Fitch Mi, Kobani Mi?

Cuma günü gelen Fitch raporu piyasaların kısa vadeli rahatlamasına, faiz ve kurların düşmesine, borsanın da yükselmesine neden olacak bir gelişme iken, Kobani nedeniyle ortaya çıkan iç olaylar bu etkiyi tersine çevirebilecek özellikteki gelişmelerdir. Aslında özellikle Fitch raporu sonrasında, ''Algı Soygunu Sürüyor!'' başlıklı bir yazı yazarak, 2006'dan bu yana dünya piyasalarının algı operasyonları ile nasıl şekillendirilmeye çalışıldığını örnekleyen bir yazı yazmayı planlıyordum. Yazı bu örneklemeleri yapıp, Türkiye'nin ekonomik olarak olduğundan kötü gösterilmeye çalışıldığına ve bu sayede hisselerin düşük fiyatlarla sattırılmak istenmesine dikkat çekecekti. BIST'in Fitch sonrası haftanın kalanını yükselişle tamamlamasını beklediğimi söyleyecektim.

Reklam
Reklam

Ancak ISİD'in Kobani'de artık şehrin içine girmesi ve Kobani'nin düşmesinin an meselesi olduğunun görülmesiyle, bir anda bu durumu proteste etmek için Türkiye'nin bir çok şehrinde olaylar patladı. Olaylarda çok sayıda göz altılar yaşanıyor. Şu ana kadar 12 vatandaşımızı kaybettik ve çok sayıda vatandaşımız da yaralanmış durumda. Olayların kontroldan çıkmış olmasından ötürü altı ilimizde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş durumda. Bu nedenle, Fitch sonrası yükselişle açılmasını beklediğim BIST için etkisini tahmin edemediğim olumsuz baskılar söz konusu. İlan edilen sokağa çıkma yasaklarına uyulmaması halinde, hiç de hoş olmayan gelişmeler yaşayabiliriz.

Mecliste tezkere için ret oyu kullanıp, sonrasında sınırlarımızın dışındaki Kobani düşüyor diyerek, Türkiye'yi karıştırmanın kimseye faydası olmayacağının bilinmesi gerekir. Sınırlarımız dışındaki gelişmeler göstermelidir ki, güçlü bir Türkiye'nin herkese faydası olur. Bu nedenle ben tüm vatandaşlarımıza sağ duyu çağrısı yapıyorum. Uluslar arası güçlerin bölgeyi karıştırma tuzaklarına yakalanmadan, iç huzurumuzu korumamız gerektiğini söylüyorum. Yoksa Orta Doğu örneği önümüzde duruyor. Benzer bir durumun kimseye hayrı olmaz. Türkiye de bu duruma asla kendi sınırları içinde izin vermez. Bu nedenle kimse sonucu olmayacak maceralara kalkışmayı denememelidir.

Reklam
Reklam

Ekonomik Gelişmeler!
Cuma günü enflasyon beklentilerden düşük geldi. Ama bunu çok önemsemiyorum. Çünkü henüz yapılan zamların etkilerini görmedik.

ABD tarım dışı istihdam verileri çok güçlü geldi. Artık FED'in faiz artışı sürecinin kaçınılmaz olduğunun kabul edilmesi gerektiğini devamlı yazıyorum. Ama bu gelişmeyi ben kötü değil, olumlu bir süreç olarak görüyorum. Nihayetinde dünya ekonomilerinin büyüme sürecine girmesine yarayacak gelişmeler, tüm ekonomiler için gerçek manada olumlu sonuçlar doğuracaktır. Arada yaşanacak geçiş süreci risklerinden korkarak, her şeyi kötü görmek ve göstermek bence yanlış bir tavırdır.

Fitch; korkulanın tersine, Türkiye'nin kredi görüntüsüne hiç dokunmadı. Uyarıları var ama, ekonominin dengelenmesinde cesaret verici güçlü sinyaller var diyerek, korkularımızı abarttığımıza işaret etmiş oldu. Bizim için olumlu bir gelişmedir.

IMF; Yapısal değişim ve mali reformların yapılması gerektiği yönünde açıklamalarda bulundu. Zaten bizler de bunu söylediğimiz için, ekstra bir gelişme değil.

Reklam
Reklam

Yeni Özelleştirme Programı; Maliye Bakanı M.Şimşek, bir çok yeni özelleştirme hedefini açıkladı. Bunlar olumludur ama, özelleştirmeler bir kerelik gelirler yaratır. Asıl yapılması gereken, yapısal reformlarla desteklenerek yeni bir üretim hamlesinin başlatılmasıdır. Bu sayede katma değeri yüksek yerli üretimin önünün açılması ve kalıcı bir şekilde cari açık sorununun sona erdirilmesine çalışılması gereklidir. Özelleştirme programında geliri Halkb'ye bırakılacak olan Halk Sigorta ve Halk Emeklilik adının da geçmiş olması, halkb fiyatı üzerinde olumlu tesir yapacak gelişmedir.

OVP Açıklanacak!
Bugün saat 11:00'de başbakan yardımcısı Ali Babacan tarafından üç yıllık orta vadeli program açıklanacak. Yapılacak açıklamaların pozitif etkiler içermesini bekliyorum.

Sonuç;
ISİD riski nedeniyle, tezkere sonrası Türk askerlerinin bölgeye müdahale etmek durumunda kalacağı görüşündeyim. Bu gelişmenin zamanını ve gelişimini tam olarak analiz edemiyorum. Bu nedenle bu risk olmasa BIST yükselir, faiz ve kurlar düşer şeklindeki beklentimin şu anki durumda ne şekilde revize olması gerektiğini tam söyleyemiyorum. Ama bence diğer etkenler nedeniyle BIST'de düşüşler yaşanırsa, ben alımların doğru olacağını, içerideki olayların kontrol altına alınacağını, sınır dışı gelişmelerin ise, tüm koalisyon güçlerinin desteği ile göğüslenecek olması nedeniyle, Türkiye açısından büyük bir risk yaratmayacağını düşünüyorum. Satmak yönünde değil, düşüşlerde alım için fırsat kollamanın doğru olacağı görüşündeyim.

Reklam
Reklam

NOT: Yazı 08/10 tarihinde 09:16'da 'da yayınlanmıştır!

Saygılarımla

Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı

Twitter;borsaanalizci.com