BDP'li vekilin PKK ve terörist tanımı

BDP Milletvekili Tuncel'in, 8 askeri şehit eden PKK'lı canlı bombaya yönelik övgüsü çözüm arayışlarını gölgelerken, BDP'nin Şanlıurfa milletvekilinden daha sert ifadeler geldi.

BDP, bir yandan boykot ve yemin krizine çözüm ararken diğer yandan da sert açıklamalarla ipleri geriyor. BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in, 8 askeri şehit eden PKK'lı canlı bombaya yönelik övgüsü çözüm arayışlarını gölgeledi. BDP'li bazı vekiller tansiyonu düşürme çağrısı yapmak yerine sadece "herkes üslubuna dikkat etmeli" derken, bazıları ise "PKK halk hareketidir, terörist dememizi beklemeyin" diyerek tansiyonu yükseltmeyi tercih etti.
Sabah gazetesinde yer alan habere göre; Boykot krizinin aşılması için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün önceki gün bağımsız milletvekilleri Ahmet Türk ve Şerafettin Elçi'yi kabul ettiği sırada, Tuncel'in "canlı bomba övgüsü" büyük tepki topladı. BDP kanadından ise farklı yorumlar geldi.
**ÇATIŞMA DİLİ BİTMELİ AMA...**
BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, "Çatışma dili bitmeli, barış, kardeşlik söylemleri ön plana çıkmalı" demesine karşın Tuncel'in sözlerini şaşırtıcı bulmadı. Binici, "Sebahat'ın sözleri neden şaşırtıyor? Kendi cephemizden kahraman olarak görüyoruz" dedi ve şunları söyledi: "(PKK) O insanlar dağda çiçek toplayıp, piknik yapmıyorlar. İnsanlık dışı muamelelere maruz kalmışlar ve silahlı mücadeleyi seçmişler. Biz siyaset zeminine çekmek istiyoruz. Ancak Dicle kararı da gösteriyor ki siyaset yapmamızı istemiyorlar. Biz halk hareketine terörist demeyiz. Mandela, Castro da teröristti, şimdi kahraman. Bizden bunu beklemeyin. PKK bir halk hareketidir, bunu herkesin görmesi lazım. Terörizmle mücadele olarak görüldükçe bir adım ileri gidilemez. Dicle kararını veren YSK birlikte özgür, kardeşçe yaşamı engelliyor. Bu oyun bozulmalı."
**"MECLİS TATİLE GİRMESİN"**
BDP Hakkâri Milletvekili Esat Canan ise Türkiye'nin kritik bir dönemden geçtiğini ve herkesin üslubuna dikkat etmesi gerektiğini söyleyebildi. Canan, "Biz özgürlük, demokrasi ve çözümden yana bir partiyiz, Meclis'e gelip çözüm aramaktan kaçmıyoruz. Ancak Başbakan'ın açıklamaları çok sertti. 'İster gelin ister gelmeyin' demekle çözüm bulunamaz" dedi. PKK'nın 15 Temmuz'a kadar eylemsizlik kararını anımsatan Canan, Hatip Dicle krizinin aşılması için Meclis'in tatile girmemesi gerektiğini söyledi. Canan, "Cumhurbaşkanı ziyareti ve oradan gelen mesaj umut yarattı. Diğer partilerin olmadığı bir Meclis olur ama meşruluğu tartışılır. Meclis tatile girmeden çözüm için gerekli yasal düzenlemeler yapılabilir. Böylece anayasa çalışması da kolaylaşır" yorumunu yaptı.
**İLK RESMİ GRUP DİYARBAKIR'DA**
Resmi olarak 29 vekille parti grubunu kuran BDP, 5 Temmuz Salı günü Diyarbakır'da toplanıyor. Çankaya görüşmesinin sürdüğü saatlerde parti çalışmalarını değerlendiren BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, "Diyarbakır, bizim için semboldür. Bu Ankara ile ilişkimizi kestiğimiz anlamına gelmez. Sorun çözülene kadar grup toplantılarımızı orada yapmaya devam edeceğiz" dedi. Demokratik Toplum Kongresi de (DTK) "Hatip Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesi, tutuklu vekillerin tahliye edilmesi" gündemiyle bugün Diyarbakır'da toplanacak.
**'Mezara gidip özür dileyeceğim'**
BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel'in, 1996'da 8 askerin şehit olmasına neden olan eylemi gerçekleştirilen teröristi övmesi, o saldırıda yaşamını yitirenlerin yakınlarını üzdü. Tunceli'de gerçekleştirilen bombalı saldırıda yaşamını yitiren Celal Hatıl'ın babası Mehmet Hatıl, BDP'li vekilin sözlerini duyduğunda şaşkınlığını gizleyemedi. Karabük'te yaşayn Hatıl, "Bu sözler gerçek olamaz. Bir kez daha söyleyeyim, inanamıyorum" dedi. "Tuncel askerliğin nesini biliyormuş? 8 kişi öldü orada haberi var mı?" diye soran Hatıl, "Bu sözlerle acımın tazelenmesini istemiyorum" diye konuştu. Karabük Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Gürkan Çakır da, "Meclis çatısı altında, dokunulmazlık zırhıyla en değerli duygularımızı rencide eden açıklamalar karşısında ne diyebiliriz ki? Ben de şehit oğluyum. Teröristler istedikleri gibi konuşuyor. Bize gerginlik yaratmayın diyorlar. Biz basın açıklaması bile yapamıyoruz. Bir de onların söylediklerine bakın" diye konuştu. Asker babasını 1977'de kaybettiğini ve kendisinin de bir şehit oğlu olduğunu dile getiren Çakır, "Hassasiyetimiz çok büyük. Yaralanan diğer şehitlerimizi rencide etmek, bu açıklamaları duymak bizi üzüyor. Hepsinin mezarına gidip maneviyetlarını koruyamadığımız için özür dileyeceğim" dedi. Tunceli'deki şehitlerden Yusuf Yıldırım'ın memleketi Ordu'daki Şehit Derneği Başkanı Hasan Kaplan ise, "Sebahat Tuncel kim ki? Bunların eline silahı veren kimse, şehidin üzerinden siyaset yapmasın" ifadelerini kullandı.