Her yıl ülkemizde onbinlerce insan kalp krizi geçirerek kaybediliyor. Bilimsel çalışmalar belirli koşulların ve yaşam biçimlerinin kalp krizi tehlikesini arttırdığını, bu koşullar değiştirilirse kalp krizlerinin de azaltılıp önlenebileceğini ortaya koyuyor. Belirli sağlık önlemlerine dikkat edilir ve sağlık içinde yaşamanın gerekleri alışkanlık haline getirilirse aile içinde büyük, küçük herkesin bundan yararlanacağı tabiidir. Özellikle çocuklara erken yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme ve yaşama alışkanlıklarının kazandırılması onlara uzun ve sağlıklı bir ömür hazırlayacaktır.
Sigara içmeyin
Sigara içmeyenlerde kalp krizine rastlanması olasılığı sigara içenlere oranla önemli ölçüde azdır. Sigara içmiş olupta bırakanlarda da kalp krizi ihtimali gittikçe azalarak zamanla hiç sigara içmemiş olanların durumuna yaklaşır.
Yüksek tansiyonunuz varsa tedavi ettirin
Yüksek tansiyon farkedilmez ve gereği gibi tedavi edilmezse kalp krizi, felç ve böbrek yetersizliği (üremi) gibi öldürücü hastalıkların gelişmesi tehlikesi çok yüksektir. Yüksek tansiyonu normale düşürmek ve normal düzeyde devamını sağlamak mümkündür. Bunun için yemekler ve içeceklerle alınan sodyum miktarını azaltmak gerekir. En çok sodyum içeren madde sofra tuzudur. Yüksek tansiyonu olan bir kimse ilaçla tedavi görüyor olsa bile aldığı tuz miktarını azaltmalı, mutat olarak aldığı miktarın en çok üçte birine indirmelidir. Sodyum içeren sodalardan ve karbonat kullanımından vazgeçmelidir. Kilo fazlası varsa kendisi için normal olan ağırlığa düşmeli ve streslerden olabildiğince kaçınmalıdır. Bir çok kimsede sadece bu önlemlerle tansiyon önemli ölçüde düşürülebilir. Fakat pek çok hastada ayrıca ilaç tedavisi gerekir. Bu durumda hekimin vereceği ilacı yine hekim kesmedikçe veya değiştirmedikçe aksatmadan kullanılmalı ve ayrıca yukarıdaki önlemlere uyulmalıdır. Yüksek tansiyonu olan bir kimsenin eğer içiyorsa sigarayı bırakması herkesten daha fazla önem taşır.
Katı yağ ve Kolestrol miktarını azaltın
Damar sertliği ve buna bağlı hastalıkların gelişmesinde, yemeklerle alınan katı yağların ve yağsı bir madde olan kolesterolün rolü çok büyüktür. Katı yağlar deyince oda sıcaklığında sıvı halde bulunmayan anlaşılmalıdır. Bunlara tip dilinde doymuş yağlar da denilmektedir. Tereyağı katı yağlara iyi bir örnektir.
Kırmızı et denilen koyun, kuzu, ve sığır etleri katı yağlar içerir. Tavuk etinin derisi ve beyaz olmayan bölümleri de katı yağdan zengindir. Sütte ve sütten yapılan yiyeceklerde değişen miktarda katı yağ bulunur. Bazı yiyecekler de çok miktarda kolesterol içerirler: Yumurta sarısı, beyin, böbrekler, karaciğer gibi. Bu yiyecekler kandaki kolesterol miktarlarının artmasına yol açar. Yüksek kolesterol ise damar sertliği ve kalp krizi riskini arttıran önemli etkenlerden biridir.
Öte yandan 'doymamış yağ' denilen ve oda sıcaklığında sıvı halde bulunan ayçiçeği yağı, misirözü yağı, hashas yağı gibi yağlar kandaki kolesterol miktarlarını azaltırlar. Zeytinyağı da bir doymamış yağ türüdür.
Katı yağlar yerine doymamış (sıvı) yağların kullanılması ve kolesterol içerdiği bilinen yiyeceklerden kaçınılması kan kolesterolünü belirli ölçüde düşürmeye devam eder. Bunun için şunlar tavsiye edilebilir:
Tavuk etinin beyazına ve doymamış yağlar içerdiği bilinen balık etine yemeklerinizde daha çok yer veriniz.
Kuzu ve koyun eti yerine yağsız dana etini tercih ediniz.
Yemeklerinizi pisirirken, sıcak olarak yenilenler de dahil, sıvı yağları kullanınız.
Günlük yağ kullanımınızın yarısı zeytinyağı, yarısı da ayçiçeği veya mısırözü yağı gibi çok doymamış yağlardan oluşmalıdır. Margarin türü yağlarda oda sıcaklığında katıdırlar ve tereyağı gibidirler.
