Araştırmacılar, hayvanat bahçesi yetkililerinin hayvan türleri arasında geçiş yapabilen virüslere dikkat etmeleri gerektiğini söylüyor.
Bu tarz virüsler, özellikle nesli tükenmekte olan hayvanlara karşı bir tehdit oluşturuyor.
Bilim adamları, Almanya'da bir hayvanat bahçesindeki kutup ayısını öldüren virüsün başlangıç noktasının bir zebra olduğunu ortaya çıkardı.
Bulgularını Current Biology dergisinde bir rapor halinde yayımlayan araştırmacılar, bu tarz beklenmedik virüslerin hayvanat bahçelerinin koruma amacını tehdit ettiği konusunda uyarıda bulunuyor.
Patojenlerin çoğu tek tip canlılara adapte olmasına rağmen, bazıları türler arasında atlama yapabiliyor.
Örneğin nezlenin evrilme esnasında domuz, kuş ve insanlar arasında hareket ettiğine inanılıyor.
Almanya'nın Wuppertal kentindeki hayvanat bahçesinde bulunan iki kutup ayısının bilinmeyen bir hastalığa yakalanması, uluslararası bir araştırma ekibi DNA araştırmlarına başladı.
Ensefalitis isimli beyin enfeksiyonunu kapan kutup ayıları, nöbetler geçirdi ve ağızlarında köpüklenme belirdi.
20 yaşındaki dişi ayı Jerka, bir haftadan biraz daha uzun bir süre sonra öldü.
16 yaşındaki erkek ayı Lars ise hastalığı bir kaç hafta içinde atlattı.
Berlin kentindeki Leibniz Hayvan ve Vahşi Yaşam Araştırmaları Enstitüsü liderliğindeki ekip, hastalığa yol açan virüsün ne olduğunu anlayabilmek için ölü ayıdan aldıkları beyin örneklerinden DNA ve RNA çıkardılar.
Gen dizilime yöntemiyle bulunan sonuçlar, hastalığın nedeninin aslında zebralarda görülen bir tür herpes virüsü olduğunu ortaya çıkardı.
Almanya'daki hayvanat bahçelerinde dokuz kutup ayısı üzerinde yürütülen başka araştırmalarda, Wuppertal'daki çiftle hiç bir alakası olmayan Lars, Jerka ve Struppo isimli bir başka ayıda da enfeksiyon belirtileri bulundu.
Araştırmayı yöneten Prof. Alex Greenwood, BBC'ye "Hayvanat bahçelerinin bir amacı hayvanları korumak ve bu araştırmada karşımıza çıkan gibi türler arasında atlayan virüsler tanımlanamadığı sürece bu amaç risk altında" dedi.
Araştırmacılar, ayıların virüsü nasıl kaptıklarını anlamak için çalışmalarına devam ediyor.
Wuppertal'daki kutup ayıları, zebralardan 68 metre uzaklıkta ve aynı bakıcıyı paylaşmıyorlar.
Bu da virüsün fiziksel temasla geçme olasılığını oldukça düşürüyor.
Ancak ensefalitis enfeksiyonuyla ilişkilendirilen benzer virüsler daha önce ceylan ve kobay fareleri gibi türlerde de gözlemlenmiş olması, fare ve sıçanların da hastalığı taşıdığı ihtimalini ortaya atıyor.
Free University Berlin'den Prof. Klaus Osterrieder, "Bu virüsler türler arası sınırlara pek saygılı değil, hatta hiç saygı duyuyorlar mı onu bile bilmiyoruz" diyor.
Osterrieder, "Karşımıza çıkan bir açmaz, bu virüslerin doğada çok da sabit olmaması. Dolayısıyla türler arasında nasıl geçiş yaptıklarını anlamak önemli" diye de ekliyor.
Hayvanat bahçeleri, vahşi doğada karşılaşması mümkün olmayan farklı kıta ve habitatların hayvanlarını bir arada toplayan sıradışı yerler.
Hayvanlar ise genetik çeşitliliği koruyabilmek adına dünyanın farklı yerlerine gönderiliyorlar.
Bunun arzu edilmeyen bir sonucu, patojenlerin türler arasında geçiş yapabilme şansını yakalaması.
Prof. Greenwood, "Hayvanat bahçesini ziyaret edenler farklı yelerden gelen olabildiğince çok hayvan görmek istiyor. Bu iyi bir şey, ancak kontrollü olunması gerek. Bilgi en iyi silah" diyor.
Wuppertal Hayvanat Bahçesi'nden Arne Lawrenz ise ekibin bütün kutup ayılarının virüs taşımadıklarından emin olmak için gözden geçirildiğini ve bu tarz düzenli kontrollerin yapılacağını söyledi.
Lawrenz, "Bu meseleden haberdar olduğumuza göre artık ileriye dönük önlemler alabiliriz" diyor.