Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, topraklarının dörtte biri tarıma elverişli olan, katma değeri yüksek ürünlerin üretildiği Mersin’de tarım alanında kapsamlı projelere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, ziraat mühendislerine “Projeler hazırlayın” çağrısında bulundu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, Türkiye’de bilimsel tarım eğitiminin başlamasının 174’üncü yılı dolayısıyla Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi tarafından Cumhuriyet Meydanında düzenlenen törene katıldı.
Törende, Atatürk Anıtına çelenk sunulmasının ardından Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanlığına yeni seçilen Necmi Birim, tarımın ve ziraat mühendislerinin genel durumu hakkında açıklama yaptı.
“Ziraat mühendisliği tarlada yapılır”
Başkan Seçer de törende bir konuşma yaparak, tarımsal eğitimin başladığı yıllarda ülke topraklarının Osmanlı hakimiyetinde olduğunu, nüfusun çok büyük kısmının kırsalda yaşadığını hatırlattı. Seçer, cumhuriyet dönemiyle birlikte sanayileşme adımları başlasa da kırsal nüfusun ağırlığının uzun süre devam ettiğini, son yıllarda kent nüfusunun kırsal nüfusu geçtiğini vurguladı. Tarımsal teknolojinin sürekli değiştiğini ifade eden Seçer, “Bunları takip eden birikimli, liyakatli beyinlerin olması gerekiyor. Bunlar da ziraat mühendisleri. Ziraat mühendislerinin her şeyi bilmesi lazım. Biyolojiyi bilecek, kimyayı bilecek. Eğitim şartları değişti. Artık salonda, ezbere eğitim yapılıyor. Ziraat mühendisliği sahada yapılır, tarlada yapılır; odada yapılmaz” diye konuştu.
Günümüzde ziraat mühendislerinin iş sorunu yaşadığını, ziraat mühendisliğiyle ilgisi olmayan alanlarla uğraştığını, aynı zamanda birçok firmanın da kalifiye ziraat mühendisi bulmakta zorlandığını belirten Seçer, “Bu ülkede bahçe bakımını hayatında görmemiş bahçe bitkileri mezunu ziraat mühendisinin olmaması lazım. İlacın etken maddesinin ne olduğunu bilmeyen ziraat mühendislerinin olmaması lazım” diye konuştu.
“Özel projeler yapmalıyız”
Mersin’in topraklarının yaklaşık olarak dörtte birinin tarım toprağı olduğunu dile getiren Seçer, “380 bin dönüm tarım toprağımız var. 16 bin kilometrekare toplam alanımız var, 3 bin 800-4 bin kilometre alan tarım toprağı. Burada üretilen ürünler katma değeri yüksek ürünler. Mersin’de birim alandan aldığınız getiri, birçok ürüne göre çok daha yüksektir. Burada ülke ekonomisine katkı açısından belediyelere önemli görevler düşüyor, çünkü önemli bir ihracat kalemi. Narenciyenin yaklaşık yüzde 35-40’ı Mersin’den çıkıyor, ihraç ediliyor. Çileğin Türkiye’deki üretimine bakın, burası önde, Anamur muzu aynı şekilde, lider konumdasınız. Limonda lider konumdasınız, 600 bin ton civarında üretim yapıyorsunuz. Burada bizim özel projeler geliştirmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
“Mersin tarımına değer katmanız lazım”
Mersin Büyükşehir Belediyesinin Tarımsal ve Veteriner Hizmetleri Dairesi Başkanlığı eliyle Mezitli Belediyesinin ziraat mühendisi olan Başkanı Neşet Tarhan’ın girişimleriyle tarım alanında projeler yapmaya çalıştığını ifade eden Seçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim iyi çalışılmış projelerle işbirliği yapmaya ihtiyacımız var. Bunu da birikimli kafalar yapar. Yani ‘Bizim partili muhtar aradı, 200 metre boru gönderin’ ya da ‘Bizim arkadaş aradı, 500 metre boru gönderin’ ile belediyeler tarımsal üretime katkı yapıyor diyorsak, bunlar komik işler. Bu değil. Ya da alet edevat yardımı yapmışız, ayni nakdi yardım yapmışız, bunlar belediyelerce uygulanacak düz ve basit projeler. Bizim tarıma katkı sunacak projelerle uğraşmamız lazım. Örneğin kooperatifçiliği önemsiyoruz. Çok önemli. Tarımsal üretimin daha kaliteli olması, girdi maliyetlerini düşürmek, daha iyi üretim yapmak, ürünleri dünya pazarlarına götürmek için insanları bir araya getirmenin şu ana kadar icat edilmiş en iyi yöntemi kooperatifleşme. Bazı kalemlerde üretimin artırılması, lokal olarak bazı kırsal bölgelerde yapılacak projelere Ziraat Mühendisleri Odası olarak katkı sunmanız lazım. Mersin tarımına değer katmanız lazım. Biz belediyeler olarak bu işbirliğine hazırız. Ama dosyaların çalışılması lazım, hazırlanması lazım. Hakikaten dosya geldiği zaman muazzam çalışılmış, değerli, liyakat kokan projelere imza atabiliriz. Diğerlerini biz yapıyoruz zaten.”