Yunanistan'da hükümetin kesinti planlarına direnen binlerce çalışan bu yıl dördüncü kez genel greve gitti.
Başkent Atina'da düzenlenen protesto gösterileri yine meydanlarda ve sokak aralarında çatışmalara dönüştü.
İki günlük genel grev dolayısıyla düzenlenen eylemler, sabah saatlerinde barışçı bir havada başlamıştı.
Ancak ana miting devam ederken bazı küçük gruplar polisle çatışmaya girdi.
Genç eylemciler polise sopalar ve taşlar fırlatırken, polis eylemcilere karşı gözyaşartıcı gaza başvurdu.
Bazı noktalarda küçük çaplı yangınlar çıkarıldı. Göstericiler bir minibüsü de ateşe verdi.
Binlerce kişi parlamento önündeki Anayasa Meydanı'nda eylemler düzenlerken içeride milletvekilleri Başbakan Yorgo Papandreu'nun ve ülke ekonomisinin kaderini belirleyecek kemer sıkma önlemlerini görüşüyor.
Ek kesintiler öngören paketin bugün ya da yarın oylanması bekleniyor. Papandreu pakete destek alamazsa, hükümetin nakit kaynakları bir kaç hafta içinde tükenebilir.
Papandreu ülkenin yeniden ayağa kalkmasının ancak 28 milyar euroluk tasarruf ve kesinti öngören paketi onaylanırsa mümkün olacağını söyledi.
Paket onaylanmazsa AB ve IMF, Yunanistan'a 12 milyar euro'luk kredi dilimini aktarmayacak, bu durumda da ülke büyük olasılıkla borçlarını ödeyemeyecek.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Fransız bankalarının vadesi gelen borçları yerine, yeni 30 yıl vadeli kredi alma olanağı sağlayacağını söyledi.
Sarkozy, alacaklı durumdaki diğer Avrupa ülkelerinin de benzer bir modele yöneleceğini söylüyor. Yunanistan maliyesinin iflasını önlemek için bankaların borçlarının bir kısmını geri almamayı ya da vadeyi uzatmayı kabul ederek başta bekledikleri kazançtan feragat edeceği konuşuluyor.
Alacakların bu şekilde 'kırpılması' yaygın bir beklenti olsa da İngiltere hükümeti bankaları böyle bir formülü benimsemeye zorlamadıklarını söylüyor.
Binlerce kişi sabah saatlerinde parlamento önüne doğru yürüyüşe geçerken, güvenliği sağlamaları için 5 bini aşkın polis memuru görevlendirildi.
Atina'nın bir kaç noktasında düzenlenen protesto gösterilerine yaklaşık 20 bin kişi katıldı. Selanik'teki eylemlere ise beş bin kişinin katıldığı bildiriliyor.
Pire'deki liman da işçilerin ablukası altında. İşçilerden Spiros Linardopulos, 'Karşı karşıya olduğumuz durum trajik. Yoksulluk sınırındayız' dedi.
Linardopulos "Hükümet savaş açtı ve biz de bu savaşa savaşla karşılık vereceğiz." diyor.
48 saat süresince tüm toplu taşıma araçları hizmetlerini durdururken bunun tek istisnası Atina metrosu. Metro çalışanları protesto gösterisine katılacak halkın ulaşımını sağlamak amacıyla bir kaç saatliğine hizmet verecek.
Sivil havayolu taşımacılığı çalışanları da yerel saatle 8 - 12 ve 18- 22 saatleri arasında iş bırakıyor; bu nedenle iç ve dış hat seferlerinde aksamalar var.
Devlet hastanelerinde de yalnızca acil servisler hizmet veriyor.
Bu yılki dördüncü genel grev, Yunanistan'ın başlıca sendikaları olan Kamu Çalışanları Konfederasyonu ve Yunanistan İşçi Sendikaları Federasyonu'nun çağrısıyla düzenleniyor.
Anketler kemer sıkma önlemlerine karşı çıkanların oranının yüzde 70 ile 80 arasında olduğunu gösteriyor.
Ülkede ekonomi alınan önlemlerin de etkisiyle küçülürken son aylarda işsizlik, yüzde 16'yı aşmış durumda.
Avrupa Komisyonu'nun ekonomiden sorumlu üyesi Olli Rehn ülkenin kritik bir yol ayrımında olduğunu söyledi. Kemer sıkma paketine destek vermenin 'temerrütü önlemenin tek yolu' olduğunu söyledi.
Ancak protestocular bu görüşü paylaşmıyor.
Göstericiler, yetkililere 'Paranızı istemiyoruz' diyor. 'Bizi rahat bırakın' diye sesleniyor.
300 sandalyeli mecliste sadece beş sandalyelik bir çoğunluğu olan Başbakan Yorgo Papandreu da milletvekillerini ikna etmekte zorlanıyor.
Ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Antonis Samaras, kesintiler gerektiğini kabul etmekle birlikte, paketin mantığını reddediyor.
Pakete destek vermeyen Samaras'a göre resesyon ortamında ekonomiyi canlandırmak için vergiler artırılacağına azaltılmalı.
Bazı Avrupalı ekonomi uzmanları ise borçları geri ödememenin Yunanistan için uzun vadede daha büyük sorunlar yaratacağı uyarısında bulunuyor.
Alacaklılarını yüzüstü bırakırsa güvenilirliği sınırlanacak olan Yunanistan, yeniden piyasa koşullarında borçlanmak istediğinde iş yapacak bir muhatap bulmakta zorlanabilir.
Yunanistan orta para birimi euro'dan vazgeçer ve başka bir para birimine geçip devalüasyona giderse, ticareti, mali işlemleri ve borçları euro cinsinden olacağından yükü daha da artabilir.