CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Artık kavgaya değil, uzlaşmaya ihtiyaç vardır. Buna temel olacak hukukun üstünlüğünü, güçler ayrılığını, denge ve denetimi sağlayacak yeni bir toplumsal mutabakata, yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacımız vardır. Kızgın demiri soğutmaktan bahsedenler için artık söz zamanı bitmiştir, zaman eylem ve icraat zamanıdır." dedi.
Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, dün TBMM'nin kuruluşunun 99'uncu yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
"Ülkenin yazgısında tek güç ve yetki olarak milleti, onun gazi meclisini gören Mustafa Kemal Atatürk, ulusal egemenliğimizi bugünün çocuklarına, gelecek nesillere emanet etmişti." diyen Öztrak, Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle andığını belirtti.
Yönetimin merkezine, 82 milyonu temsil eden parlamentonun yerine, tek kişi parti devletini yerleştirme çabasının bugün yaşanan derin sıkıntılara yol açtığını iddia eden Öztrak, "Gazi Meclisi etkisizleştirmek için 2014'ten bu yana atılan adımlar toplumumuzu hızla bölmüş, kutuplaştırmıştır." görüşünü savundu.
Öztark, şöyle devam etti:
"Üç gün önce Başkentimizde yaşanan ana muhalefet liderine yapılan linç girişimi bu kutuplaşmanın bir sonucudur. Ülkemiz 24 Haziran seçimlerinden bu yana patinaj yapmakta, açıkçası bir yandan da ciddi şekilde savrulmaktadır. Sorunları akıl zemininde tartışmayan, ortak aklı kullanmayan yönetimler, çözümün değil sorunun parçası olurlar. Siyaset zeminini, mutlak iktidarı ele geçirme aracı olarak görenler, gerilim ve kaos kaynağıdır. Ülkeyi yönetenler koltuklarını koruyabilmek için bugün akla hayale gelmeyecek yöntemlere başvurmaktadır. Yalana hakikat, meşru siyaseti gayri meşru, demokratik muhalefeti terörist, siyasi rakipleri devlet düşmanı olarak göstermek çabası içindedirler. Ama sonuçta elde kalan, kin ve nefret parçalanmış bir toplumdur. Böyle bir toplumun dış düşmanlara ihtiyacı yoktur. En ufak bir kıvılcım bile büyük felaketleri tetikleyebilir."
Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Asıl olan iç cephedir. Bu cephe bütün memleketin, bütün milletin meydana getirdiği bir cephedir. Dış cephe sarsılabilir, değişebilir, yenilebilir. Fakat bu durum hiçbir zaman bir memleketi, bir milleti yok edemez. Önemli olan, memleketi temelinden yıkan, milleti esir ettiren iç cephenin çöküşüdür. Bu gerçeği bizden çok daha iyi bilen düşmanlar, bu cephemizi yıkmak için yüzyıllarca çalışmışlar ve çalışmaktadırlar." sözlerini okuyan Faik Öztrak, Atatürk'ün büyük bir devlet adamı olarak sarf ettiği bu sözlerin milleti yönetenlerin kulaklarına küpe olması gerektiğini söyledi.
"Onun söylediği gibi iç cephe çökerse bunun altında hepimiz kalırız." ifadesini kullanan Öztrak, bu nedenle aklı başında bir yönetimin daha fazla güç için toplumun fay hatlarıyla, milletin sinir uçlarıyla oynamaması gerektiğine vurgu yaptı.
- "Rüzgar eken fırtına biçer"
Seçimler öncesi ve sonrasında yaşananların, akıl ve dirayetten ne denli uzaklaşıldığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Öztrak, "Rüzgar eken fırtına biçer." dedi.
