Tunceli’de kimyasallara alerjisi olan Kimya Mühendisi Semra Yeşil, kendi yetiştirdiği ve kente özgü bitkilerle sabun üretimi yapmaya başladı.Kimya Mühendisi Semra Yeşil, bir süre kimya sektöründe çalıştıktan sonra kimyasallara alerjisi olduğunu fark etti. Yeşil, bunun üzerine memleketi Tunceli’ye dönerek kurduğu iş yerinde kendi yetiştirdiği ve doğadan topladığı çiçeklerle doğal sabun üretmeye başladı. Mezun olduktan sonra yapı ve tekstil kimyasalları sektöründe kimyager olarak çalıştığını belirten Semra Yeşil, “Bu süre zarfında çalışırken kimyasallara alerjim ortaya çıktı. Bunun üzerine alerjiyle nasıl baş ederimin yollarını aradım. Kitaplar okudum, eğitimlere gittim, hayat tarzımı değiştirmeye başladım. Kendi ürettiğim kozmetikleri kullanmaya başladım. Kremler yaptım, evde sabunlar ürettim. Bunları yaptıktan sonra alerjim hafiflemeye başladı. Fakat bu seferde hayatımda bir çelişki yaşamaya başladım. Sanayi bölgesinde doğayı kirleten bir fabrikada çalışıp, evde bitkisel ürünler yapmak çelişki yarattı bende. İşi bırakmak zorunda kaldım” dedi.Memleketine dönüp doğal ürünler yapmaya başladıMemleketi Tunceli’ye dönme fikrinin hep olduğunu anlatan Yeşil, “Ama burada mesleğimi icra edebileceğim herhangi bir fabrika veya sektör olmadığı için ne yapacağımı da çok bilemiyordum. Bitkisel kozmetiklerle zaten uğraşıyorum, mesleğim de bu zaten. Niye böyle bir iş yapmıyorum diye düşünmeye başladım. Yaklaşık 9 ay önce köyde birkaç bitki yetiştirmeye başladım. Bu bitkilerden ve doğadan topladığım bitkilerle doğal ürünler, sabunlar yapmaya başladım. Zaten şehrimiz bitki çeşitliliği manasında çok zengin olduğu için hiçbir zorluk çekmedik. Şimdilik dokuz çeşit doğal sabun yapıyoruz. Bunları yaparken sadece zeytinyağını dışarıdan alıyoruz. Zeytinyağı ve buraya özgü bitkilerin harmanlamasıyla ortaya çıkmış oldu" diye konuştu.Yöreye özgü kozmetik ürünler geliştirme fikri oluştuğunu anlatan Yeşil, bölgeye özgü bir bitkinin kolonyası, kremi ve sabunu olabileceğini kaydetti. İl dışından çok sipariş almaya başladığını ifade eden Yeşil, "Geri dönüşler çok olumlu. Küçük bir KOSGEB kadın girişimci desteği aldık. Bununla devam ediyoruz. Onun dışında bitki fideleri istedik. Bu bahar ayında çeşitli bitkiler yetiştireceğiz. Doğadan da çeşitli bitkiler toplayacağız. Bunlarla bitkisel kozmetikler üretmeye devam edeceğiz. Belki derdimize çare bir çiçektir dediğimiz yolda derdimize çare bir sürü çiçekle tanıştık sloganıyla hareket ettik. İsim ararken bayağı uğraştım. Yaptığım işe uygun bir isim bulmak istedim. Jil ismini bulduk. Bu manada buna uygun bir kelimeydi. Jil, Zazaca’da filiz, meydana gelme, topraktan ilk çıkma anlamına geliyor. Bu da benim yaptığım işle çok örtüşen bir isim olduğu için bunu tercih ettik” dedi.