Çocuklarda Sınav Kaygısına Dikkat

Zi&On Psikiyatri Merkezinden Yrd.Doç.Dr.Onur Okan Demirci, çocuklarda sınav kayfısına dikkat çekti.Kaygı, heyecan hayatın içinde olan...

Zi&On Psikiyatri Merkezinden Yrd.Doç.Dr.Onur Okan Demirci, çocuklarda sınav kayfısına dikkat çekti.Kaygı, heyecan hayatın içinde olan doğal ve kaçınılmaz duygular olduğunu belirten Yrd.Doç.Dr.Onur Okan Demirci, “Aşırı düzeye çıkmadığı ve kişinin performansını olumsuz etkilemediği sürece bizi hedefe yönlendiren, motive eden bir güçtür. Baş edilemez düzeye çıktığında ise insan hayatını olumsuz etkileyen, birçok alanda performansı azaltan bir engel halini alır” dedi.Sınav kaygısının; sınavdan günlerce hatta aylarca önce başarılı olup olunmayacağı konusunda aşırı kaygı yaşanması ile kendini gösterdiğini dile getiren Yrd.Doç.Dr.Onur Okan Demirci, “Bu kaygı belirtileri sınava çalışma motivasyonunu etkileyebileceği gibi uyku, yemek, sosyal ilişkiler gibi günlük aktiviteleri de olumsuz düzeyde etkileyebilmektedir. Bununla birlikte sadece sınav öncesi değil, sınav sırasında da aşırı heyecan ve bu heyecanın getirdiği bazı duygusal ve fiziksel belirtiler sınav performansını etkileyerek başarı düzeyini düşürebilir. Sınav sırasında ya da sınavın düşünüldüğü durumlarda çarpıntı, düzensiz kalp atışları, karın bölgesinde huzursuzluk ya da ağrı, soğuk terleme ve baş ağrıları, düzensiz solunum, ellerde uyuşma, titreme, vücutta ateş basması ve bayılma hissi, baş dönmesi, bir şey düşünemiyormuş hisleri, kas yorgunlukları sınav kaygısının bu fiziksel belirtileri arasında sayılabilir” diye konuştu.Sınav kaygısının; sınav zamanlarının korkulu bir rüya gibi görünmesi, başarısız olursam korkusu ve bunun getirdiği yetersizlik düşünceleri ve başarılı olamayacağım yargıları, panik hissi, aşırı sinirlilik, ağlama, iyi çalışmaya rağmen hiçbir şey hatırlamadığını ve hiçbir şey bilmediğini düşünmek ve konsantrasyon güçlüğü, huzursuzluk, aşırı yorgunluk hissi, sıkıntı, bunaltı, aşırı hareketlilik, sınav sırasında zihninizin donduğunu, bulanıklaştığını ve tam olarak düşünemediğini hissetme ve soruları heyecandan okuyamama gibi belirtiler duygusal belirtiler arasında sayılabileceğini ifade eden Yrd.Doç.Dr.Onur Okan Demirci açıklamasını şöyle sürdürdü; “Bütün bu belirtilere ek olarak, yeterince çalışmadığı için kendini suçlama, kendini yetersiz hissetme, sınav sonrasının felaket olacağı, kimsenin yüzüne bakamayacağı, çevresini hayal kırıklığına uğratacağı şeklinde düşünceler ortaya çıkmakta ve bu negatif düşünceler öğrencide akademik ortamdan uzaklaşıp, ders çalışmaya karşı ilgisizlik, isteksizlik, endişe ve tedirginlik duygularının yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Bu durum, öğrencide sınavla ilgili bu kaygıyı yaşamaktansa sınava girmeme, kendini uzaklaştırma yoluna ya da daha ağır psikiyatrik bozukluklara girmesine zemin hazırlamaktadır.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: