Akdağ, 8 Mayıs Anneler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nca yapılan çalışmalar sonucunda, anne ve bebek ölüm oranlarında önemli düşüşler yaşandığını kaydetti.
Gelişmekte olan ülkelerde, doğurganlık çağındaki kadınlar arasında gebelik ve doğumun başlıca ölüm nedeni olduğuna dikkat çeken Akdağ, bu ülkelerde ayrıca yeni doğan her 12 çocuktan birinin 5 yaşına gelmeden hayatını kaybettiğine dikkat çekti.
Anne ve çocukların aileleri ile toplumun temelini oluşturduğunu dile getiren Akdağ, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Gelecek kuşakların daha sağlıklı olması için; anne, bebek ve çocuklara yönelik sağlık hizmetlerinin en üst düzeyde sunulması gerekiyor. Bu nedenle, Dünya Sağlık Günü'nün 2005 yılı teması anne, bebek ve çocuk sağlığı olarak belirlenmiştir. Tüm dünyada hamilelik ve doğum sırasında gerçekleşen anne ölümleriyle 0-5 yaş arası görülen bebek ve çocuk ölümlerine 'dur' demek, anne, bebek ve çocukların sağlıklarını korumak ile mümkün olacaktır. Ülkelerin kalkınmışlık düzeyleri ne olursa olsun, hayata yeni başlayan ve kendi kendine yeterli duruma gelmek için uzun bir zaman korunup bakılması gereken bebekler, desteğe muhtaç çocuklar ve onları dünyaya getiren anneler, her toplumda diğer bireylerden daha fazla özen ve desteğe ihtiyaç duymaktadır. Bu özellikleri nedeniyle ana çocuk sağlığı, sadece gelişmekte olan ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de rutin sağlık hizmetleri yanında özel programlarla da desteklenmektedir."
Akdağ, Sağlık Bakanlığı'nın genel politikasının da bu yönde olduğunu belirterek, kadın ve çocuklara yönelik sunulan rutin sağlık hizmetlerinin özel programlarla desteklendiğini bildirdi.
Doğadaki en mükemmel besin olan anne sütünün, bir annenin yeni doğmuş bebeğine verebileceği "ilk ve en değerli armağanı" olduğunu vurgulayan Akdağ, annelerin bebeklerini doğar doğmaz emzirmeye başlaması, bebeklere ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6. aydan sonra uygun ek besinlerle beraber emzirmenin 2 yaşına kadar sürdürülmesinin desteklenmesi amacıyla başlatılan 'Emzirmenin Özendirilmesi, Sürdürülmesi ve Desteklenmesi Programı'nın başarıyla sürdüğünü işaret etti.
Türkiye'deki doğumların yüzde 80'inin hastanelerde gerçekleştiğini bildiren Bakan Akdağ, "Bilinçli Anne, Sağlıklı Bebek" projesi kapsamında, yataklı tedavi kurumlarında doğum yapan tüm annelere ulaşılmasının hedeflendiğini kaydetti. Söz konusu projenin amaçlarını, yeni doğum yapmış annelerin bilgilendirilmeleri ve eğitimleri, annelerin sağlık hizmetlerine taleplerinin artırılması, erken çocukluk döneminde gelişimin desteklenmesi ve yaşam kalitesinin artırılması ile bebek ve çocuk ölümlerinin azaltılması olarak sıralayan Bakan Akdağ, "Proje kapsamında yeni doğum yapmış annelere, hastaneden ayrılmadan önce bebek bakımı ve gelişimi konusunda eğitim dokümanları veriyoruz. Annelere ücretsiz olarak dağıttığımız 'Bilinçli Anne Sağlıklı Bebek Rehberi'nde, 0-24 aylık bebeğin büyümesi, gelişimi ve beslenmesi ile bebek bakımı, aşılar ve bağışıklık sistemi konularında bilgiler yer alıyor" dedi.
Üreme sağlığı hizmetlerinin yürütülmesi ve kalite seviyesiyle yakından ilişkili olan anne ölüm düzeyinin, tüm dünyada çok boyutlu bir kalkınma ve çağdaşlık göstergesi olarak kabul edildiğine işaret eden Akdağ, "Hamilelik, doğum eylemi ve loğusalık esnasında oluşan olumsuz sonuçlar, gelişmekte olan ülkelerde, üreme yaşındaki kadınlar arasında 'en yaygın ölüm ve sakatlık nedeni' olarak varlığını sürdürüyor. Bakanlığımızca başlatılacak olan 'Ulusal Anne Ölümleri Araştırması' ile ülkemizde gerçekleşen anne ölümlerinin sayısı ve nedenlerinin tespitini hedefliyoruz. Ülkemizde anne ölümlerini en aza indirmek temel önceliğimizdir. 'Ulusal Anne Ölümleri Araştırması', Bakanlığımız tarafından yürütülen 'Türkiye Üreme Sağlığı Programı' kapsamında, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü'nün de içinde bulunduğu uluslararası bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilmektedir" açıklamasında bulundu.
Anne ölümlerine dair veri eksikliğinin, bu ölümlerin sayı ve nedenlerinin tespitini zorlaştırdığını dile getiren Akdağ, anne ölümlerinin önemli bir bölümünün 'düşük maliyetli müdahalelerle' önlenebildiğini kaydetti.