Batum, “Sayın Başbakan’ın neydi, hakkında kesin hüküm vardı. Ne yapıldı, anayasa değiştirildi, yasa değiştirildi, dendi ki; milletin seçtiği bir kişiye karşı yasalar uygulanamaz, dendi. Doğru mu, doğru. Hatip Dicle için aynı şey işletilebilir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, TBMM’de kaydını yaptırdıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
-“YARI YOLDA PATİNAJ YAPMAYIN”-
Batum, “Sayın Deniz Baykal ile Sayın Önder Sav’ın kurultay için imza topladığı ifade ediliyor, ne diyorsunuz” sorusuna, “Bunu sizden duyuyorum, böyle bir şeyi ne Sayın Sav’dan ne Sayın Baykal’dan duymadım” dedi.
Türkiye’nin önemli bir aşamaya girdiğini, HSYK Kararnamesi ile Türkiye’de bugüne kadar yapılamamış en büyük kıyım yapıldığını iddia eden Batum, parti içi muhalefete şöyle seslendi:
“İnsanların CHP’den beklediği şu; yarı yolda patinaj yapmayın, bizim beklentilerimiz var. Türkiye’de iktidar bütün merkez ve merkez olmayan sağın oylarını toplayarak ciddi bir oy aldı. Ama geride kalan yüzde 50’nin beklentileri var. Yüzde 35’dik, yüzde 30’dan düştük, gibi sanal tartışmalarla zaman kaybetmemizin gerekli olmadığını düşünüyorum.”
-“İHRAÇ YOK”-
“Sayın Sav ve Sayın Baykal'ın ihracı için MYK’da düğmeye basıldığı söyleniyor, ne diyorsunuz” sorusuna da Batum, şöyle dedi:
“Hayır. Genel Sekreter, birazdan açıklama yapacaktır. Böyle bir ihraç prosedürün işletilmediğini, böyle bir düğmeye basmanın olmadığını görecektir. CHP’yi, AKP’den ayıran en önemli husus biz de biat kültürünün olmamasıdır. Biat kültürünün olmamasını sürekli bir patinaj yapıyor görüntüsü içerisinde olmamızı da huzursuzlukla karşılayanlar var, bir tanesi de benim. Biz de biat kültürü yok ama her seçim sonrasında sürekli kurultay partisi görünümü ortaya çıkması beni de tedirgin ediyor. Halkın beklentileri var.”
-BATUM, ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ ÖNERDİ-
YSK’nın, Hatip Dicle ile ilgili verdiği kararı değerlendiren Batum, şu formülü önerdi:
“2002’de ne yapıldı. Hakkında kesin hüküm olan ve milletvekili olması mümkün olmayan Sayın Başbakan için, doğru mu, doğru. Hatip Dicle’nin kesin hükmü var. Sayın Başbakan’ın neydi, hakkında kesin hüküm vardı. Ne yapıldı, anayasa değiştirildi, yasa değiştirildi, dendi ki; milletin seçtiği bir kişiye karşı yasalar uygulanamaz, dendi. Doğru mu, doğru. Hatip Dicle için aynı şey işletilebilir.”
-“BİZİMKİLER İÇİN, TUTUKLU OLAN KİŞİLER İÇİN HİÇBİR SORUN YOK”-
Haberal ve Balbay için hiçbir sorun olmadığına da dikkat çeken Batum, “Bizimkiler için, tutuklu olan kişiler için hiçbir sorun yok. Türkiye’de evrensel ilke nedir; masumiyet karinesi. Bir kişi hakkında kesin hüküm alınana kadar kişi masumdur” dedi.
Bir basın mensubunun, “Yani devlete karşı, terör suçları işlemiş olsalar bile” sözüne de Batum, “Tabi hiç fark etmez. Yoksa sizin, benim hakkında bir soruşturma açarsın, dersin ki en ağır suçtan yargılanıyor, hiçbir şey olamaz, dersin” dedi.
-SABAHAT TUNCEL VE LEYLA ZANA ÖRNEĞİNİ-
Sabahat Tuncel ile Leyla Zana örneğini veren Batum, şöyle dedi:
“Sabahat Tuncel, Leyla Zana’nın zamanında yeniden yargılama yapıldığı için kesin hüküm gelene kadar serbest bırakılması, bunlar şunu gösterir, temel ilkedir masumiyet karinesi. Savcının verdiği mütalaa o kadar önemli değil. Önemli olan mahkemenin verdiği karar. Milletvekili seçilmiş, yargı niçin karar veriyor. Yüce Türk milleti adına karar veriyorum, diyor. Türk milleti karar vermiş. Anayasa açıkça söylüyor. İleride mahkum olursa gene alırsın, kimseye sormaya gerek yok, içeriye atarsın, diyor. Şimdiden Yüce Türk milletinin verdiği karara rağmen, ben uygun görmüyorum, demesi hukuka uygun değildir.”
-“NE ESKİ GENEL BAŞKANIMIZIN NE ESKİ GENEL SEKRETERİMİZİN İMZA TOPLAMA İŞİNE GİDECEĞİNİ TAHMİN ETMİYORUM”-
Türkiye’nin önünde önemli sorunları olduğuna dikkat çeken Batum, parti içinde yaşanan gelişmelere gönderme yaparak, “Bunları yaşarken bizim zamanımızda oyumuz yüzde 35’ti gibi fiktif tartışmalarla, ben ne Sayın eski Genel Başkanımız ne esku Genel Sekreterimizin böyle bir imza toplayıp da bu işlere gideceğini emin olun tahmin etmiyorum. Eleştirmek ayrıdır, bizim zamanımızda yüzde 35’di yüzde 30’du diyerek, fiktif bir tartışma yaratarak kurultaya gitmek ayrı meseledir, o nedenle ben olacağını tahmin etmiyorum” dedi.(ANKA)