Ankara -(AA) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Durmuş Yılmaz, bugün itibarıyla 24 ay sonrasına ilişkin bekleyişlerin yüzde 5,5 civarında seyretmesinin, enflasyon hedeflerinde elde edilen kazanımların "somut bir göstergesi" olduğunu söyledi.
Yılmaz, "ne varki Merkez Bankası (enflasyonda) gelinen noktayı yeterli görmemekte, orta vadeli bekleyişler hedeflerle uyumlu hale gelene kadar da görmeyecektir" dedi.
Yılmaz bu arada, Enflasyon Hedeflemesinin ilk yılında (2006), bir dizi arz şoku ile karşılaşıldığını ve enflasyonun "hedefle uyumlu patikanın üzerine" çıktığını bildirdi.
Merkez Bankasının "2007 yılı Para ve Kur Politikası"nı açıklayan Yılmaz, 2006 yılında enflasyon hedeflemesinin ana ilkeleri olarak şeffaflık, hesap verilebilirlik ve öngörülebilirlik alanlarında önemli adımlar atıldığını söyledi.
Yılmaz, önümüzdeki dönemde enflasyon hedeflerinin "tüketici fiyat endeksinin yıllık yüzde değişimi" olarak tanımlanmaya devam edeceğini ve geçtiğimiz yıl yayınlanan politika metninde "3 yıl" olarak belirlenen hedef ufkunun, 2007 yılında da süreceğini kaydetti.
"Ekonomideki yapısal dönüşüm, yüksek enflasyondan düşük enflasyona geçiş ve gelişmiş ülkelere yakınsama süreci" göz önüne alınarak, orta vadeli yüzde 4 cıvarında bir enflasyon hedefinin uygun olacağının düşünüldüğünü belirten Yılmaz, "Bu çerçevede daha önce yüzde 4 olarak açıklanan 2007 ve 2008 yılı enflasyon hedefleri korunmuştur. Bu yıl sonunda duyurulacağını ilan ettiğimiz 2009 yılı hedefi de yüzde 4 olarak belirlenmiştir" dedi.
"2007 yılı için, hedef etrafındaki belirsizlik aralığının 2 puan olarak korunmasına karar verilmiştir" diyen Yılmaz, "Enflasyon, ilgili aralığın altında veya üstünde gerçekleştiği takdirde Merkez Bankası, bu durumun nedenlerini ve tedbirleri hükümete yazacağı bir açık mektupla anlatarak kamuoyunu bilgilendirecektir" diye konuştu.
Sonuç olarak Merkez Bankasının, sık sık hedef değiştirmenin "enflasyon bekleyişleri ve fiyatlama davranışlarını" olumsuz etkileme potansiyeli taşıdığını ve ilerisi için verilen taahhütlerin güvenilirliğini azaltabileceğini" düşündüğünü bildiren Yılmaz, "bu nedenle önümüzdeki dönemde de enflasyonun makul sürelerde hedefe yakınsayacağı öngörüldüğü sürece, hedeflerin değiştirilmemesi esas alınacaktır" şeklinde konuştu.
Yılmaz, 2006 yılı boyunca yayımlanan Enflasyon Raporlarında yer alan tahminlerin, 1,5 yıl ilerisini gösterecek şekilde sunulduğunu, 2007 yılından itibaren ise tahminlerin 2 yıl için verilmesinin kararlaştırıldığını söyledi.
Yılmaz bu değişiklikle, ekonomik birimlerin önlerini daha iyi görebilmelerine katkıda bulunulmasının amaçlandığını vurguladı.
Bu arada Enflasyon Hedeflemesi rejiminde kamu kesimindeki gelişmelerin para politikası perspektifini yakından ilgilendirdiğini ifade eden Yılmaz, "Kuşkusuz, Merkez Bankasının kamunun izlediği politikaları denetim altına alması söz konusu değil. Ancak ülkemizde halen kamu kesiminin ekonomi üzerindeki ağırlığının büyük olması, bu konudaki gelişmelerin yakından izlenmesini gerektirmekte" dedi.
Kamunun enflasyon ve enflasyon bekleyişleri üzerinde etkili olduğu bir diğer kanalın "gelirler politikası" olduğunu dikkati çeken Yılmaz, şöyle devam etti:
"Türkiye'de fiyat ve ücret enflasyonuna dair bekleyişlerin en önemli belirleyicilerinden biri, kamunun kendi çalışanlarına uyguladığı ücret artışlarıdır. Kamu kesimindeki ücret artışları, özel kesim tarafından emsal alınabilmekte. Kamu kesiminin doğrudan mal ve hizmet alımları, toplam talebin önemli bileşenlerinden bir tanesidir. Dolayısıyla, Merkez Bankası toplam talep ve enflasyon görünümüne yönelik gelişmeleri değerlendirirken kamu harcamalarını da dikkatle izlemekte."
Merkez Bankasının, önümüzdeki dönemde enflasyon hedeflemesinin yanı sıra dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına devam edeceğini belirten Yılmaz, dalgalı kur rejiminde döviz kurunun "ne bir hedef ne de bir politika aracı" olduğunu vurguladı.
Merkez Bankasının hedef olarak aldığı tek değişkenin "enflasyon", hedeflerine ulaşmak için kullandığı temel politika aracının ise "kısa vadeli faizler" olduğunu bildiren Yılmaz, bu çerçevede Merkez Bankasının döviz kuru, büyüme ya da cari açık gibi bir değişkeni hedeflemesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Yılmaz, 2007 yılında da döviz likidite koşullarında olağanüstü farklılaşmalar görülmedikçe açıklanan program çerçevesinde döviz alım ihalelerine devam edileceğini kaydetti.