İl Sağlık Müdürü Levent Yılmazer, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafik yapı ve mevsime ait özellikler nedeniyle enfeksiyon hastalıklarının çeşitli dağılımlar gösterdiğini belirtti.
Yılmazer, su ve besinlerle bulaşan hastalıkların başında tifo, salmonella türleri, basilli dizanteri olarak bilinen şigellozis, akut sulu ve kanlı ishallerle koleranın geldiğini hatırlattı.
Su ve besinlerle bulaşan hastalıkların genellikle ağız ve dışkı yoluyla bulaştığının altını çizen Yılmazer, "Kirlenmiş su ve besinler aracılığıyla sağlam kişiyi ağızdan enfekte ederler. Sıklıkla salgınlara neden olurlar. Özellikle suya geçtiyse, patlama şeklinde salgınlar oluşur. Yalnız besinlerin bulaşması durumunda yayılma daha yavaştır. Kötü ekonomik ve toplumsal şartların göstergesidir. Kirli suların, açık helaların, açıkta satılan yiyeceklerin, sinek/hamamböceği gibi taşıyıcıların bulunduğu; kişilerin temizlenme alışkanlıkları ya da imkanlarının az olduğu toplumlarda sık görülür. Sosyo-ekonomik düzey yükseldikçe görülme sıklıkları azalır" dedi. Bu hastalıklarla etkin mücadele için öncelikle çevre şartlarının olumlu hale getirilmesi gerektiğini kaydeden İl Sağlık Müdürü Yılmazer, "Öte yandan yeterli ve sağlıklı içme, kullanma suyunun temini, kişisel hijyen kurallarına uyulması ve gıda güvenliğinin sağlanması gerekmektedir" diye konuştu.