Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, en ideal sistemin Başkanlık sistemi olduğunu söyledi. Kurtulmuş, ileri demokrasi içerisinde başkanlık sisteminin konuşulabileceğini ve güçlü bir parlamenter sisteme daha ileri demokrasi takviyesiyle bu sisteme geçilebileceğini söyledi.
HAS Parti, yeni anayasa çalışmaları kapsamında ‘Yeni Türkiye Yeni Anayasa’ başlığı altında Ankara İlci Otel’de bir panel düzenledi. Açılış konuşmasını Genel Başkan Numan Kurtulmuş’un yaptığı panele, Prof. Dr. Sami Selçuk, Prof. Dr. Vedat Bilgin, Prof. Dr. Ethem Atay konuşmacı olarak katıldı. Yeni Türkiye Yeni Siyaset Yeni Anayasa başlığı altında Türkiye’de yeni bir siyasal sistemin oluşmasının zorunlu olduğunun altını çizen Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarını yakında bitirerek, bunu yazılı hale getirdikten sonra başta Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı olmak üzere bütün siyasi parti liderlerini ziyaret edip yeni anayasa çalışmalarına katkı yapacaklarını dile getirdi.
Yeni anayasadan beklentilerini 5 konu başlığı altında açıklayan Kurtulmuş, birinci olarak niçin Türkiye’de yeni bir anayasa gerekiyor sorusuna cevap aradıklarını aktardı. Bu anayasanın 12 eylül ürünü olduğu için, bu mantığı taşıdığı için kurtulmak istediklerinin yanlış olacağını bildiren Kurtulmuş, Türkiye’de topyekün anayasa ruhunun değişmesi, anayasanın arkasında ki siyaset felsefesinin değişmesi ve buna bağlı olarak da siyasal rejimin değişmesi gerektiğine dikkat çekerek, milletin içinde aktif olabileceği yeni bir siyasal rejimin kurulması gerektiğini ifade etti.
"TÜRKİYE’NİN SÖZ SAHİBİ OLMASI BU ANAYASA İLE MÜMKÜN DEĞİL"
Yeni bir anayasaya ihtiyaç duyulmasının nedenlerinden birisi olarak ta Türkiye’nin yeni sosyolojisinin gelecek dönemde daha iyi taşıyabilmesi için gerekli olduğunu kaydeden Kurtulmuş, Türkiye’nin bir taraftan tarihten getirdiği yönetme biçimi, kültürü, medeniyeti ve özellikle son günlerde iyice kendisini gösteren yeni dünyada Türkiye’nin bir şeyler söyleyebilmesinin bu anayasa ile mümkün olamayacağına vurgu yaptı. Kurtulmuş, devletçi, Kemalist sistem içerisinde, kendi içine kapalı bu sistemle istenilen düzeye gelinemeyeceğini bu ruhun kökünden değişmesinin şart olduğunu ve Tanzimatdan beri yaşanan bu çelişkinin artık ortadan kalkarak, metin değiştirmekle sistemin ve ruhun değiştirilmesinin mümkün olmadığının anlaşılması gerektiğinin altını çizdi.
"HÜKÜMETİ CESARETLENDİREREK ARKASINDA DURMALIYIZ"
Anayasanın nasıl yapılaması gerektiği noktasında da değerlendirme yapan Kurtulmuş, kendilerinin diğerlerinden farklı olarak yeni anayasayı doğrudan doğruya büyük katılım ile halkın yapması gerektiğini savunduklarını söyleyerek, anayasa meclislerinin kurulmasını savunduklarını dile getirdi. 12 haziran seçimlerinden sonra oluşan siyasi havanın buna pekte mümkün kılmadığını bildiren Kurtulmuş, bundan sonra ki süreçte hükümete büyük iş düştüğünü, mecliste çoğunluğu olduğu için tek başına bu işe kalkışmaması ve statükocu zihniyetin dayatmalarına prim vermemesi gerektiğini ifade etti. Kurtulmuş, onun için hükümetin statükoculardan korkmaması gerektiğini belirterek, herkesin hükümetin arkasında durarak hükümeti cesaretlendirmeleri gerekliliğini hatırlattı.
"YÜKSEKOVA’DAKİ ÇOBANLA ÇANKAYA’DAKİ CUMHURBAŞKANIMIZ DEVLET KARŞISINDA EŞİT OLMALIDIR"
Yeni anayasanın temel özelliklerini ise Kurtulmuş şu şekilde sıraladı: "Birincisi bu anayasa eşitlikçi bir anayasa olmalıdır. Bu anayasada sözde ve özde vatandaşlar tanım gereği vardır. Hiç kimsenin özde ve sözde vatandaş olarak ayrılmadığı, herkesin bu devlet karşısında eşit gördüğü bir anayasa olmalıdır. İdeal Türkiye, Hakkari Yüksekova’daki çoban kardeşimizle, Ankara Çankaya’daki Cumhurbaşkanımızın eşit olduğu bir Türkiye inşasıdır. İkinci olarak özgürlükçü olmalıdır. Birey devlet karşısında özgür olması gerekiyor. Üçüncü olarak da yeni anayasanın katılımcı olmasıdır. Bugün egemenlik milletindir ama bu egemenlik anayasanın kurum ve kuruluşlarının izin verdiği ölçüde. Onun için YAŞ’tan MGK’ya kadar, YÖK gibi birçok kurum anayasal kurum olmaktan çıkarılmalıdır. Yine yeni anayasa sosyal adaletçi ve insan odaklı olmalıdır. Devletçi, statükocu anlayış ortadan kalkmalıdır." şeklinde konuştu.
Yeni anayasa ile 20-25 yıldır süregelen sorunların var olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, 4 tane başlıca sorunun baş gösterdiğini kaydederek, baş örtüsü, kürt kimliği, Alevilerin sorunları ve azınlıklarla alakalı problemleri ortadan kaldırarak özde ve sözde vatandaş tanımının bitirilmesi gerektiğini söyledi.
"BAŞBAKAN’IN MASANIN BAŞ KÖŞESİNDE OTURMASI BENİMDE İÇİMİN YAĞLARINI ERİTTİ"
Bürokratik oligarşinin sözde değil, bütün kurum ve kuruluşların millete açılmasının zorunlu olduğunu belirten Kurtulmuş, asker-sivil ilişkileri konusunda da şu şekilde konuştu: “Sayın Başbakan’ın masa başında oturması benimde içimin yağlarını eritiyor. Ama iç hizmetlr kanununun 35. maddesi hala orada duruyor, Kenan Evren savcının karşısına geçiyor savcı ile dalga geçiyor. Yine askeri şura problemi çözülmeli, Genelkurmay Başkanlığı MGK’ya bağlanmalıdır.
"DEMOKRASİ AÇISINDAN EN İDEAL SİSTEM BAŞKANLIK SİSTEMİDİR"
Son olarak Türkiye’deki siyasal sistemde düşündüklerini açıklayan Kurtulmuş, Türkiye’nin bugün ki siyasi yapısı itibariyle parlamenter sistemin güçlendirilmiş, güçler ayrılığı prensibiyle takviye edilmiş, siyasi partiler yasasının değişeceği, her bir oyun değerli olacağı bir parlamenter sistemin bugün ki Türkiye şartları için en uygun siyasal sistem olarak gördüklerini dile getirerek, “Ancak ileri bir demokrasi içerisinde Başkanlık sistemi konuşulabilir, ileri bir demokrasi sisteminde Başkanlık sisteminin uygun bir sistem olabileceğini de teorik olarak kabul ediyoruz. Evet, ideali budur Başkanlık sistemidir. Ama bugün ki Türkiye şartlarında güçlü bir parlamenter sistem, ileri bir demokrasi tesisi ve bundan sonra Başkanlık sistemine geçiş düşünülebilir.”
"YENİ ANAYASA İLE BİRLİKTE BÜTÜN İLLER KENDİ MECLİSİNDE KENDİNİ YÖNETEBİLMELİDİR"
Demokratik açılım sırasında gündeme getirilen Federasyon ve buna benzer tekliflerin bölünme korkusu yarattığına dikkat çeken Kurtulmuş, “Biz bütün illerin kendi kararını kendinin verebileceği, İl genel meclisleri ve belediye meclislerinin kaldırılarak, seçilmiş il meclisleri vasıtasıyla bütün illerin kendi karar verebileceği bir kamu yönetiminin olabileceğini düşünüyoruz.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz