Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, Trabzonspor'un yaşadığı kötü sürecin 4 yıl önce yapılan kongre sonrasında başladığını, böyle devam etmesi halinde kulübün itibarının kalmayacağını belirterek, bundan sonra göreve talip olanların macera için değil gerçekten varlıklarını ortaya koyarak, kulübe yarar sağlamaları gerektiğini söyledi.
Trabzonspor'un mevcut kötü durumunu, öncesini ve yapılması gerekenleri anlatan Yılmaz, 2001 yılında Özkan Sümer ve yönetim kurulunun göreve geldiği gün Trabzonspor'un temeline dinamitin konulduğunu ifade etti. 2000 yılının sonunda gerçekleştirilen kongrede karşısına sürpriz şekilde bir aday çıkarıldığını belirterek, "Ramazan Bayramı'nın arife gününe denk getirilen sinsi bir çalışmaydı. Biz de arkadaşların aday olduklarını medyadan öğrendiğimizde, bunun zor bir iş olduğunu belirterek hayırlı olmasını diledik. Bana ne yönetim kurulundaki arkadaşlarım, ne de başka birisi bu konu hakkında bilgi vermemişti. O gün bu kulübün gelirlerini yükselten Mehmet Ali Yılmaz'ın bu işi iyi yapamadığını düşünen 'Biz bu işi daha iyi yaparız' diyen grup bir araya gelerek beni kırmıştır. Bu yüzden ben kongreye girmedim. Girseydim zaten onlar da bu kulübün başkanlığını göremezdi. Bu arkadaşlarımızın seçimi kazandığı gün, Trabzonspor'un temeline dinamitin konulduğu gündü. O basireti kendilerinde bulamayan kişiler 'Biz bunu yaparız' deyip ortaya çıkmamalılardı. Orada belli bir kesim 'Kulübün gelirlerini yükselttik nasılsa. Bunlar kulübü yanlış yönetip, paralarını çarçur ediyor' dediler. Görüldü ki kulübün paralarını onlar çarçur etti. Kulübün mirasını bırakan Mehmet Ali Yılmaz'dır. Mehmet Ali Yılmaz öncesine bakarsanız ne para, ne tesis ne de tapu var. Sonrasına baktığınız zamansa hepsi mevcut. Ama böyle devam etmesi halinde kulübün itibarı da kalmayacak" diye konuştu.
"BUNDAN SONRAKİ DURUM, ÖNCEKİ 4 YILDAN DAHA KÖTÜ OLACAKTIR"
2000 yılında gerçekleştirilen kongre sonrasında, Trabzonspor'un çok büyük zorluklar yaşadığını vurgulayan Yılmaz, kulübün başına geçenlerin söylemlerinin tam aksi yönünde gelişmeler yaşandığına işaret ederek, "Takım küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalarak itibar kaybına uğradı. Daha sonra aynı adan kulübün hak ve menfaatlerini koruyamıyorum diyerek istifa etti. Sonra yeni bir heyet çeşitli vaatlerle geldi. 'Borçlar yüksekti. Biz 18 milyon dolar ödedik. Ziya Bey sahasını ve lojmanları borçlarımıza karşılık verdik. Sonra kulübün yüzde 25'ini satarak 25 milyon doları alıp borçlarımızı ödedik. Biz kulübü satarak idare ederiz' dediler. Halbuki başa gelirken hiç de öyle dememişlerdi. Gelen heyetin para bulup yetmeyen bütçeye katkı sağlaması gerekirdi. Çünkü şampiyonluğa oynayacak Trabzonspor'un yıllık ihtiyacı 20-25 milyon dolardır. Bütün giderlerin toplamını, takımın 24 futbolcusu olacağı için bu sayıya böldüğünüzde futbolcunun en az maliyeti transfer ücreti de dahil olmak üzere 1 milyon dolardır. Hedef şampiyonluksa bu böyle olur. Biz bu paranın '12 milyon dolarını kasadan alırız. Kalanını bir yerlerden tamamlarız. Kimse heveslenmesin bu kaynak kulübe yetmez' dedik, ama inanmadılar. İşte yetmediği görüldü. Bence bundan sonraki durum önceki 4 yıldan daha kötü olacaktır" açıklamasında bulundu.
"KENDİMİ MESUL HİSSETMİYORUM"
Trabzonspor'un bugün yaşadığı kötü günler için kendisini mesul hissetmediğini de kaydeden Yılmaz, bugüne kadar İstanbul'da yaşayan bir Trabzonlu olarak, Trabzonspor için elinden gelen özveriyi gösterdiğini dile getirerek, "Ben başkanlığı çok genç yaşta aldım. O dönemde Trabzonspor'un çakılı bir çivisi oktu. Göreve geldikten sonra tesisleşmeyi, bordo-mavili takımı şampiyon yapmayı, tanıtmayı, kısacası büyük kulüp yapmayı başardığımı sanıyorum. Bir başınaydım. Yönetim kurulundaki arkadaşlarım da sonradan benim yönetimimden rahatsız olduklarını söyleyerek muhalefet kanadına geçerek yanlış yaptılar. Görevde olduğum 10 senenin hesabını vermeleri zor. Şampiyonluklar, kupalar var. 23-24 yıl önceki Mehmet Ali Yılmaz bunu göğüsleyip getirmiş bir adam. Onu biraz sevip daha fazla icraat yapmasın sağlamak gerekirken, arada bir takım şahsi menfaatleri bulunan insanların beni küstürmeye çalışmaları tamamen kulübün aleyhine olmuştur" şeklinde konuştu.
Son 4 yılın kulüp için kara bir tablo olduğunu belirten Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bundan sonra da o tablo daha da kararacaktır. 'Trabzonspor yönetimi görevi bıraksın kongreye gitsin' dendi, ama 'Biz varız. Biz bunu yaparız' diyen de çıkmadı ortaya. İnşallah bundan sonra çıkar. Ama çıkanlarda macera için değil, başkan olayım eski başkan Mehmet Ali Bey'in yanına fotoğrafımız asılsın diye değil, gerçekten kulübe fayda temin edebileceklerse çıksınlar. Gerçekten varlıklarından fedakarlık edebileceklerse çıksınlar. Genel kurulda buna özen gösterilsin. Her önüne geleni oraya seçerek acizliklerini göstermesinler. Eğer öyle yapacaklarsa 'Divan Başkanlığı'na kalsa daha iyi olur' desinler."
Yılmaz, Trabzonspor'un kendisine ihtiyaç duyduğu her an yanlarında olduğunu hatırlatarak, daha önce Yönetim Kurulu'nda görev yapan, ama sonradan görevine son verilen, daha sonra adaylığını açıklayan Özkan Sümer'i eleştirerek, "Ben hiç kongre için aday olmadım. Aday olmamamın sebebi bana rakip çıkmasıydı. Üstelik 3 ay öncesine kadar bizimle çalışan biri bizim kötü yönettiğimizi k'f0ına işaret ederek, "Takım küme düşme tehlikeöne sürerek adaylığını açıkladı. İşine son verene kadar çok iyiydim. O Mobellaspor'dayken biz mi kötü yönettik yani? Genel kurulun onu dinlemiş olması bile üzüntü vericidir. O arkadaşın konuşmasını protesto etmeden dinlemiş olmaları bile benim için zulümdür. Biz altyapıda verim sağlayamadığı için görevine son vermişiz, o da çıkmış 3 ay sonra adaylığını açıklamış ve Genel Kurul da kendisini dinlemiş. O zaman o genel kurul kendi kendine de ceza vermelidir" ifadelerini kullandı.
"KİMSENİN HEVESİNİN KURSAĞINDA KALMASINI İSTEMEYİZ"
Kendi dönemine bakıldığında, Özkan Sümer'in başarılı bir teknik adam olduğunu, ama kesinlikle başarılı bir yönetici olmadığını dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:
"Çünkü yöneticilik yapmadı. Yöneticiliğe soyunması veya başkalarının yönlendirmesiyle bu görevi kabul etmesi, onu yanıltmıştır. Parasız insanın dışarıdan kredi alması da zordur. Kulübün parasıyla seyahat edip, konaklayıp, yemek yiyorsanız çok fazla otoriter olamazsınız. Bir gücünüz olmalı. Çevrenizdeki itibarla haşmet sahibi olmalısınız. Bu işi Trabzon'daki bir kahvehaneden yapamazsınız. Etkinlikleriniz olmalı. Lobilerinizi kullanabilmelisiniz. Temsil ettiğiniz camianın hak ve hukukunu, onurunu yüceltmelisiniz. Bütün bu özellikleri kendinizde görüyorsanız buyurun ben de arkanızda olacağım. Zaten hep öyle dedim. Bunu yapan varsa biz bekleyip ona destek veririz. Kimsenin hevesinin kursağında kalmasın istemeyiz. Ama hepsi ismini duyurup kenara çekilmekten başka bir şey yapmıyor. Ama bundan sonra Trabzonspor'un adayları isimlerini fazla duyuramayacaklardır."
Trabzonspor'un bu sezon yaşadığı başarısızlığın Gökdeniz'in cezasına ve Szymkowiak'ın sakatlığına bağlanamayacağını da ifade eden Devlet Eski Bakanı ve Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, bunun altında yatan nedenleri, "Bunun altında yönetim boşluğu, hoca değişikliği, sezon başı çalışmaları, transfer politikası, iyileştirmenin zamansız yapılmış olması yatar. Çünkü Trabzonspor'da bazı futbolular ihtiyaç olduğunda oynamayacaksa oraya alınmaz zaten. 2 oyuncu eksik diye yenilmeye başlıyorsan, onun bedeli ödenmez. Eğer öyleyse o 2 futbolcunun değeri verdiğinizin çok fazlası olmalı ve diğer oyunculara gerek yok demek ki" şeklinde sıraladı.