YTL'nin piyasaya etkileri

ADANA (İHA) - Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahir Fisunoğlu, YTL'nin hayata geçerken enflasyon ve dövizin kısmi artış göstereceğini söyledi.

Adana Ticaret Borsası'nda (ATB) düzenlenen konferansa, paradan sıfırın atılması konusunda daha önce tecrübe sahibi olan İspanya'ya giderek araştırmalar yaptıktan sonra Adana'ya dönen Prof. Dr. Mahir Fisunoğlu konuşmacı olarak katıldı. YTL'nin paramızdan sıfırın atılması anlamına geldiğini ve Türk Lirası'nın dünyanın en fazla sıfırı olan paralarından olduğunu belirten Prof. Dr. Fisunoğlu, son 30 yılda yaşadığımız yüksek ve dalgalı enflasyonun, paramıza sürekli yeni sıfırların eklenmesine yol açtığını ifade etti.

Reklam
Reklam

5 Aralık 1927'de başlayan paraya sıfır eklemenin sonucu olarak 5 Kasım 2001'de dünyanın en büyük kupürü olan 20 milyon liranın basımına kadar gelindiğini anlatan Prof. Dr. Mahir Fisunoğlu, kısa vadeli politikaların ön plana geçtiği ve uzun vadeli makro ekonomik politikaların uygulanmadığı son 30 yılda, sonunda siyasi istikrarsızlığı da yanında getirince, hem siyaseten hem de iktisaden istikrarsız bir yapı oluştuğuna işaret etti. Prof. Dr. Fisunoğlu, "1970'lerde başlayan enflasyonist süreçte emisyon hacmi 31 Aralık 2003 tarihinde, 1980 yılı sonuna kadar 38 bin 318 kat artarak 10.7 katrilyon liraya ulaşmış olup daha da kötüsü bu büyüklüğün yüzde 33'ü, 20 milyon liralık küpürlerden oluşuyordu. Bunun sonucu olarak ne muhasebe kayıtları, ne akaryakıt pompaları, ne para makineleri, bu kadar sıfırı taşıyamaz ve ödemelerde daha büyük küpürler gerekli hale geldi. Yüksek ve dalgalı enflasyon sonucu TL'nin yanında başka paraları değişim aracı, tasarruf ve servet biriktirme aracı olarak kullanmaya başladık. Bizim durumumuzdaki başka ülkeler paradan sıfır silmişlerdi. İsrail, Polonya ve Bulgaristan başarılı olan ilk ülkelerdi. Arjantin ve Brezilya ise sıkı para ve maliye programlarını sürekli uygulayamadıkları için başarısız oldular" dedi.

Reklam
Reklam

YTL ile neler olacağını da anlatan Prof. Dr. Fisunoğlu, öncelikle bütün muhasebe sistemleri ve ödeme sistemlerinin (bankamatikler, yazarkasalar, akaryakıt pompaları vs.) değişeceğini, daha çok kuruş kullanılacağını, yeni paraların 1, 5, 10, 20, 50 ve 100 liralık kupür ve 1, 5, 10, 25, 50 ve 100 kuruş olacağını söyledi. 2005 yılı boyunca eski ve yeni paraların birlikte tedavülde olacağını, bir yılda büyük bölümünün piyasadan çekileceğini belirten Prof. Dr. Fisunoğlu, fiyatların da bir yıl boyunca hem yeni hem eski lira cinsinden etiketleneceğini, sıfırların silinmesi ile 1 milyon TL'nin de 1 YTL olacağını kaydetti.

YTL'nin olası etkileri arasında "yuvarlama etkisi" denilen, fiyatları yukarıya doğru yuvarlama tehlikesi olduğunu, bunun da fiyatların biraz artmasına ve enflasyonun yükselmesine yol açabileceğini anlatan Fisunoğlu, "Ancak bunlar geçici olaylardır. Firmalara 'menü maliyeti' denilen ek bir maliyet getirecek. Ne kadar eğitim verilirse verilsin, alışverişte para üstü alma-verme nedeni ile zaman kaybı artacak. Yeni para ile psikolojik bir rahatlık yaşayacağız. Ama örneğin borsadaki hisse senetlerinin fiyatları 1 kuruşun altına düşebilecek. 31 Aralık'a doğru piyasalarda bazı spekülatif hareketler görülebilir. Önce kritik tarih 17 Aralık. AB Türkiye'ye müzakere tarihi verirse bir iyimserlik, vermezse, ya da ara formüllere saparsa karamsarlık oluşabilir. Bir de YTL'ye geçişte kuşkuları olanlar, kendilerini ve birikimlerini güvene almak için yabancı paralara geçip ne olup biteceğini görmek için bir süre beklemeyi düşünebilirler. Bu durumda döviz fiyatları yükselir. Bazı kişiler de mal satın alıp beklemeye başlayabilir. Bu da zaten yuvarlama etkisi ile fiyatlar bir miktar yükseleceğinden geçici kazançlar oluşmasına yol açabilir" diye konuştu.

Reklam
Reklam