Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin-Adana-Gaziantep hattının son bir yıldır istihdamın en çok arttığı hat olduğunu ifade ederek, “Mersin, Türkiye’nin yeni İstanbul’u, bölgemiz ise yeni Marmara’sı olmaya adaydır” dedi.
İthalat ve ihracatla ilgili yazılı bir açıklama yapan Başkan Aşut, özellikle Mersin ve çevresindeki ekonomik göstergelerin Türkiye rakamlarına paralel ve bazen önünde olmasının kendilerini sevindirdiğini belirtti. Mersin hinterlandında ihracatın 2012 Ocak-Haziran aralığına göre yüzde 11 artış gösterdiğine dikkat çeken Aşut, “Yakın çevremizdeki pazarlardaki sıkıntılar göz önünde tutulduğunda bu artış önemlidir. Dışa açılan kapısı, lojistik ve dış ticaret gücü ile Mersin bu bölgenin lokomotifi durumundadır. Türkiye, Marmara Bölgesi’ne sıkışmış durumdadır. Yeni ekonomi ve üretim bölgeleri oluşturmadan hedeflerimize ulaşamayız. Potansiyelleriyle jeo-politik konumuyla enerjiye olan yakınlığı ile Mersin yakın zamanın İstanbul’u, Doğu Akdeniz ise Türkiye’nin yeni Marmara’sı olmaya adaydır. Ekonomik göstergeler bunu işaret etmektedir. Bugün ülkemizin üretim ve dış ticaretinin yüzde 70’i Marmara Bölgesi’ndedir” dedi.
“MERSİN SANAL ÜRETİM VE SANAL İHRACAT YERİ DEĞİLDİR”
Mersin-Adana-Gaziantep hattının son bir yıldır istihdamın en çok arttığı hat olduğuna vurgu yapan Aşut, “Mersin, bu trenin lokomotifi durumundadır. Aslında Mersin’in ihracat rakamları çok daha yüksek ancak, Mersin’de kurulu olmalarına, bu ilde üretim yapmalarına ve ihracatlarını Mersin’den gerçekleştirmelerine rağmen, birçok büyük kuruluşun idari merkezi İstanbul göründüğünden vergilerini İstanbul’da ödüyorlar. Bundan dolayı bu ihracat İstanbul’un hanesine sanal bir rakam olarak yansıyor. Mersin sanal üretim ve sanal ihracat yeri değildir” ifadelerini kullandı.
Mersin’in Asya ülkelerine yüzde 10’luk bir ihracat artışının olduğunun altını çizen Aşut, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Büyüyen ve gelişmiş ekonomilerle iş yaparsanız, siz de büyürsünüz. Mersin ve bölgesi, AB ve Asya gibi gelişmiş bölgelere ihracat yapıyor. Tek pazara bağlı kalan ve gelişmemiş ülkelere iş yapan kentler bu anlamda bir risk taşıyorlar. Mersin’in üretim stratejisi döviz kazandıran bir ürün çeşitliliğidir. Sadece yurt içi pazara hitap ederseniz yüksek maaş veremezsiniz. Verimlilik olmadan dünyanın ilk 10 ekonomisi içine giremeyiz.”
“MERSİN BİLİMİN VE BİLGİNİN DEĞER KATTIĞI BİR DÜNYA KENTİ OLACAKTIR”
Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin arsa sıkıntısına rağmen büyüdüğüne değinen Aşut, “Ticaret Borsamızın işlem hacmi artmakta. Yaş sebze, meyve, hububat ve bakliyat ilk sırayı almaktadır. Mersin Türkiye’nin ilk Serbest Bölgesi’ne sahip bir ildir. 411 firması ve 8 bine yaklaşan çalışanı ile ihracat odaklı bir üretim yapmaktadır. Serbest Bölge istihdamı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artmıştır. Gerek MTSO olarak gerekse öncüsü olduğumuz İSGEV, EKAV VE UMEM gibi mesleki eğitim yaptığımız kurslarla bu sektörlere nitelikli elemanlar yetiştirdik, verimliliği arttırdık. Dünyanın en büyük 17’nci ekonomisiyiz, ancak verimlilikte ilk 50’de bile değiliz. Mersin bilimin ve bilginin değer kattığı bir dünya kenti olacaktır” ifadelerine yer verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz