Burhan Kuzu: Başkanlık Sisteminde Hükümet Değil, Parlamento Güçlü Olur

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, başkanlık sistemi modelinde güçlü hükümetlerin değil, güçlü...

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, başkanlık sistemi modelinde güçlü hükümetlerin değil, güçlü parlamentonun söz konusu olduğunu söyledi.

Burhan Kuzu, AK Parti Yalova İl Başkanlığı tarafından Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen 'Başkanlık Sistemi ve Anayasa' konferansında konuştu. Yeni anayasa çalışmalarının yavaş gittiğini ve komisyona mayıs ayı başına kadar süre verildiğini kaydeden Kuzu, bu süre içinde çalışmaların bitmemesi halinde AK Parti’nin konuyu Meclis'e getirip referandum isteyeceğini belirtti.

Reklam
Reklam

Anayasa yapım sürecinin tamamlanması gerektiğini vurgulayan Kuzu, komisyon kararına göre, anayasa yapım çalışmalarının 31 Aralık'ta bitmesi gerektiğini ancak çalışmaların oy birliği şartından dolayı ağır gittiğini ve komisyona mayıs ayı başına kadar süre verildiğini dile getiren Kuzu, “4 ay içerisinde çalışmalar bitmezse o zaman AK Parti, sorumlu bir parti olarak, daha doğrusu 326 vekili olan en büyük parti olarak, ya bir parti ya bir iki parti ile veya onlar da yanaşmazsa kendi metnimizi getirmek suretiyle parlamentoya, destek verilirse referanduma giderek işin içinden çıkıp bir metin hazırlamak istiyoruz.” dedi.

"BAŞKANLIK SİSTEMİ İSTİKRAR GETİRİR"

Başkanlık sisteminin Türkiye’ye istikrar getireceğini söyleyen Kuzu, bu sistemle güçlü hükümetlerin değil, güçlü parlamentonun söz konusu olduğunu vurguladı. Kuzu, “Benim savunduğum ya da AK Parti'nin savunduğu modelde, aslında güçlü hükümetler yok, güçlü Parlamento var. Fakat hükümetin beni cezbeden tarafı neresi sizce? Devamlılık var. Koalisyona, mutlak paydos, ömür billah paydos. Çünkü gelen, 4 yıl hükümette kalıyor. Yüzde 51'le geliyor ya da 2 dönem en çok gelebiliyor. Sonra da bitiyor. Başka geliyor ondan sonra. Bu sistemde belki yüzde 18'lik büyüme olmayacak, belki yüzde 8 olacak büyüme. Ama hep olacak. Şimdi ne oluyor? Yüzde 18, eksi 9. Tansiyondan beter, buna can mı dayanır? Bir iniyor bir çıkıyor.” dedi.

Reklam
Reklam

"FEDERAL HER ÜLKEDE BAŞKANLIK MI VAR?"

Başkanlık sistemine geçilmesinin eyalet sistemine geçmek demek olmadığını hatırlatan Kuzu, izleyicilerin sorularını yanıtlarken Almanya, Yeni Zelanda gibi federal sistemin olduğu, ancak başkanlık sisteminin olmadığı ülkeleri örnek verdi.

Kuzu, “Federal yapı meselesi bana çok soruluyor. Şunu açık söylüyorum. Bilsem ki bu başkanlık modeli Türkiye’yi yerel yapılanma, özerk bir yapılanma federal bir duruma götürecek, şu an burada vazgeçerim. Zerre kadar böyle bir şüphem yok. Nereden geliyor biliyor musunuz? Amerika’da başkanlık modeli var, oradan geldiği için burada da başkanlık olur. Güzel ama Amerika’da federal yapı zaten doğuştan var. Yani başkanı seçtiği için federal yapı oluşmadı. Zaten adamlar federal, öyle kurulmuşlar. O zaman federal yapının üzerine başkanlık üretilecek ise Almanya niye başkanlık modelinde değil, federal. Niye yeni Zelanda başkanlık modelinde değil, o da federal. Kanada öyle, Avustralya öyle. Niye bunlar parlamenter modelde federal yapı olduğu halde başkanlık modelinde değil. Böyle bir şey yok çünkü.” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"GERÇEKTEN EYALET SİSTEMİYLE İLGİLİ OLSA BDP BALIKLAMA DALARDI"

Kuzu sözlerine; “Kaldı ki, 1969 yılında rahmetli 'Türkeş 9 Işık' kitabını yazıyor. Orada diyor ki; ‘Başkanlık modeli Türkiye’nin tek kurtuluşudur.’ Peki, Rahmetli Türkeş, federal yapı konusunda bizim kadar hassas değil mi, böyle bir şey olabilir mi? Eğer bu sistem, gerçekten başkanlık modeli, federal bir yapıyla ilgiliyse, eyalet yapısıyla ilgiliyse, özerk bir yapıyla ilgiliyse BDP’nin balıklama dalması lazım. MHP karşı çıkıyor, BDP karşı çıkıyor. Demek ki böyle bir şey yok.” dedi.

“SOL KESİM YÜZDE 35’LİK OYU NEDENİYLE KARŞI”

Kuzu, başkanlık sistemini istemeyen sol kesimin de yüzde 35’lik genel oyundan dolayı buna itirazı olduğunu ancak, başkanlık sistemi ile her kesimin iktidar şansı olduğunu söyledi.

Kuzu, “Bunun sebebi şu; Türkiye’de sol kesim, kimse alınmasın, yüzde 51 ile başkanlık modelinde iktidar olduğu için, yüzde 51’den az olunca 2.tura kalıyor. Sol kesim yüzde 35’te kaldığı için 2.turda iktidar sağlanmış oluyor. Yüzde 51’le iktidar olunduğu için diyor ki sol kesim, yahu yüzde 35 sol var, yüzde 65 sağ kesim var Türkiye’de genel potansiyel. 'Ben istemiyorum' diyor. Peki, ben de diyorum ki; 50 yıldır, 60 yıldır Türkiye’de parlamenter model uygulanıyor, siz zaten gelmediniz ya 60 yıldır. Sonuç itibariyle açık söylüyorum, benim anlattığım modelde sol kesinlikle gelir. Hiç tereddütsüz. Kesinlikle gelir, Ölçü şu; Özal’ından tutun, rahmetliden örnek verelim, merkez burada ise, elini açar sağdan da soldan da kucaklar, insanlar gelir, yüzde 35’lik olay değil. Ne olursan gel. Özal böyle yapıyordu geliyordu, başka türlü gelemez. Bu modelde etnik, dini kimlikte bir takım şeyler öne çıkararak gelme şansınız sıfır. Kimse gelemez. Hiçbir grup gelemez, AK Parti buna dâhil. Bu kadar basit. Ha anlaşmayı sol kesim bu şekilde yaparım diyorsa ben saygılıyım insanlara diyebiliyorsa, aynı şekilde sağ kesim de, o zaman insanlar gelebilir. Ve yüzde 35–65 rakamı bugün artık yok arkadaşlar. Bakın 10 yıldır milletvekiliyim. 4 kişilik aile düşünün, baba, anne, oğul, kız. Dört kişinin de oyu farklı farklı partilere. Ben bunu gördüm.” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Haberin Devamı İçin Tıklayın
Anahtar Kelimeler: