HABER

Yoksulluğun fotoğrafı

'Yoksulum' diyenlerin kendilerini tarifi, Türkiye'de yoksulluğun fotoğrafını ortaya çıkardı.

ANKARA (A.A) - Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, yoksulluk, yoksullara yapılan yardımlar ve yardım kuruluşlarına ilişkin algıların hem yoksulların hem de yardım edenlerin bakış açısının ortaya konulması amacıyla Türkiye'de Yoksulluk Algısı Araştırması yaptı.

Araştırma, 12 ilde 2 bin 413 kişinin katılımıyla gerçekleştirilirken, bu kişilerin bin 188'i, durumunu ''yoksul'' olarak nitelendirenlerden seçildi.

Araştırmaya göre, yoksulların yaş gruplarına göre dağılımında ilk sırayı 25 yaşından küçük gençler (yüzde 24.7) oluşturuyor. Bu durum, genç nüfus içindeki işsizlik oranının yüksek olmasıyla açıklanıyor.

Yaş ortalaması yükseldikçe katılımcıların yoksulluk algısı da değişiyor. Belli bir yaş düzeyine ulaşanların temel ihtiyaçlarını karşılayabildikleri, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla tatmin duygusunun güçlendiği görülüyor.

Yoksulluk algısı evli insanlarda daha yüksek düzeyde seyrediyor. Kendilerini yoksul olarak değerlendirenlerin yüzde 61'ini evliler oluşturuyor. Bu sonuçta, evli bireylerin bekarlara göre hayatın zorlukları ile daha fazla mücadele etmeleri ve ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamak açısından daha çok çaba harcamalarının etkili olduğu belirtiliyor.

Eğitim durumları açısından değerlendirildiğinde yoksulluk algısı taşıyan katılımcıların yaklaşık yarısını (yüzde 48.6) ilköğretim mezunları oluştururken, bu sıralamayı lise mezunları (yüzde 21.8) ve üniversite mezunları (yüzde 15.8) takip ediyor. Eğitim düzeyi düşük ve belli bir niteliğe sahip olmayan iş gücü sınıfının, aynı zamanda toplumun en yoksul kesimini oluşturduğu, bunun yanında eğitim düzeyi yükseldikçe kişilerin iş bulmaları kolaylaştığı gibi, yoksulluk düşüncesinin de etkisini yitirdiği ifade ediliyor.

Yoksulların yarısı apartman dairesinde, dörtte biri gecekonduda oturuyor. Geri kalanlar ise çoğu gecekondu niteliğindeki müstakil evlerde yaşıyor.

-''ASGARİ ÜCRET, YOKSULLUK YERİNE AÇLIK SINIRINDA''-

Araştırmaya göre, yoksulların yüzde 85'i bin liranın altında aylık gelire sahip. Bu oranın yüzde 29'unu 500 liradan az gelire sahip olanlar oluşturuyor. Yüzde 8'lik bir kesimin ise hiç geliri bulunmuyor.

Katılımcıların yaklaşık yarısının (yüzde 47) aylık gelirinin 500-1000 lira arasında yoğunlaşmasının, toplumun yoksulluğa bakışını yansıtması bakımından dikkat çektiği belirtiliyor. Bu durumun, katılımcıların asgari ücret olarak belirlenen ücretin neredeyse 2 katına ulaşan gelir politikalarını yoksullukla eşdeğer kabul ettiklerini gösteriyor. Mevcut koşullarda asgari ücretin yoksulluktan ziyade açlık sınırını belirleyen bir özellik taşıdığı vurgulanıyor.

Araştırmaya yansıyan toplumsal algının, yoksulluğun sadece temel ihtiyaçların karşılanmasıyla ortadan kalkmadığı ve sosyal gereksinimlerin de karşılanabileceği adil bir gelir dağılımının gerekli olduğunu gösterdiği belirtiliyor.

En Çok Aranan Haberler