Antik dünyada zeytinyağına “altın” denmesinin bir sebebi var. Bugün bile pek çok kozmetik ürününde kullanılan zeytinyağı cilt ve saç bakımının olmazsa olmazlarından. Saçta ve ciltte yarattığı mucizelerin yanı sıra zeytinyağı, makyaj temizliği için de kullanılabilen doğal yöntemlerden. Zeytinyağı, özellikle göz makyajının temizlenmesinde tercih edilebilir.
Romalı kadınların saatlerce süren kaplıca sefaları meşhurdur. Sulardaki zengin minerallerin cilde sağladığı yararlar bir yana, kaplıcalar toksinlerden kurtulmak için ideal mekanlardır. Ayrıca sıcak kaplıcalarda yapılacak soğuk banyolar kan akışını hızlandırır ve selülit gibi yağ birikmesi sonucu oluşan problemleri de ortadan kaldırır.
Değişik masaj türleri Çin’den Mısır’a kadar bütün uygarlıklarda kullanıldı. Aromaterapi masajları ise, dinlendirici özelliğinin yanı sıra, hem cildi beslemeleri hem de koku vasıtasıyla limbik sistemi uyararak verdikleri mutluluk ve gevşeme için tercih ediliyor. Yağların deriye nüfuz etmesi 20 dakikadan 2 saate kadar değişiklik gösteriyor. Keyfinize ve ihtiyacınıza göre seçebileceğiniz masaj yağlarının ise neredeyse sınırı yok.
Bir zamanlar ölü derileri vücuttan uzaklaştırmak için fırça yerine keseye benzeyen işlenmiş kumaş kullanılırdı. Kumaşın yumuşak yapısı, fırçanın sert kılları gibi cildinizde günlerce kalan kızarıklar yaratmaz.
Epilasyon artık sıklıkla makinelere bırakılsa da, eski tariflerin sağladığı yararlar hala geçerli. Şekerden yapılan ağda, doğal ve saf içeriğiyle cildi beslerken, yanma riski oluşturmamasıyla oluşabilecek izlerin önüne geçiyor. Ayrıca şeker cildi beslediği gibi epilasyon işlemi sırasında cildi kurutmaz.
Gülden yapılan krem cildin uzun süre yumuşak kalmasını sağlarken güzel kokusuyla etkisi bütün gün süren bir tazelik hissi yaşamanızı sağlayacak.
Bal, güzellik için binlerce yıldır kullanılıyor. Cildin yanı sıra, vücudun istenmeyen bölgelerindeki yağlanmalar için de kullanmak mümkün. Selülitli bölgeye düzenli olarak balla masaj yaparak bu kötü görüntüden kurtulabilirsiniz. Selülitli bölgeye bal sürüp avuç içinizle daireler çizerek yavaşça masaj yapın. Bal maskesiyle yapacağınız masajın faydasını kısa sürede göreceksiniz.
Saçların sağlıklı bir şekilde uzamasına yardımcı olan kına ve basma, yüzlerce yıldır olduğu gibi günümüzde de sıkça tercih ediliyor. Kına ve basma, saçların yapısını güçlendirirken, kepek oluşumunu önlüyor ve saçlara doğal bir parlaklık veriyor. Saç boyalarında meydana gelen yanma vakaları ise, kına ve basma kullanımında görünmüyor.
Saç için hangi besleyici maskeyi düşünürseniz düşünün, temel malzeme her zaman yumurtadır! Yumurta saçları güçlendirmek ve kaybolan o doğal parlaklığı tekrar kazandırmak için eşsiz bir malzemedir. Yumurta maskesinin püf noktası, saçlarınıza kökten uca kadar masaj yaparak sürmekten geçiyor. Masaj işlemi bittikten sonra 30 ila 40 dakika bekleyin ve bu maskeyi düzenli olarak tekrarlayın.
Emzirme dönemindeki anneler göğüs uçlarındaki yanmayı ve ağrıyı geçirmek için yüzlerce yıldır lahana yapraklarından faydalanıyorlar. Sütyen ve göğüs ucu arasına sıkıştırılan lahana yaprakları, göğüs uçlarındaki acıyı ve sızlamaları dindirirken, tahrişi önlüyor.
Kimin aklına ne zaman ve nasıl geldi bilinmez, ancak bulaşık yıkadıktan sonra ellerde oluşan bozulmayı önlemek için ekşi krema kullanmak yüzlerce yıldır uygulanan bir yöntem. Bu yöntemi her yıkamadan sonra tekrarlayabilirsiniz.
Limonun halihazırdaki faydalarını saymakla bitiremediğimiz bir gerçek. Her ihtiyacımız olduğunda Hızır gibi imdada yetişen limon bu sefer de saçlar için yardıma koşuyor. Kına ve basma kullandıktan sonra saçlarınızın rengini fazla koyu bulursanız, limon suyunu saçlarınızın rengini açmak için kullanabilirsiniz.
Parlak cilt, güçlü saç veya selülitle mücadele… Amacı ne olursa olsun kil yüzlerce yıldır kadınları yarı yolda bırakmıyor. Kille yapılan maskeler doğal yapıları sayesinde kimyasal muadilleri gibi alerjik reaksiyonlara sebep olmuyor.