Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Evren Sandal, doğuştan beyin damarlarında gelişim bozukluğu olan hastası Mehtap Keleş’i hayatta tutabilmek için Amerika’ya giderek 2 ay eğitim aldı.
İzmir’de yaşayan Mehtap Keleş (42), yaklaşık bir buçuk sene önce beyin kanaması geçirdikten sonra, Medicana International İzmir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Evren Sandal tarafından kendisine ‘Moyamoya’ (Beyin damarlarında gelişim bozukluğu) teşhisi konuldu. Op. Dr. Sandal, hayatta kalabilmesi için mutlaka ameliyat edilmesi gereken Keleş’i tedavi edebilmek için ABD’deki Winconsin Üniversitesi’ne gidip, yaklaşık 2 ay ameliyat tekniği konusunda eğitim aldı. Geri döndüğünde vakit kaybeden Keleş’i ameliyat eden Sandal, hastasının durumunun çok iyi olduğunu ve iyileşme sürecinin sorunsuz devam ettiğini söyledi.
İzmir’de yaşayan tekstil atölyesi işçisi Mehtap Keleş, yaklaşık 1 buçuk sene önce beyin kanaması geçirdi. Ameliyat edilen Mehtap Keleş, yaklaşık 24 gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Sonrasında yapılan tetkiklerde Medicana International İzmir Hastanesi’nde görevli Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Evren Sandal, Keleş’e ‘Moyamoya’ tanısı koydu. Hastasıyla konuşup ameliyat edilmesi gerektiğini anlatan Sandal, bu sırada hiç vakit kaybetmeden ABD’deki Winconsin Üniversitesi’ne giderek burada ameliyatın teknikleri konusunda eğitim aldı. Çeşitli ameliyathane ve laboratuvar gözlem ve araştırmaları sonrasında Türkiye’ye dönen Sandal, yaklaşık 3 ay önce, beyinde kanlanması bozuk olan dokunun saçlı derinin damarlarıyla tekrardan kanlandırılması ameliyatını yaptı.
Önce hayata tutunduruldu
Moyamoya hastalığının dünya üzerinde daha çok Uzakdoğu toplumlarında görüldüğünü, doğumsal olarak beyin damarlarının gelişiminde bozukluklara sebep olan bir rahatsızlık olduğunu dile getiren Sandal, “Sebebi tam olarak bilinememekle birlikte bazı genetik rahatsızlıkların buna sebep olduğuna dair bulgular mevcut. Damar gelişememesine bağlı olarak beyin kanlanmasındaki bozukluklara bağlı çok ciddi semptomlar ortaya çıkıyor ya da beyin kanlanmasını devam ettirmek için anormal damarlar gelişiyor. Bunlar hastalarda yaşam konforunu yıkan, ciddi problemler ortaya çıkarabiliyor. Mehtap hanıma yapılan tetkiklerde kanamaya sebep olan beyinde bir damar yumağı ve moyamoya dediğimiz damarın gelişememesi durumunun ikisinin aynı anda olduğunu tespit ettik. Başlı başına zor bir hastalık olan moyamoyanın bir de damar yumağı ile birlikte olduğunu görünce çok zorlu bir tedavi sürecine girdik. Öncelikle kanamış olan bölge temizlenerek, hastanın hayata tutunması sağlandı. Bu süreçte ikinci bir kanama geçirdi ve uzun süre yoğun bakımda yattı. Kanamaya bağlı olarak hayatı tehdit eden durum ortadan kaldırıldıktan sonra hasta damar yumağının çıkarılması için bir ay sonra ameliyata alındı. Navigasyon eşliğinde beynin ortasında, su odacıklarındaki damar yumağı çıkarıldı. Çok zorlu, tehlikeleri olan bir ameliyattı ancak yumağı çıkarmayı başardık” dedi.
Moyamoya tedavisi için ABD’ye gitti
Bu ameliyatın ardından sıranın moyamoyaya bağlı kanlanma bozukluğunun tedavisine geldiğini belirten Sandal, “Bunun için ABD’ye gittim, Winsconsin Üniversitesi bünyesinde bir süre eğitim aldım, laboratuvar ve ameliyathanede gözlemlerde ve araştırmalarda bulundum. Döndüğümde ameliyat planını yaptık, yapabileceğimize güvendik. Sorunsuz bir şekilde, beyinde kanlanması bozuk olan dokunun saçlı derinin damarlarıyla tekrardan kanlandırılması ameliyatını yaptık. Şu anda Mehtap Hanım iyileşme döneminde, sorunsuz gidiyoruz” dedi.
"Ameliyattan 4 gün sonra yürüyerek hastaneden çıktım’
İlk başlarda kendisinin hiçbir rahatsızlığım olmadığını, sadece bundan bir buçuk sene önce boyun fıtığı şüphesinden ötürü bir MR çekildiğini aktaran Mehtap Keleş, “O gün hastane bayılmışım. Beyin kanaması geçiriyor diyerek beni birkaç hastane gezdirdiler, 24 gün kadar yoğun bakımda yattım. Hiç kimse benim rahatsızlığımın moyamoya olduğunu anlamadı. Sonra Evren hocama ulaştık. Sağ olsun benim hastalığıma teşhisi koydu ve tedavi yöntemini öğrenebilmek için ABD’ye gitti. Evren hocam geldikten sonra ameliyat hakkında konuştuk, bana tehlikelerinden söz etti. Bana damar nakli olunacağını, kolumdan veya bacağımdan alınacağını söyledi, felç olma risklerini anlattı, konuşmamda bozukluklar olabileceğini söyledi ancak çok şükür ki bunların hiçbiri olmadı. Hatta ameliyattan sonra 7 gün içinde hastaneden çıkabileceğimi söylemişti ama ben 4 günde yürüyerek çıktım” dedi.
"İlk defa bir doktora çok güvendim"
Çok iyi bir eşe ve aileye sahip oluğunu söyleyen Keleş, “Ailemin desteğini anlatmakla bitiremem. Normalde çok panik yapan birisiyim, ben 8 defa kadın hastalıklarından ameliyat oldum ve bu yüzden doktorlara güvenimi kaybetmiştim. İlk defa bir doktora bu şekilde güvendim ve güvenim de boşa çıkmadı. Şu anki halimi gören arkadaşlarım çok şaşırıyor, sanki hiç ameliyat olmamışsın gibi diyorlar. Bundan önce birkaç hastaneye gittim bana teşhis koyamadılar. Hala daha birçok doktorun moyamoya hastalığından haberi olmadığına şahit oldum. Geçenlerde Urla’da bir hastaneye, ilaç yazdırmak için gittim. Moyamoya hastası olduğumu söyledim, ‘O nasıl bir hastalıkmış’ dediler. Çok şükür ki artık bu sorunları aştığımı hissediyorum” dedi.