Öztrak, şöyle devam etti:
"Seçim sürecinde iktidar ortaklarının kullandığı dil, 21 Nisan 2019'da Türkiye'nin Başkentinde bu ülkenin kurucu partisinin genel başkanına karşı bir linç girişimine, bir terör eylemine dönüşmüştür. Bu eylemi organize edenler ve yapanlar kadar, kendileri dışında herkesi terörist olmakla suçlayan, tüm siyasi partilerin ortak meselesi olan terörle mücadeleden siyasi rant devşirmeye çalışan, nefret dilini kullanan ve bugün hala daha bu dili kullanmaya devam edenler, işlerin bu noktaya varmasında sorumluluk sahibidirler. Bu müessif olayı sıradanlaştırmaya, basit bir protesto gibi göstermeye çalışanların niyetlerinin temiz olmadığını açık seçik ifade ediyorum. 'CHP'lilerin şehit cenazelerine katılımlarını engellemek için talimat verdim' diyen, kendi partileri dışındaki partileri terör örgütleriyle işbirliği yapmakla suçlayan bu filmin figüranları, yaşadığımız acı hadisenin sorumluları arasındadırlar. Bu linç girişimini mazur göstermeye hatta meşrulaştırmaya çalışanlar, bu suçun ortağıdırlar."
Devletin 1,5 saat boyunca Türkiye'nin Başkentinde ortadan kaybolduğunu ileri süren Öztrak, "Demokrasimiz 1,5 saat boyunca, Akkuzulu köyünde bir yurttaşımızın evinde mahsur kalmıştır. Bunun hesabı mutlaka sorulmalıdır." diye konuştu.
Görevlerini yapmayarak bu müessif olaya yol açanların, olayın mağduru olan Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nu suçlama densizliğinde bulunduklarını savunan Öztrak, bu kişilerin telaşının "görevini yapamayan suçluların telaşı" olduğuna dikkati çekti.
- "Patlayan bu gazın da sorumlusudurlar"
"Kutuplaştırarak, ötekileştirerek siyasi rant devşirme hesabıyla toplumsal fay hatlarında gaz biriktirenler şimdi patlayan bu gazın da sorumlusudurlar." diyen Öztrak, "Sarayı eleştirmek amacıyla tivit atanları 'terörist' diye tutuklayanlar, bu ülkenin kurucu partisinin genel başkanına yumruk atanları adli kontrolle serbest bırakıyorsa artık kimse bizden bu yönetime güven duymamızı beklemesin. Biz bunu, olayın azmettiricilerinin olayın failini korumaya alması olarak değerlendiririz." değerlendirmesinde bulundu.
Hiç kimsenin CHP'lilere "şehitlerin cenazelerine gitmeyin" deme cüretinde bulunamayacağını vurgulayan Öztrak, "Bu iktidar Genel Başkanımızı koruyamıyorsa, biz Genel Başkanımızı korumasını biliyoruz. Sarayı bir kez daha uyarıyoruz, iç cephe çökerse bunun altında koskoca millet kalır. Ödenecek bedel diğer hatalarınızdan çok daha ağır olur. İçişleri Bakanınızı, sosyal medya paylaşımlarıyla olayı basitleştirmeye çalışan, ciddi iletişim kazalarına sebep olan iletişim sorumlunuzu derhal görevden alın. Kılavuzlarınızı doğru seçin." açıklamasını yaptı.
Kendilerine verilen gözdağlarının bir işe yaramadığını belirten Öztrak, sandıkta kazandıklarını masada vermeyeceklerini söyledi.
Öztrak, "Biz milletimizin her bir ferdinin hak, hukuk ve adalet talebi için siyaset yapmaya devam edeceğiz. Demokratik, meşru siyasetin yolundan ayrılmayacağız. Sandıkla geldiniz, şimdi 'sandıkla gitmem' deyip de meşruiyetinizin sınırlarını zorlamayın. Mızıkçılığı bırakın, seçimi kaybettiğinizi kabul edin, kurumları ve demokrasimizi daha fazla yıpratmayın." görüşünü dile getirdi.
İktidarın YSK'ye büyük baskı uyguladığının açık bir şekilde görüldüğünü savunan Öztrak, Kurulun geçmişte anında reddettiği talepleri, şimdi incelenmesi için ilçe seçim kurullarına gönderdiğini aktardı.
Öztrak, şöyle devam etti:
"YSK'nin böylesine bir kararına, hem şekil hem de içerik olarak ilk defa tanık oluyoruz. AK Parti'nin 'bir şeyler var' hissiyatıyla yaptığı soyut iddia ve itirazların YSK tarafından araştırılması kararı veriliyor. AK Parti iddia ediyor, ispatını YSK'ye bırakıyor. Oysa iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Sandık kurulu teşkili ile ilgili bugüne kadar itirazın kabulü kararı hiç verilmedi. Sandık kurulu teşkili zaten YSK kontrolündedir. Böyle bir olaya ilk kez şahit oluyoruz. AK Parti baskı kurarak YSK'yi oyun bozanlığına ortak etmeye çalışıyor, toplumun tansiyonunun giderek yükselmesine neden oluyor. YSK'nin hukuktan başka hiçbir pusulaya ihtiyacı yoktur. Pusula şaşarsa bunun millete faturası olur.
Şu anda ekonomimiz ilave belirsizlik ve riskleri taşıyamayacak kadar kırılgandır. Dolar kuru Ekim 2018'den bu yana ilk defa 5,9'a yaklaştı. Milletin sesini duymayan iktidar ülkenin gerçek gündemine artık bir an önce dönmelidir. Ehil kadroları derhal iş başına getirin, gerçekçi, güven uyandıracak bir ekonomik programı tüm dünyanın önüne koyun. Artık kavgaya değil, uzlaşmaya ihtiyaç vardır. Buna temel olacak hukukun üstünlüğünü, güçler ayrılığını, denge ve denetimi sağlayacak yeni bir toplumsal mutabakata, yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacımız vardır. Kızgın demiri soğutmaktan bahsedenler için artık söz zamanı bitmiştir, zaman eylem ve icraat zamanıdır."
- Soruları yanıtladı
Faik Öztrak, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı.
Kılıçdaroğlu'nun dün yeni bir anayasa çağrısı yaptığı hatırlatılarak, "Yeni bir anayasa için taslak hazırlayacak mısınız?" sorusuna Öztrak, "Biz her zaman böyle bir çalışmanın içindeyiz ama karşımızdakilerin de bu anlayışa artık gelmeleri lazım. Mevcut gidişin gidiş olmadığı açık seçik ortadır." yanıtını verdi.
"Sistem eleştirilere açık hale getirilmek isteniyor." şeklindeki açıklamaların hatırlatılması üzerine Öztrak, "24 Haziran'dan bu yana milletin cebi daha mı fazla dolmuştur yoksa boşalmış mıdır? Daha mı fazla istikrar vardır yoksa daha fazla istikrarsızlık mı vardır? Daha fazla istikrarsızlık vardır. Tek kişi parti devleti sistemi milletin meselelerine çözüm üretmekten giderek uzaklaşmaktadır. Ülkeyi ciddi sıkıntı içine sürükleyen böyle bir sistemin artık mercek altına alınması ve gerekli bir takım düzenlemelerin, bir takım adımların atılması lazım." dedi.
Bir soru üzerine CHP'nin, Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıya ilişkin CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç başkanlığında bir araştırma komisyonu kurduğunu belirten Öztrak, komisyonun yarın bu raporu Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na sunacaklarını bildirdi. Öztrak, "Biz Genel Başkanımıza karşı yapılan bu linç girişiminin cezasız kalmasına, bu terör eyleminin adi, sıradan bir tepkiymiş gibi geçiştirilmesine, hiçbir şekilde seyirci kalmayacağız." diye konuştu.
"Genel Başkanı koruyamıyorlarsa biz korumasını biliriz." açıklamasının içeriğinin sorulması üzerine Öztrak, "Genel Başkanımızın etrafında etten duvar olur, onu koruruz. Bunu demek istiyoruz." dedi.
Akkuzulu Mahallesi Muhtarının HDP'nin gelmesinden sonra, Kılıçdaroğlu'na ziyaretten vazgeçtikleri yönündeki açıklamasının sorusuna Öztrak, "Kendi takdiridir. Toplumda işlerin nereye geldiğini açık seçik görüyoruz." yanıtını verdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "CHP'lilerin Genel Başkanı yalnız bıraktıkları" yönündeki açıklamaları sorulan Faik Öztrak, bu iddianın doğru olmadığını söyledi. Öztrak, "Orada devlet yoktu. Devlet yapması gereken korumayı yapmadı. Kendisine haber verildiği halde yapılması gereken yapılmadı, mesele budur." diye konuştu.