BİZE ULAŞIN
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Türkiye ile kurulmaya hazırlanan diyalogdan sonuç alınamazsa tarafların Uluslararası Lahey Adalet Divanı'na gitmesini önerdi.
Miçotakis, ABD'nin Atina'daki eski Büyükelçisi Nicholas Berns ile yaptığı telekonferansta, Türk-Yunan ilişkilerindeki gelişmeleri değerlendirdi.
Yunanistan Başbakanı, Türkiye ile Yunanistan arasında kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgelerin (MEB alanları) belirlenmesi için kurulacak diyalogdan bir sonuç alınamazsa, tarafların "yalnız kıta sahanlığı ve MEB alanlarının belirlenmesi için Lahey Adalet Divanına gitmelerini" önerdi.
Almanya'nın da katkılarıyla diyalog masasına oturmaya hazırlandığına dikkati çeken Yunan basınına göre diyalog sürecinin Ağustos ayının son haftasında başlatılacağını öne sürdü.
Ancak diyalog sürecinin "baskı ve tehditler arasında sürdürülemeyeceğini" de söyleyen Miçotakis, Amerikalı diplomata "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de Girit ve Rodos gibi adaların kıta sahanlıklarını göz ardı ederek Libya ile imzaladığı mutabakatın ve Kıbrıs'ın yöresinde sondaj çalışmalarının provokatif eylemler olduğunu öne sürdüğü gibi; Ayasofya'nın da müzeden camiye dönüştürülmesini eleştirdi.
Türkiye, bugüne kadar, Yunanistan'ın Kıbrıs, Mısır ve İsrail ile kurduğu ittifaklarla Türkiye'yi göz ardı etmesinden şikayet ediyordu.
Ayrıca Meis gibi küçük bir adanın kıta sahanlığına ve MEB alanlarına tam yetki verilmesiyle Türkiye'yi Doğu Akdeniz'de Antalya körfezine sıkıştırmaya çalıştığı tezini öne sürüyordu.
Yunanistan ise bugüne dek kıta sahanlığı ya da MEB alanlarını resmen ilan etmediği halde, Türkiye'nin gerek Libya mutabakatına gerekse Meis adasını göz ardı eden MEB alanlarını "yok hükmünde" kabul ediyordu.
İki ülkenin savaş gemilerinin tekrar karşı karşıya gelmesine neden olan son gelişmelerden sonra Almanya'nın aracılığı ile diyalog masasına oturmayı kabul eden Türkiye ile Yunanistan'ın önünde iki seçenek olduğuna inanılıyor.
Seçeneklerden biri olan diyalog yolunda ilerlemeler kaydedilirse, yıllardan bu yana süren anlaşmazlıkların bir ölçüde giderilmesi yolu da açılmış olacak.
İkinci seçenekte, tarafların diyalogdan sonuç alınamaması olasılığında Uluslararası Lahey Adalet Divanına başvurmanın yolu açılmış olacak.
Ancak bu ikinci seçenekte de bazı önemli görüş ayrılıkları var. Tarafların Lahey'e başvurması için ortak bir tahkim name hazırlamaları gerekiyor. Ancak Yunanistan Türkiye ile arasında "tek bir anlaşmazlık konusu olarak kıta sahanlıklarının (dolayısıyla MEB alanlarının) belirlenmesi olduğunda" ısrar ediyor.
Oysa Türkiye, "Lahey'e gidilecekse Ege'de kimliği belli olmayan bazı ada ve adacıkların statüsü ile Yunan adalarının , Lozan Anlaşması'nın da öngördüğü gibi silahlasızlandırılması.." gibi konuların da Lahey'e götürülmesini" talep ediyor. Türkiye'nin bu talebini ise Yunanistan "ulusal güvenlik konularının tartışmaya açık olmadığı" gerekçesiyle ret ediyor.
Buna rağmen Yunan araştırma şirketinin Türkiye ve Yunanistan'da yaptığı kamu oyu araştırmaları, gerek Yunan gerekse Türk kamu oyunun ezici bir çoğunluğunun "Türk-Yunan anlaşmazlıklarının savaş yoluyla değil, diyalog yoluyla çözümünden yana" olduğunu gösterdi.
