“Az parayla stil sahibi olunur mu?” sorusunun cevabını veriyoruz!

Gardırobunu tanı. Eksiklerini dürüstçe belirle.

Stil karmaşası çoğu zaman “Ne giyeceğim?” probleminden kaynaklanmıyor. Doğru soru “Ne eksik?” olmalı. Elindeki parçaları gözden geçir. Üç ayrı renkte ama aynı tarzda 5 kazak varsa yeni bir tane daha almanın kimseye faydası yok. Temel parçalarını belirle, eksikleri listele ve alacaklarını bu listeye göre seç. Böylece hem alışverişte savrulmazsın hem de elindeki her parçayı kullanabileceğin bir düzen kurarsın.

Ucuz ama biraz özensiz mi? Pas hakkını kullan!

İndirimlerde heyecanlanmak ve yeni kıyafetler alacağın için mutlu olmak normaldir ama sırf fiyatı uygun diye kötü dikişli ve kumaşı kalitesiz olan bir parçaya yatırım yapmak stilini ucuz gösterir. Ucuz ve kaliteli parçalar mümkün ama seçici olman şart. Kumaşa dokun, dikişlerine bak, fermuarı dene. “Bir yıkamada dağılır.” hissi veriyorsa fiyatı ne olursa olsun boşuna masraf ne yazık ki.

Kullandığın parçaların uyum gücünü hafife alma.

En sade parça bile doğru kombinle havalı durabilir. Siyah bir tişörtle sokağa da çıkarsın, iş görüşmesine de gidersin mesela. Farkı aksesuar, ayakkabı ve çanta yaratır. Elindekileri nasıl bir araya getirdiğine bir bak. Pahalı markalardan daha çok iz bırakır. O yüzden kombin denemekten korkma. Aynada prova yap, fotoğraf çek ve gerekirse arkadaşının fikrini al. Bu bir stil değil strateji meselesi.

İkinci el uygulamalarını şöyle bir gözden geçir. Çok güzel parçalar bulacağından eminiz.

"İkinci el kıyafet almam ya. Niye başkasının giydiği pantolonu satın alayım ki?" diye düşünebilirsin ve haklısın da. Ama bazen sıfır ayarında parçalar ve etiketi kesilmemiş tişörtler satılabiliyor. Özellikle klasik parçaları bu tarz platformlardan almak bütçeni yormadan gardırobunu güçlendirmeni sağlar. Hem sürdürülebilirlik açısından da artı puan. Tarzını güncellerken dünyaya da katkı yapmış olursun!

Stilini kıyafetlerindeki kırışıklıkları yok ederek daha çok ön planda tutabilirsin. Bunun için Philips Buharlı Düzleştirici hemen yardımına koşar!

Kıyafetlerindeki kırışıklıkları hızlıca ve pratik bir şekilde yok etmek istersen Philips Buharlı Düzleştirici 5000 Serisi tam sana göre. 35 saniyede ısınıyor ve hem askıda hem düz zeminde kullanılabiliyor. Üstelik başlığı eğilip bükülebiliyor, yani taşıması da kolay. İki farklı buhar ayarıyla pamukludan ipeğe kadar her kumaşa uygun. Kırışıklıkları yok ederken aynı zamanda %99,99 oranında bakteri temizliği de sağlıyor. Hem temiz hem düzgün görünen kıyafetlerle stilin daha da öne çıkarabilirsin.

Ayakkabı ve çanta seçimlerinle kombininin şıklık oranını on katına çıkarabilirsin.

Gardırobun karşısına geçtin ve sade bir kombin yapmak istedin diyelim. Ayakkabın ya da çantan iyi bir duruş sergiliyorsa tüm görünüm seviye atlar. Bu ikilinin yatırım yapılması gereken parçalar olduğunu düşünüyoruz. Her sezon yeni bir çanta almana gerek yok ama klasik ve kaliteli bir parça, tüm kombinlerine ciddi katkı sağlar.

Şunu hatırlat kendine: Trendlere ayak uydurmak zorunda değilsin. Kalıcı olan şey senin stilin olur.

Herkesin aldığı o trend olan eteği almak zorunda değilsin. Sana yakışan kesimi, rengi ve tarzı bulduysan onun üzerinden yürümek daha sağlam bir stil yaratır. Moda geçicidir ama karakterli bir stil ise kalıcıdır. “Bu tam senlik!” denilen parçalara sahip olmak için kendini tanımaya zaman ayır.

Aksesuarlar seçimlerin ciddi fark yaratır.

Takı, toka, şapka, gözlük… Küçük ama etkili dokunuşlar bunlar. Basit bir kombinin tek bir küpeyle bambaşka bir havaya bürünebilmesini sağlayabilirsin. Uygun fiyatlı ve yaratıcı aksesuarlarla stilini zenginleştirebilirsin. Minimal bir görünüm istiyorsan da zarif bir saat ya da sade bir yüzük iş görür.