Farklı toplumlarda aynı amacı taşıyan gelenek: Hıdırellez

Türkiye'de uzun süredir büyük etkinlikler ve şenliklerle kutlanan bayram Hıdırellez nereden geliyor? İnsanlar bu umut dolu günde neler yapıyor?

Hıdırellez kutlamaları her ne kadar gelenek olarak görülse de baharın gelişini müjdelediği için bir bayram olarak da kutlanıyor. Aynı Nevruz bayramı gibi.

Ruz-ı Hızır (Hızır Günü) olarak bilinen bu bayramın nedeni Hızır ve İlyas'ın yeryüzünde buluştukları. Rivayete göre Hızır İlyas'la buluştuğu günün gecesi yaşam suyundan içerek ölümsüzlüğe ulaşır ve bahar aylarında insanların arasında dolaşarak bolluk, bereket ve sağlık dağıtır. Ayrıca bu gece dua kapılarının sonuna kadar açıldığına inanılıyor. Güncel olarak kullandığımız Miladi takvime göre bu tarih 6 ve 5 Mayıs arasında değişiyor.

Reklam
Reklam

Türkiye'de Hızır'ın özellikleri şöyle biliniyor:

-İnançlı insanlara yardım eden kalbi temiz
-Gezdiği her yere bereket ve bolluk getirir
-İnsanların güçlenmesini, bitkilerin yeşermesini ve hayvanların üremesini sağlar
-İnsanlara şans verir, bunun yanında derman ve şifa da olur
-Mucize ve keramet sahibi
-Uğur ve kısmet sembolü

Hızır, antik mitolojilerdeki bereket tanrılarının islamiyete yansıması olarak yorumlanabilir.

Hıdırellez'in kökeni ve kültürlerdeki yeri
Hıdırellez'in kökeninin Mezopotamya uygarlıklarına kadar uzandığı düşünülüyor. Anadolu, İran, Balkanlar ve Doğu Akdeniz ülkeleri zamanında Hıdırellez'i coşkuyla kutluyorlardı. Saydığımız coğrafyalarda konu her ne kadar Hızır olmasa da baharın gelişi aynı tarihte farklı inanışlarla karşılanıyordu. Yazının başında belki Türk dünyası dedik ancak bu kadar geniş bir mevsimsel kültürü tek bir topluma saymak diğer toplumlara haksızlık olur. Tarihi kaynaklara göre bu tür mevsimsel bayramlar özellikle baharın gelişi eski zamanlardan bu yana yaşayan birçok medeniyette zaten coşkuyla karşılanıyormuş. Bazı kaynaklarsa bu kültürün sadece Mezopotamya'da değil, İslamiyetten önce Orta Asya'da yaşayan Türkler'de de olduğunu söylüyor.

Reklam
Reklam

Farklı dinlerde Hıdırellez
Hıdırellez'in UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatıldı. Bunun anlamı Hıdırellez'in tüm insanlığın kutlayabileceği bir bayram olarak kutlanmasının sağlanmasından başka bir şey değil.

5 Mayıs Hıristiyan inancında baharın uyanışı olarak kabul edilirken, Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St. Georges Günü olarak kutluyor.

Hıdırellez gününe ait bazı ilginç adetler
Hıdırellez günü bazı uygulanan bazı ilginç adetler de mevcut:

-Evlenme çağındaki kızlara özellikle bulaşık yıkattırılmıyor.
-Hiçbir bitkiye zarar verilmiyor .
-Bazı bölgelerdeyse Hıdırellez günü ev işi yapmak uygun görülmüyor.
-Kapı ve pencere kapatılmıyor.
-Sabah erkenden kalkmak zorunlu yoksa işleriniz o gün ters gidebilir.
-Bağ ve bahçelerde çalışılmaz ve tarlaya gidilmez.
-Un elenmez, ekmek yapılmaz.
-Yoğurt çalınırken maya kullanılmaz. Buna rağmen yoğurt eğer tutmuşsa o eve Hızır'ın geldiğine inanılır. Bunun anlamı o yılın bolluk ve bereketle geçeceğine delalet eder. Bu olay yoğun olarak Trabzon - Şalpazarı ilçesinde gerçekleşiyor.

Reklam
Reklam

Hıdırellez geleneği
Hıdırellez kutlamaları insanların geleceğe yönelik umutlarının yeşerdiği, bol bol hayal kurduğu kutlamalardır. Bereket getirsin diye yiyecek kapıları, ambarlar, para keseleri ve cüzdanlar açık bırakılır. Maddi dilekleri olan insanlar Hıdırellez gecesi gül ağacının altında dileklerinin resimlerini bir kağıda çizer ya da temsili bir modelini yaparlar. Ayrıca gül ağaçlarına kırmızı bir kurdeleyle bağlayıp 1 yıl içerisinde dileklerinin gerçekleşmesini beklerler.

Bazılarıysa bu kadar uğraş yerine yaktıkları ateşin üzerinden coşkuyla atlayarak dileklerini dilerler. Biraz daha Anadolu'ya gidersek; insanlar 5 Mayıs gecesi uyumadan kapılarının önlerine bir tas süt koyarlar. Eğer uyandıklarında bu süt yoğurda dönüşmüşse evin bereketinin artacağına ve şanslı olacaklarına inanırlar. Tabii, bir de bu konu hakkında hiç kimsenin birbirine soru sormaması gerekiyor.

Reklam
Reklam

Bir başka uygulama ise; boyları eşit iki yeşil soğana beyaz ve siyah ipler bağlanması. İnanışa göre ertesi gün bakıldığında eğer beyaz ip bağlı soğan diğerine göre daha çok büyümüşse o yılın uğurlu geçeceğine, eğer siyah ipli olan büyümüşse o yılın şanssız geçeceğine inanılıyor.

Hıdırellez kutlamaları genelde ağaçlıklarda, yeşil alanlarda, türbelerde ve yatırların etraflarında kutlanıyor. Bu gibi yerlere Hıdırlık da deniliyor. Hıdırellez'in geleneksel öğünü ise kuzu eti. Baharın ilk kuzusu yenildiğinde sağlık ve şifa bulunacağına inanılırken, bazı yörelerde taze çiçek ve bitkiler koparılarak haşlanır ve suyu içilerek şifaya kavuşulacağına haşlanılan su ile kırk gün yıkanılırsa da insanların gençleşip güzelleşeceğine inanılır.

Hıdırellez gecesi tüm bu olaylar yerine düz bir dileğinizi yazıp kurdeleyle gül ağacına asabilir ertesi gün o dileğinizi suya atarak dileğinizin gerçekleşmesini de bekleyebilirsiniz. Ya da asmış olduğunuz parayı ağaçtan söküp yeniden cüzdanınızda saklayabilirsiniz.

İstanbul'da Hıdırellez kutlamalarının değişmez adresi; Ahırkapı Şenlikleri

Hıdırellez coşkusu İstanbul'da yaklaşık 15 yıldır her sene düzenli olarak Ahırkapı'da kutlanıyor. Az buz deği, onbinlerce İstanbullu'nun katılımıyla gerçekleşen gecede eğlence bitmek bilmiyor. Birçok kültürü buluşturan şenlikte sokaklara rengarenk ışıklar asılıyor, sazlar ve sözler eşliğinde sabahlara kadar Hıdırellez kutlanıyor.

Reklam
Reklam

Kaynaklar: gaiadergi.com, tr.wikipedia.org, yumurtaliekmek.com, ajanshaber.com