından da onaylanmadığını göstermiştir. Bu gerçekleşen hareketle, sağlıklı bir güçler ayrımı ve dengesini düzenleyen parlamento içi ve dışında güçlü denetim mekanizmalarının tanımlandığı ve koruma altına alındığı yeni bir anayasa çalışmasının hiçbir siyasi ayrım gözetilmeden, tüm partilerin katılımlarıyla derhal başlaması gereklidir" dedi.
Türkiye’nin önemli dış politika ve ekonomik sorunlarla baş etmek zorunda olduğu bir dönemde günlük siyaset ve partiler arası çekişmelerin içine sürüklenmeden TBMM’nin acilen bu görevi üstlenmesi gerektiğini belirten Yıldırım, "Toplumun tüm katmanları ve bileşenleri bu tarihi görev için gayret göstermelidir. Türkiye’de herkesi kapsayacak biçimde aynı usul ve esaslarla yargılama ve hukukilik denetimine imkan tanıyan yargı birliği sağlanmalı, ’senin mahkemen-benim mahkemem’ ayırımına son verilmeli, mahkemelerde ihtisaslaşmaya gidilerek, yargı bağımsızlığı ve hakim tarafsızlığı her bakımdan teminat altına alınmalıdır" diye konuştu.