Avasım şehirleri özellikle doğu ve batı arasındaki sınır bölgelerinde kurulmuştur. Askeri açıdan güçlü kalelerle desteklenerek korunmuşlardır. Avasımlar bölgesel hakimiyetin korunmasında da oldukça etkili olmuşlardır. Tarihte farklı uygarlıkların savunma stratejilerinde önemli bir yer tutmuşlardır. Günümüzdeyse bu yerleşimlerin kalıntıları geçmişin askeri yapısını anlamaya yardımcı olur.
Avasım askeri savunma şehri olarak tanımlanabilir. Abbasiler döneminde Bizans sınırına yakın bölgelerde oluşturulan askeri savunma şehirleri avasımlardır. Bu şehirler Bizans saldırılarına karşı tampon bölge oluşturmak ve İslam topraklarını korumak amacıyla kurulmuştur. Avasım bölgeleri stratejik konuma sahiptir. Bu yüzden hem askeri hem de ekonomik açıdan büyük önem taşırlar.
Bu şehirlerde yaşayanlar genellikle sınır muhafızları ve savaşçı ailelerdi. Ayrıca İslam dünyasının farklı bölgelerinden gelen askerler de burada konuşlandırılırdı. Avasım bölgeleri sadece askeri garnizonlar olarak kullanılmamıştır. Bu bölgeler ticaret ve kültürel etkileşimin yaşandığı merkezler olarak da kullanılmıştır. Zamanla bu bölgeler İslam-Bizans mücadelesinde önemli bir rol oynayarak tarihte yer edinmiştir.
Avasım sistemi özellikle Abbasiler tarafından Bizans sınırlarını korumak için kullanılmıştır. Buna benzer savunma bölgeleri farklı dönemlerde farklı medeniyetler tarafından da uygulanmıştır. Ama ilk örneği Abbasiler döneminde görülmüştür.
Sistematik bir şekilde oluşturulan avasım şehirleri, Anadolu ve Suriye bölgelerinde Bizans tehdidine karşı bir tampon bölge olarak kullanılmıştır. Bu şehirler, Araplar ve İranlılar gibi Abbasi ordusunda yer alan unsurlarca savunulmuştur ve bölgedeki askeri ve sivil nüfusun güvenliğini sağlamıştır.
Emeviler de Abbasiler kadar sistemli olmasa da benzer şekilde Bizans sınırında koruyucu sistemler oluşturmuşlardır. Özellikle Anadolu sınırındaki bazı şehirler, Bizans akınlarını durdurmak için güçlendirilmiş ve askeri garnizonlar yerleştirilmiştir. Benzer bir uygulama Osmanlılar tarafından da yapılmıştır. Osmanlı Devleti özellikle Rumeli’de sınır bölgelerinde uç beyleri ve akıncılarla Bizans ve diğer Balkan devletlerine karşı tampon bölgeler oluşturmuştur.
Bizans İmparatorluğu da Abbasiler gibi sınır savunmasını güçlendirmek adına benzer bir strateji izlemiştir. Anadolu’nun doğusunda, Müslüman saldırılarına karşı themata adı verilen askeri yönetim bölgeleri oluşturulmuştur. Bu bölgeler avasım gibi hem askeri hem de idari merkezler olarak kullanılmış ve sınır güvenliği sağlanmıştır. Böylece avasım sisteminin temel mantığı farklı medeniyetler tarafından çeşitli biçimlerde benimsenmiştir ve sınır güvenliği sağlamak için uygulanmıştır.
Tarihteki avasım şehirleri, özellikle Abbasiler döneminde büyük bir stratejik öneme sahipti. Bu şehirler İslam dünyasının Bizans İmparatorluğu’na karşı savunma hattı olarak tasarlanmış ve bölgelerindeki askeri yerleşimler olarak işlev görmüştür. Avasım şehirleri özellikle Suriye, Mezopotamya ve Anadolu’nun sınır bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Abbasiler, bu şehirleri Bizans’tan gelecek olası akınlara karşı koruma için kurmuş ve buralarda kalıcı askeri sistemler oluşturmuşlardır.
Avasım şehirleri askeri anlamda önemliydi fakat bunun dışında ekonomik ve kültürel açıdan da önemli merkezlerdi. Bu şehirlerde askeri nüfus dışında, zanaatkarlar ve tüccarlar da yaşamaktaydı. Ticaret yollarının kesişim noktalarına kurulan avasım şehirleri bölgeler arası ticaretin canlanmasına da katkıda bulunmuştur.
Bu şehirlerin en bilinen örneklerinden biri Halep yakınlarında bulunan “Dımaşk Avasımı”dı. Burada askeri birliklerin dışında çok sayıda sivil yerleşim alanı da bulunuyordu.
Avasım şehirlerinin bir başka önemli özelliği de islam kültürünün Bizans kültürüyle sınır bölgelerinde etkileşim içinde olduğu yerler olmalarıdır. Bu şehirler savaşçı kültürün hakim olduğu yerlerdi. Ama bilimsel çalışmalar ve kültürel alışverişin de yapıldığı merkezler olmuşlardı. Şehirlerin savunma yapılarında genellikle yüksek surlar, kuleler ve garnizonlar bulunurdu. Zaman ile bu şehirler, Abbasiler’den sonra da varlıklarını sürdürmüş ve birçokları Osmanlı döneminde de önemli askeri ve ticaret merkezleri olarak kullanılmıştır.