Yağı alınmış sütü ve böyle sütten yapılmış süt ürünlerini tercih ediniz.
En az yağ içeren peynir, çökelek ve sert, yağsız beyaz peynirdir. Kaşar peyniri ve krem peynirler bol miktarda katı yağ ve kolesterol içerirler. Kaymak ise içinde katı yağ ve kolesterolün en fazla bulundugu besin maddelerinden biridir, çikolatada bol miktarda kolesterol vardır. Bunlardan kaçınılmalıdır.
Bir besin maddesinde kolesterol bulunmaması önemlidir. Fakat katı yağ içeren bir besin, kolesterol içermezse bile kalp hastalığı riskini arttırıcı etkiye sahiptir. Hekiminiz başka türlüsünü önermiyorsa bir hafta içinde sadece iki veya üç yumurta sarısı ile yetininiz.
Öte yandan istatistikler şişmanlığın yaşam süresini önemli ölçüde azalttığını göstermektedir. Kilo fazlanız varsa normal vücut ağırlığına erişmek için hekiminizin yardımını isteyiniz. Çocuklarınız olması gereken kilonun üstünde ise onların da normal vücut ağırlığı içinde büyümelerini sağlamaya çalışınız. Şişman çocukların ileride şişman erişkinler olacağını ve sağlıklı bir diyetin çocuklukta kazanılan alışkanlıklarla daha kolay elde edilebildiğini unutmayınız.
Diyet düzenlemelerinin katlanılması zor katı yasaklar yerine daha ölçülü geliştirilen ve daha devamlı olarak uyulabilen biçimde olması için hekiminizin yardımını isteyiniz. Kalp krizi geçirmiş olan veya kalp krizi için yüksek risk altında bulunan kimselerde yukarıda belirtilenden daha sıkı bir diyet uygulamak gerekebilir.
Şeker hastalığına dikkat
Diyabet de denilen şeker hastalığı, daha çok kilo fazlası bulunan orta yaşlılarda görülür. Hafif olduğu durumlarda bir kimsede yıllarca farkına varılmadan, şikayete yol açmadan bulunabilir. Bu durumda bile şeker hastalığı, kalp hastalığı ve diğer damar bozuklukları tehlikesini önemli ölçüde arttırır. Belirli aralarla yapılacak genel sağlık kontrolleri diyabetin erken dönemde teşhisini, gerektiği gibi tedavisini ve hastanın normal, aktif bir yaşam sürmesini sağlayabilir. Hekimin belirleyeceği ve normal vücut ağırlığını amaçlayan diyet, sigaradan kaçınmak, varsa yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi risk etkenlerinin kontrol ve tedavisi, gelebilecek kalp ve damar bozukluklarını büyük ölçüde önleyebilir.
Düzenli egzersiz
Bilimsel gözlemler, sakin ve hareketsiz bir günlük yaşam sürdürenlerde kalp krizlerinin yürüme, koşma, bisiklete binme ve yüzme gibi beden faaliyetlerini düzenli bir şekilde yapanlara oranla daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur. Yaşınıza ve sağlık durumunuza göre sizin için en uygun egzersiz biçiminin nasıl olacağını hekiminiz size söyleyecektir. Kendinize uygun bir egzersizi düzenli olarak uygulamakla, başka birçok yararları yanında kalp sağlığınızı da koruyacağınızı hatırdan çıkarmayınız.
Doğum Kontrol hapları
Doğum kontrol haplarını kullanan kadınlarda kalp krizi olasılığının bir ölçüde arttığı bilinmektedir. Doğum kontrol hapları, özellikle kilo fazlası veya böbrek hastalığı bulunan veya gebeliği sırasında tansiyonu yükselmiş ya da ailesinde yüksek tansiyon olan kadınlarda tansiyonu yükseltebilir. Doğum kontrol hapları ile aynı zamanda sigara kullanmak özellikle tehlikelidir. Doğum kontrol haplarının 35 yaşından sonra kullanılmaması daha uygundur. Bu hapları hekiminizin tavsiyesi olmadan kullanmayınız.
Düzenli sağlık kontrolleri yaptırın
Yakın akrabalarınız içinde genç veya orta yaşlılıkta kalp hastalığından kaybedilmiş olanlar varsa bu, ailevi bir eğilimin olabileceği anlamına gelebilir; fakat sizin de kalp hastalığına yakalanmanızın kaçınılmaz olduğu demek değildir. Bu durum, yaşam biçiminiz için belirleyici olabilir. Belirli aralarla yaptıracağınız sağlık kontrolleri ile hekiminiz kalp hastalığı riskini azaltacak önlemleri size bildirebilir ve sağlayabilir.