Aydın’ın Koçarlı, İncirliova, Germencik, Söke ve Didim ilçelerinde ve kırsaldaki yuvalarda leylek sayımları ve halkalamaları gerçekleştirildi.Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve İzmir Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü arasında imzalanan çalışma protokolü kapsamında yapılan çalışma, Ege Üniversitesi ve Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) işbirliğiyle yürütüldü. Koçarlı’ya bağlı Çakırbeyli, İncirliova’ya bağlı Osmanbükü, Germencik’e bağlı Ovakaraağaç ve Söke’ye bağlı Avşar köyü leyleklerin en fazla olduğu yerleşimler olurken, yapılan sayım sonucunda geçen yıla göre 10 leyleğin eksildiği 134 yuvada 268 adet leylek tespit edildi.Leylek sayım ve halkalama çalışmaları, İzmir Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş’un yürütücülüğünde Kuşadası EKODOSD üyeleri işbirliğiyle gerçekleştirildi. Leylek yavrularının ağırlıkları, gaga boyları, tarsus (kanat) uzunlukları ölçülerek kayıtları tutuldu. Üzerinde 4 harften oluşan harf kombinasyonları bulunan, uzaktan da okunabilen mavi-beyaz PVC plastik halkalar sağ bacaklarına takıldıktan sonra yavru leyleklerin tekrar yuvalarına bırakıldı. Cinsiyet tayini ve bilimsel araştırmalarda kullanılmak üzere her yavrudan tüy örnekleri de alındı.Kuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Bilimsel olarak yapılan halkalama çalışmaları sayesinde leyleklerin Afrika’dan dönüp dönmedikleri, aynı alana mı yoksa farklı alanlara mı gittikleri, kaç yıl yaşadıkları, beslenme alanlarındaki değişimler belirlenmektedir. 2012 yılında Söke’nin Avşar köyünde halkalanan bir leylek bu yıl Söke’nin Karacahayıt köyünde görüldü. Yapılan leylek halkalama çalışmaları sırasında yöre insanlarına bilgilendirme yapıldı. Doğaya insanlar tarafından atılan saman ipleri, gübre çuvalları, naylon ve plastik atıkların her yıl olduğu gibi leylekler tarafından bu yıl da yuvalara getirildikleri görüldü. Bazı leylek yavrularının bu nedenle yaşamlarını kaybettikleri tespit edildi. Leyleklerin çoğalması ve sağlıklı olması, çiftçinin kullanacağı tarımsal ilaçların da kullanımını azaltacaktır. Bunun hem insan sağlığına hem de doğaya büyük yararı olacaktır. Leylekleri korumak bir bakıma insanları ve doğayı korumaktır. Kamu kurumları, üniversite ve sivil toplum örgütlerinin birlikte işbirliği halinde yaptığı bu çalışmalar, doğal hayatın geleceğini olumlu olarak etkileyecektir“ dedi.