Bursa Büyükşehir Belediyesinin yoğun çalışmalarıyla Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü Dünya Mirası Listesine alınan sultan külliyelerinden Yıldırım Bayezid Külliyesi'nin ecdada yakışır hale getirilmesine yönelik çalışmalar hızla sürüyor. Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, 1855 yılındaki depremde yıkılan Yıldırım Camii minarelerini 156 yıl sonra orijinal haliyle yeniden inşa eden Büyükşehir Belediyesi, şimdi de cami avlusu ve şadırvanlar başta olmak üzere tüm külliyeyi Bursa'ya yakışır hale getiriyor. Bursa'nın UNESCO Dünya Mirası Listesine alınma amacıyla 2000'de başlatılan ancak bir sonuç alınamayan çalışmaları 2009'dan itibaren kapsamlı bir şekilde alan Büyükşehir Belediyesi, Cumalıkızık, Çarşı ve Hanlar Bölgesi ile sultan külliyelerinin dünya mirası olmasının ardından bu külliyelerdeki çalışmalara hız verdi. Muradiye Külliyesi'ndeki çalışmalar hızla sürürken Osmanlı sultanlarından Yıldırım Bayezid tarafından 1390'lı yıllarda yaptırılan külliyedeki çalışmalar da devam ediyor. Çalışmalara ilk olarak Yıldırım Camii ile başlayan Büyükşehir Belediyesi, caminin 1855 depremi ve 1949'da yaşanan doğal afetlerde yıkılan iki minaresini 156 yıl sonra orijinaline uygun olarak dikmişti. Bunun ardından külliyenin bütününe yönelik çalışmaları da sürdüren Büyükşehir Belediyesi, cami avlusundaki şadırvan, abdest alma yerleri ve musalla taşları olmak üzere bölgeyi baştan sonra yeniledi. Yaklaşık 5 bin metrekarelik alan traverten zemin taşları ile kaplanırken bahçe duvarları, aydınlatma sistemleri ve çevre düzenlemesiyle cami avlusunun çehresi tamamen değişti. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile Kültür ve Turizm Daire Başkanı Aziz Elbas, Yıldırım Bayezid Külliyesi'nde devam eden çalışmaları yerinde inceledi. Son 10 yıldır tarihi ve kültürel mirasa yönelik yaptıkları çalışmaların UNESCO Dünya Mirası Listesi ile taçlandığını belirten Altepe, tüm külliyelerin ziyaretçiler tarafından daha rahat gezilebilmesi için çevre düzenleme çalışmalarına da önem verdiklerini aktardı. Yıldırım Camii'nin orijinal minarelerinin yerine dikilmesinin ardından yaklaşık 400 yıl önce ilk mahya uygulamasına ev sahipliği yapan bu camide mahya uygulamasının da ilk günkü haliyle başladığı bilgisini veren Altepe, "Külliye alanında bulunan türbe, dispanser ve medrese binalarıyla ilgili proje çalışmaları devam ediyor. Şu ana kadar yapılan çalışmalarla bile bölgenin çehresi değişti. Bir taraftan tarihi eserleri kent siluetine kazandırırken bir taraftan da ecdada olan vefa borcumuzu ödüyoruz" ifadesini kullandı.