BALIKESİR (İHA) - AK Parti Balıkesir Milletvekili Dr. Turhan Çömez, bölücü başı Abdullah Öcalan'ın İmralı Adası'nda zehirlenmeye çalışıldığı yönündeki iddialarının planlı bir oyunun parçası olduğuna dikkat çekerek, "Böyle bir zehirlenme 6 tel saçın tahlil edilmesiyle tespit edilemez. Bu iddialar 21 Mart Nevruz kutlamaları öncesinde bölücü örgütün çeşitli eylemler ve siyasal mesajlarına hazırlık yapmak ve bazı çevreleri tahrik etmek için ortaya atılmıştır" dedi.
Partisinin Bandırma İlçe Teşkilatı'nda yaptığı toplantıda basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını cevaplayan Milletvekili Çömez, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un bölücü terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan'ın İmralı'da zehirlenmeye çalışıldığı yönündeki açıklamalarına sert tepki gösterdi. Böyle bir zehirlenmenin 6 tel saçla laboratuarda tahlil edilerek ortaya çıkarılmasının mümkün olmadığını ifade eden Çömez, zehirlenmenin tespit edilmesi için uzun süren kan, doku ve kemik tahlillerinin yapılması gerektiğini söyledi.
Dünyada ağır metaller ve radyoaktif zehirlerle önemli insanların zehirlendiği yönünde bir kamuoyu oluştuğuna dikkat çeken Çömez, "Hatırlayacaksınız geçtiğimiz dönemlerde Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yuşenko'nun zehirlendiği ortaya çıkmıştır. Yine İngiltere'de bir Rus ajanın zehirlendiği gündeme gelmiştir. Bu iddialar ağrı metaller ve radyoaktif zehirlerle önemli insanların zehirlendiği ve zehirlenebileceği yönünde dünyada bir kamuoyu oluştu. Dolayısıyla oluşan bu kamuoyundan istifade etmek isteyen bölücü çevreler şimdi hain bir planı devreye soktular. Cezaevindeki bölücü başının kasıtlı ve planlı bir şekilde zehirlendiği iddia etmeye başladılar. Bu iddialar kesinlikle asılsızdır. Oradan sözde temin edilmiş 6 tel saçla böyle bir zehirlenmenin teşhisini koymanın olanağı yoktur. Eğer stronsuyum veya krom zehirlenmesini teşhis etmek isterseniz bunun birçok yöntemi vardır. Doku, kan, kemik ve diğer örneklerin alınarak uzun bir analizden geçirilmesi lazımdır. Ancak bunlar sözde 6 tane saç telini alarak başka bir isimle laboratuarda tahlil ettirdiklerini iddia ettiler. Bunların tamamı asılsızdır, iftiradır, yalandır ve hain bir takım amaçlara hizmet etmektedir. Bölücü başı İmralı'daki cezaevinde her yönüyle devletin yönetimi ve kontrolü altındadır. Böyle bir zehirlenme ve toksikasyonun yapılması asla mümkün değildir. Sayın Adalet Bakanı da bunu kesin ve net bir dille yalanlamıştır" dedi.
21 Mart Nevruz kutlamaları öncesinde bu iddiaların ortaya atılmasıyla, siyasal mesajlar, sivil eylemler ve gösterilere zemin hazırlandığına dikkat çeken Milletvekili Çömez, Türkiye'de ve dünyadaki bazı çevrelerin de tahrik edilmeye çalışıldığını öne sürdü. PKK'nın dış çevrelerin ısrarlı bir planıyla siyasallaştırılmaya çalışıldığını ifade eden Çömez açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de zaman zaman Barzani'nin sözcülüğünü yapan zaman zaman da bölücü terör örgütü PKK'nın temsilciliğini yapan bir siyasal uzantı var. Bu siyasal uzantının sözde siyasetçileri geçtiğimiz günlerde bir kongre yaptılar. Bu kongrede ne İstiklal Marşı okudular ne de bu ülkenin kurucusu olan Atatürk'ün posterini astılar. Bunları yaparken niyetlerinin ne olduğu ortadadır. Zaten söylemlerinde ve eylemlerinde kafalarının arkasındaki çirkin ve hain emellerin ne olduğu da gizlidir. Ortadaki projeye baktığımız zaman böyle bir kamuoyu oluşturmanın ötesinde açıklama İtalya'da ve İtalyan doktorlar nezaretinde yapılmıştır. Bölücü başı Suriye'den çıkıp Rusya istikametindeki kaçışını sürdürürken yine İtalya tarafından himaye edilmiş ve orada muhafaza edilmiştir. Dolayısıyla İtalya'nın bu noktadaki niyetleri ve amaçları açıktır ortadadır. Ben tüm bu derin projelerin arkasında bölücü terör örgütünü besleyen, destekleyen ve himaye eden dış güçlerin olduğuna inanıyorum. Bu iddianın ortaya atıldığı zaman dilimine dikkat çekmek istiyorum. Bölücü terör örgütü ısrarlı bir şekilde dış çevrelerinde planlı desteğiyle siyasallaştırılmaya çalışılmaktadır. 21 Mart Nevruz etkinlikleriyle ilgili ciddi hazırlıklar yapılmaktadır. Bu hazırlıklar sivil eylemler, büyük nümayişler, gösteriler ve siyasal mesajlar şeklinde olması muhtemeldir. Böyle bir siyasal zemine hazırlık yapılması açısından Nevruz etkinliklerinin hemen öncesinde böyle bir asılsız ve yalan iddia ortaya atılmıştır. Hem dünya ve hem de Türkiye'deki bazı çevreleri tahrik etmek ve bu etkinliklerde farklı malzemeler ortaya çıkarmak içindir. Türkiye bu oyunlara gelmez. Türkiye böyle asılsız iddialarla yönetilecek bir ülke değildir. Kimse Türkiye üzerinden hain emellerini hayata geçiremeyecektir. Bölücü örgütün siyasal uzantısı niteliğindeki yapı da asla ve asla amacına ulaşamayacaktır".