Bahar geldi, alerjisi olanlar.. Dikkat!

Bahar mevsiminin gelmesi aynı zamanda polen mevsiminin de gelmesi demek. Polen alerjilerine karşı uzmanlar uyarıyor. İşte yapmanız gerekenler...

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fevzi Lütfi Bozyiğit, alerjik nezlenin kadın ve erkek cinsiyetlerinden aynı oranda görüldüğünü belirterek, kişilerin alerjik olmasının genetik faktörlere bağlı olmadığını söyledi. Bozyiğit, “Alerji normalde zararsız olan maddelere karşı anormal ve zararlı bağışıklık sistemi cevapları vermektir. Örneğin bitki polenleri normalde insanlar için zararlı olmayan taneciklerdir. Ancak bazı kişilerde polenlere maruziyet nezle veya astım şikayetlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır . Bu olaya alerji böyle kişilere alerjik bünyeli olarak adlandırılır. Bu özellik genetik olarak kazanılmaktadır. Anne ve babasından geçen genlerle alerjik olaylar oluşmaktadır. Kişinin alerjik olup olmaması sadece genetik faktörlere bağlı değildir. Kalıtıma ek olarak çevreninde alerji gelişiminde önemli rol oynadığı görülmektedir” dedi.

Reklam
Reklam

Sigara dumanının alerjik olayları duyarlaştırdığını söyleyen Bozyiğit, “Alerjen maddelere yüksek düzeyde karşılaşan kişi o maddelere karşı hassasiyet kazanmakta tekrar karşılaştığında alerjik olaylar (nezle , astım, göz kaşıntısı , deri döküntüleri gibi) oluşmaktadır. Özellikle sigara dumanı başta olmak üzere bazı irritan maddelere maruz kalmak alerjik olaylara duyarlaştırmaktadır. Alerjik nezle (rinit) ve astım yeni doğan döneminden itibaren başlayabilirse de beş-on yaşlarında artan çocukluk döneminde erkek çocuklarda daha fazla görünürken ileri yaşlarda her iki cinsiyette aynı oranda görülür” şeklinde konuştu.

Polenlerin en yoğun olduğu dönemlerin ilkbahar ve erken yaz mevsimleri olduğunun altını çizen Bozyiğit, “Astım ve alerjik rinit yakınmalarını tetikleyen risk faktörleri, Alerjenler (polenler, akarlar , ev hayvanları , hamam böceği, mantarlar) , Mesleksel etkenler, Sigara, Ev içi ve dışı hava kirliliği, İlaçlar, İnfeksiyonlar, Besinler, Psikolojik faktörlerdir. Polenlerin en yoğun olduğu dönemler ilkbahar ve erken yaz mevsimlerinde , her iki hastalıkta bu dönemlerde artış gösterir . burun içi dokusunun iltihabı durumuna rinit (nezle) diyoruz. Rinitlerin yarısı alerjiktir. Toplumda ortalama yüzde 10 alerjik rinit vardır. Alerjik rinit belirtileri ise, Burun akıntısı, Hapşırma, Burun tıkanıklığı, Burun kaşıntısı, Koku alma bozukluğu, Uyku bozukluğu, Algılama kusuru, Yorgunluk , halsizlikdir” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

'ASTIMLI HASTALARIN YÜZDE 75’NDE ALERJİK RİNİT BULUNUR'

Astım hastalığının hava yollarının iltihabı sonucu daralmasıyla ortaya çıkan öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığı ile kendini gösteren bir hastalık olduğunu hatırlayan Bozyiğit, “Astımlı kişilerin yüzde 75'inde allerjik rinit birlikte bulunur. Alerjik bünyeli olan kişiler korunmak için: “Polenlerin yoğun olduğu sabahın erken saatlerinde dışarıya çıkmamaları, Evin havalandırılmasını öğleden sonra yapması, Dış ortamdan kapalı ortama girince burun için , göz , yüzler su ile yıkanması, Yolculuk esnasında araba pençelerini , polen filtresi takılı olması, Ev içinde hayvan beslenmemesi, Ev tozu akarları mantarlarına kesin önlem alınması, Sigara dumanından uzak durulması, İnfeksiyonlardan korunmak, Mesleki maruziyetin önlenmesi, Allejik yapacak ilaçlardan uzak durulması, Boyalı katkı madde ve alerjenik yapıdaki gıdaların yenmemesine dikkat edilmelidir. Alerjik rinit ve astım için bu önlemlerin yanında kişinin yapısına uygun ilaç tedavisi verilerek mevcut hastalığı tüm belirtilerini ortadan kaldırmak mümkündür” diye konuştu.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: