ESKİŞEHİR (İHA) – Eskişehir’de ordudan atılmasının ardından uzun yıllar sonra özlük hakları geri verilip albay rütbesi ile emekli olan ve bu arada hukuk fakültesini bitirip avukatlık yapmaya başlayan Mehmet Yılmaz, vaktinin büyük bölümünü son edindiği meslek olan oymacılıkla geçiriyor.
1978 yılında Kara Harp Okulu’ndan jandarma teğmen olarak mezun olduktan sonra askeri hayatı başlayan Mehmet Yılmaz’ın 1984 yılında çeşitli nedenlerden dolayı görevine son verildi. Bunun üzerine hukuk fakültesini okumaya başlayan Yılmaz, 1990 yılında okulu bitirerek avukatlık hayatına başladı. Daha sonra Yılmaz, Genelkurmay Başkanlığı tarafından 6191 Sayılı Yasa ile özlük hakları geri verilerek ‘albay’ rütbesinden emekli edildi. Halen avukatlık görevini sürdüren Yılmaz, son iki yılda ise çocukluk hayali olan oymacılık mesleğine yöneldi.
Mehmet Yılmaz, teğmen olarak mezun olduktan sonra 1984 yılına kadar çeşitli il ve ilçelerde ilçe jandarma komutanı olarak görev yaptığını belirterek, “1984 yılında Kenan Evren bizi beğenmediği için solcu, komünist diye Türk Silahlı Kuvvetleri’nden attı. 2010 yılında 6191 Sayılı Yasa ile bize özlük haklarımızı vererek, emekli albay yaptılar. Ben ayrıldıktan sonra hem çalıştım hem de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdim. 1991 yılından bu yana da avukatlık yapıyorum” dedi.
“EŞİM GECE GEÇ SAATLERDE ZORLA EVE GÖTÜRÜYOR”
İlkokul çağlarında amcasının bisiklet tamiri dükkanında çalıştığını, burada el becerisinin geliştiğini dile getiren Yılmaz, 2 yıldır oymacılıkla uğraştığını belirtti. Yılmaz şunları söyledi:
"İlkokul 5’inci sınıfında motosiklet tamircisi olan amcamın yanında çıraklık yaptım. O zaman bir el becerisi kazandım. Daha sonra da bu mesleğe yöneldim ve 2 yıldır el becerimi bu işle devam ettiriyorum. Fırsat bulduğumda kendimi hemen atölyeye kapatıyorum. Hafta içi büromda iş olmadı mı saat 5 gibi geliyorum buraya. Hafta sonları da bu işle uğraşıyorum. En çok zevk aldığım iş bu. Kızım da hukuk fakültesinde okuyor. O mesleğe başladıktan sonra ben avukatlığı bırakıp, tamamen marangozluğa zamanımı ayıracağım. Bu işi bana öğreten bir ustam var. Bana ders veren hocamla bir davasında tanıştım. Bu sayede iş biraz büyüdü. Amatör olarak başladığım bu işi ileride profesyonel olarak yapmayı düşünüyorum. Eskicilerden almış olduğu mobilyaların üzerine yeni oymalar yapıyoruz, onarıyoruz. Ahşabın kokusu çok hoşuma gidiyor. Bir ardıç ağacı ile başladım. Yatağımın altında 7 yıl durdu. Onun kokusu bana zevk verdi. Şimdi elimden geldiği sürece bu işle uğraşacağım. Burada benim 12-13 saat çalıştığım oluyor. Eşim bazen gelip, beni gece yarısı zorla alıp eve götürür.”
Boş durmayı hiç sevmediğini, kahvehane ve meyhane alışkanlığının da olmadığını anlatan Mehmet Yılmaz, “Kendime hobi olarak ev eşyalarının restorasyonunu seçtim. Eski ve atıl durumdaki koltuk, kanepe gibi oturma gruplarının restorasyonunu bir zanaatkar bakışı ile yapıyorum. Bundaki amacım zamanı geçiştirmek değil, değerlendirmek. Sonuçta da atıl durumdaki oturma gruplarına yeniden hayat vermenin mutluluğunu tadıyorum. Evimdeki ahşap malzemelerin çoğu da benim elimle hayat bulmuştur. Gençlere de önerim, ileriye bir miras bırakmak istiyorlarsa şu an için değersiz gibi gözüken eşyaları biriktirsinler ve onarsınlar. En azından ilerde çocuklarına ve torunlarına değerli bir şeyler bırakmış olurlar” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz