Bu saptamanın otizm gibi gelişimsel hastalıkların tedavisi açısından önemli olabilieceği vurgulanıyor. Natural Sciences and Engineering Research Council'ün (NSERC) desteği ile Mark Sabbagh tarafından yürütülen çalışma bize gündelik hayatta devrede olan zihin teorisinin yani davranışları niyetler ve arzular gibi zihinsel durumlar ekseninde açıklayabilmenin nörolojik temellerini anlamada yardımcı olacağını ortaya koydu.
Çalışma sırasında deneklerin beyni EEG ile izlenirken kızgınlık, üzüntü, utanma gibi değişik duygu durumlarını temsil eden göz hareketleri gösterildi. Deneklere bu gözün sahibinin neler hissettiği, hangi cinsiyetten olduğu gibi sorular soruldu.
Araştırmacılar, denekler bu tahminleri yaparken EEG kayıtarı üzerinden beynin iki özel alanın medial temporal bölge ve orbital frontal korteksin özellikle aktivite edildiğini gördüler. Bu nörolojik merkezlerin korkmuş bir yüz gibi duygusal uyaranlarla harekete geçtiği zaten biliniyordu. Ama bu çalışmada ilk olarak fark edilen ise merkezlerin istemli olarak aktive edilebileceği oldu. Araştırmacılar, bilinçli olarak aktive edilme olasılığının ikinci adımda otistik bireylerin tedavisinde bir seçenek oluşturabileceğini düşünüyor.
Bu amaçla otistik bireylerin beyinlerinde de bu bölgelerin aktivasyonunu çalıştırmayı planlıyorlar. Daha da önemlisi bu merkezlerin sosyal ilişkilerin gelişiminde ahahtar rolü oynaması, kimi insanların sosyalleştirilmesinde beyine uygulacak bölgesel uyarıcıların bir araç olarak kullanılabileceğini düşünüyorlar.