Musa Anter cinayeti davasında sanık sayısı arttı

Yazar Musa Anter'in 1992'de öldürülmesi ve eski AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu'nun yaralanmasına ilişkin bazı eylemlerden sorumlu tutulan "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 18 sanığın yargılanmasına devam edildi

Ayten Öztürk'ün 1992'de kaybolduktan iki ay sonra ölü bulunmasına ilişkin Elazığ'da görülen dava ile Yazar Musa Anter'in 1992'de öldürülmesi ve eski AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu'nun yaralanmasına ilişkin davalar birleştirildi.

Anter'in öldürülmesi, Miroğlu'nun yaralanmasına ilişkin "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da arasında olduğu 18 sanığın yargılanmasına Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar emekli Albay Savaş Gevrekci ve Hamit Yıldırım, Musa Anter'in oğlu müdahil Dicle Anter ile sanık ve müdahil avukatları katıldı.

Reklam
Reklam

Elazığ'da güvenlik güçleri adına çalışan kişilerce 1992'de kaçırıldığı kaydedilen ve iki ay sonra cesedi bulunan Ayten Öztürk'ün babası Hıdır Öztürk de duruşmada hazır bulundu.

Mahkeme Başkanı Şükrü Onat Tekinalp, tanık olarak dinlenmesine karar verilen Ahmet Türk'ün Mardin Ağır Ceza Mahkemesinde hazır edilmesi yönünde yazılan yazıya cevap verilmediğini bildirdi.

Tekinalp, Ayten Öztürk'ün öldürülmesine ilişkin, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ve Abdülkadir Aygan'ın yanı sıra Mesut Mehmetoğlu hakkında Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın, mevcut davayla birleştirilmesine ilişkin talebi kabul ettiklerini, söz konusu davanın Musa Anter suikasti davasıyla birleştirildiğini açıkladı.

Anter suikastı davasının 18 sanığı arasında Mahmut Yıldırım ve Abdülkadir Aygan da bulunuyordu. Mehmetoğlu'nun sanıklar arasına girmesiyle Anter suikasti davasında sanık sayısı 19 oldu.

- "Hakikatin ortaya çıkmasını geciktirecek"

Elazığ'dan gelen dosyaya ilişkin iddianame ve eklerinin okunmasının ardından söz alan müşteki Hıdır Öztürk'ün vekili avukat Çisel Demirkan, birleştirme kararından önce taraflara herhangi bir bilgi verilmediğini, Elazığ'da gerçekleşen bir eyleme ilişkin Ankara mahkemesinde dava görülmesini hukuki bulmadıklarını söyledi.

Reklam
Reklam

Birleştirilen dosyaya ilişkin delillerin Elazığ yargı çevresinde bulunduğunu, sağlıklı bir yargılama için davanın Elazığ'da görülmesine devam edilmesi gerektiğini ifade eden Demirkan, birleştirme kararına itiraz edeceklerini bildirdi.

Katılanlar Dicle Anter, Anter Anter ve Rahşan Anter vekili avukat Mehmet Selim Okçuoğlu da Elazığ'daki dosyanın Musa Anter suikasti dosyasıyla birleştirilmesini uygun bulmadıklarını belirtti.

Okçuoğlu, "Yeşil kod adlı sanık Mahmut Yıldırım hakkındaki tüm faili meçhul olaylara ilişkin görülmekte olan davaların mahkeme dosyasıyla birleştirilmesi bizce yerel yargı birimlerinin görevlerini yapmaktan kaçınmalarından kaynaklanmaktadır. Musa Anter'in katledildiği 1992 yılı dikkate alındığında zaman aşımının dolması için sürenin azaldığı değerlendirilirse, birleşen dosyaların maddi hakikatin ortaya çıkartılmasını geciktireceği açıktır. Biz birleşen dosyanın mahkemeniz dosyası esası üzerinden yargılamasının yürütülmesine rıza göstermiyoruz." dedi.

Beyanların ardından mahkeme, Cevat Korkmaz ve Raif Türk'ü tanık olarak dinledi.

Reklam
Reklam

Daha sonra ara karar açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Muhsin Gül, Mehmet Zahir Karadeniz, Fethi Çetin ve "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım hakkındaki yakalama emirlerinin infazının beklenmesini kararlaştırdı.

Elazığ'dan, birleşen dosya kapsamında bilgisine başvurulan Hüseyin Oğuz'un tanık olarak tekrar dinlenmesine karar veren heyet, katılan Orhan Miroğlu'nun dinlenmesini istediği dönemin Olağanüstü Hal Valisi Ünal Erkan, Hasan Kaya, Halil Tunç ve Nedret Ersanel'in tanık olarak dinlenmeleri için işlem yapılmasına hükmetti.

Mahkeme, Miroğlu'nun, 1992'de gerçekleşen cinayet ve yaralama eylemleri sonrasında Ünal Erkan'ın Ankara'ya gelerek Milli Güvenlik Kurulu üyelerinin yaptığı toplantıya katılmasına ilişkin, dönemin Milli Güvenlik Kurulu üyelerinin dinlenmeleri hususundaki talebini ise tanık Ünal Erkan'ın dinlenmesinden sonra gerekiyorsa ara karara konu edilmesine hükmetti ve davayı 25 Eylül'e bıraktı.

- Davanın geçmişi

İddianamede, Anter'in ölümü, Miroğlu'nun yaralanmasıyla sonuçlanan eylemi Mahmut Yıldırım'ın planladığı ve yönettiği, Hamit Yıldırım'ın eylemi gerçekleştirdiği, dönemin Jandarma İstihbarat Grup Komutan Vekili Savaş Gevrekçi'nin ise emri altında bulunan Abdülkadir Aygan'ı faillere yardım için görevlendirdiği öne sürülüyor.

Reklam
Reklam

Sanıkların, "Taammüden adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra "halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (öldürme, vuruşma) teşvik etmek" ve "adam yaralamak" suçlarından da cezalandırılmaları talep ediliyor.

Dava Diyarbakır'da açılmış, güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilmişti.

Sanıklardan Mahmut Yıldırım ve Abdülkadir Aygan, aynı zamanda Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 16 sanıklı JİTEM davasının da sanıkları arasında bulunuyordu.

Yargıtay, Diyarbakır'daki JİTEM davası ile yazar Anter'in öldürülmesi ve Miroğlu'nun yaralanması davalarının birleştirilmesine, birleşen davanın Ankara'da görülmesine karar vermişti.

Anahtar Kelimeler: