Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) tarafından “Gümrük Birliği Anlaşmasının KOBİ’lere Sunduğu Fırsat ve Zorluk Alanları, Deneyim Paylaşımı” konulu farkındalık semineri düzenlendi.
ihracatın geliştirilmesine yönelik kalifiyeli eleman yetiştirmek için uygulanmakta olan, AB destekli, “AB-Türkiye İş Köprülerinin Daha Fazla İşbirliği ve Anlayış Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında, iş dünyasının temsilcilerine yönelik, “Gümrük Birliği Anlaşmasının KOBİ’lere Sunduğu Fırsat ve Zorluk Alanları, Deneyim Paylaşımı”” konulu farkındalık semineri Samsun’da düzenlendi. İşletmelerde tercih edilen kalifiyeli dış ticaret elemanı yetiştirilmesine ve ihracatın geliştirilmesine yönelik, Samsun TSO tarafından uygulanmakta olan, AB hibe destekli, “AB-Türkiye İş Köprülerinin Daha Fazla İşbirliği ve Anlayış Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında, “Gümrük Birliği Anlaşmasının KOBİ’lere Sunduğu Fırsat ve Zorluk Alanları, Deneyim Paylaşımı” konulu farkındalık seminerinin açılışında konuşan Samsun TSO Dış İlişkiler Müdürü Oğuz Sandıkçı, yürütülen proje hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
“Samsun iş çevresiyle çalışmaya hevesliyiz”
Samsun TSO’nun proje ortağı Çek Ticaret Odası’ndan Dış İlişkiler Müdürü Jiri Hansl ise yaptığı konuşmada, “Siz değerli iş adamlarını desteklemek için Samsun TSO ile işbirliği yapmaktan çok mutluyuz. Hepinizin de aşina olduğu AB pazarına girmek için bu tür seminerler düzenlemekteyiz. Bu konuda daha çok bilgiye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Çek Cumhuriyeti’nin en büyük iş örgütü olan Çek Ticaret Odası adına buradayım. 16 bin üyeye sahibiz. Üyelerimiz, gayri milli hasılanın yüzde 65’ini temsil ediyor. Birlikte çalıştığımız Samsun TSO’da önemli hizmetler sağlayan profesyonel bir oda. Samsun iş çevresiyle birlikte çalışmaya da çok hevesliyiz. Umuyorum ki, bu proje Çek firmalarını Samsun’a, Samsun firmalarını da Çek Cumhuriyeti’ne götürmeye katkı sağlayacak. Bu da bizim esas amacımız” dedi.
Ergönül’den bilgi ve tecrübe paylaşımına önem verin mesajı
Dış Ticaret Uzmanı Şefik Ergönül ise tecrübe paylaşımına değinerek, şunları söyledi:
“Bilgi bizde bir zamanlar kenara atılıyordu ve önem verilmiyordu. Daha sonra bilgi ve bilişim çağında olduğumuzu fark etmeye başladık. Daha sonra ihracatta çizgi yukarıya doğru çıkmaya başladı. Ülke olarak çok büyük bir pazarın yanı başındayız. Türkiye dünyanın 19’uncu büyük ekonomisi ama ihracatta 32’inci sırada. Çünkü biz malımızı satamıyoruz, pazarlayamıyoruz. Türkiye çok büyük bir gelişim gösterdi ama hala istediğimiz yerde değiliz. Ben bunu bilgiye yeteri kadar değer vermemeye bağlıyorum. Eğer verirsek çok farklı yerde oluruz. Günümüzde bilgi ve tecrübe paylaşımı çok önemli. Paylaşmalıyız, etkileşime girmeliyiz. Bu gibi çabaları artırmalıyız. Avrupa Birliği 510 milyon nüfusa sahip. Yanı başımızda hazine sandığı var. Avrupa Birliği pazarı dünyada ihracatta ve ithalatta ikinci sırada. Biz mutlaka katma değerli ithalat yapmalıyız. AB ile çalışıyoruz. Ama oradaki pazar daralması ve durulması bizi fena etkiliyor. O nedenle pazar çeşitlendirmesine gitmeliyiz. Onu da yapmaya başarılıyız. İhracatın kuyruğunu tutmamız için daha çok çalışmalıyız.”