İzmir'de yaşayan A.İ., 2022 yılında nefes darlığı şikayetiyle özel bir hastaneye acil servisten giriş yaptı. Masif pulmoner emboli teşhisi konulan A.İ., yoğun bakımda tedaviye alındı. Bu süreçte A.İ.'nin eşi T.İ.'den hastaya yapılan müdahaleler gerekçesiyle parça parça olmak üzere toplam 120 bin lira para talep edildi. Talep edilen paraları ödeyen T.İ, daha sonra avukatı Aleyna Güler Esen aracılığıyla konuyu yargıya taşıdı. İzmir 7'nci Tüketici Mahkemesi'nde açılan davada, bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede; müdahalelerin 'acil hal' kapsamında yer aldığı tespit edildi.
Bu tespitin ardından mahkeme, özel hastanenin talep ettiği ücretin yasal mevzuata aykırı olduğunu belirtip, ödenen bedelin faizi ile birlikte iadesine karar verdi. Hastanenin itirazı sonrası dosya, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13'üncü Hukuk Dairesi'ne gitti. İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya uygun olduğu ve davacıya uygulanmış olan tedavinin 'acil' hal kapsamında kaldığının anlaşıldığına dikkat çekip, hastanenin itirazını reddetti. Böylelikle karar, üst mahkeme tarafından onanarak kesinleşmiş oldu.
Süreci anlatan davacı avukatı Aleyna Güler Esen, "Müvekkilimiz acil servisten giriş yaptığı için para ödememesi gerektiğini biliyordu ama mecbur olduğu için ödeme yapmaya devam etmişti. Ardından bize geldi. Biz de kendisine haklı olduğunu ve ödeme yapılmaması gerektiğini söyleyip, olayı yargıya taşıdık. Tüketici mahkemesinde dava açtık. Hazırlanan bilirkişi raporunda müvekkilin yatışının 'acil hal' kapsamında olduğu tespit edildi ve mahkemece davamız kabul edildi. Özel hastane tarafından karara itiraz edildi ancak İzmir Bölge Adliyesi'nce itirazları reddedildi ve müvekkilin haklılığı tescillenmiş oldu" dedi.
'Yaşama hakkı'nın devlet tarafından güvence altına alındığını vurgulayan Esen, "Sağlık Uygulama Tebliği'nde ilave ücret alınamayacak bazı haller düzenlenir. Bu hallerin de en başında acil durumlar gelir. Acil servise giriş yaptığımızda, acil halimiz sonlanana kadar yapılan hiçbir işlemden özel hastane ücret alamaz. Bu olayda da bu durum olduğu için müvekkilin ödediği 120 bin liranın faiziyle kendisine iadesine karar verildi. Yaşama hakkı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 17'nci maddesinde düzenlenmiş temel bir haktır. Yaşama hakkı yalnızca yaşamı sürdürebilmek değil, yaşamı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek anlamına gelir. Yaşamımızı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmemiz de devlet tarafından koruma altındadır. Vatandaşlar böyle bir durumla karşılaştıklarında gerek tüketici mahkemelerine gerekse ödedikleri bedel bakımından tüketici hakem heyetlerine başvurabilirler" diye konuştu.