Yavuz'un peşindeki Savaş, onun Yasemin'in bulunduğu yere gitmekte olduğunu öğrenince deliye dönmüştür.
Ancak hiç beklenmedik bir şey olmuştur ve Savaş, Yasemin'i koruyabilmek için canını almaktan çekinmeyeceği adama can vermek zorunda kalır. Kendini Yasemin ve Ömer'e siper ederek kurşun yağmurunun ortasına atlamaktan çekinmeyen Yavuz kanlar içindedir.
Olayın şokunu atlatan ve sevdiği kadın ile oğlunun iyi olduğuna emin olan Savaş, yapması gerekeni yapar ve can düşmanını hastaneye yetiştirir. Ancak hastanede öğrenirler ki, Yavuz'un durumu sanılandan çok daha ağırdır.
Bir an oğlu ile birlikte ölümle burun buruna gelen Yasemin ise şoktadır. Baldar konağına vardıktan sonra da uzun süre kendine gelemez. Konakta ise merak ve endişe hâkimdir. Çiçek perişan halde hastaneye koşarken, Şahnur olanları anlamak için Yasemin'i soru yağmuruna tutar.Tüm şüpheler, kısa süre önce kameraların önünde Yavuz'u yumruklayan Savaş'ın üzerinde yoğunlaşmıştır. Suçsuzluğunu ispat edebilmek için Yavuz'u kimin vurduğunu bulmaya çalışan Savaş, sorguya alınır.
Öte yandan Van'da iki aşiret arasında yine gerilim tırmanmıştır. Moran'lar hastaneye akın eder ve olayın sorumlusunu bulmaya çalışırlar.
Yavuz'un, çocuğunun annesi, uğruna her şeyi göze aldığı kadını, gözünden bile kıskandığı Yasemini'ne âşık olduğunu öğrenen Savaş allak bullaktır. Yasemin ise Savaş'ın duyduğu öfke ve üzüntü karşısında çaresizdir.
Aklındaki sorulara cevap arayan Savaş, yoğun bakım odasına girer ve ölümle pençeleşen Yavuz'un karşısına oturur.