Medstar Antalya Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Serkan İlhan, kadınlarda denge bozukluğunun, boyun ve sırt ağrısı nedenlerinin, ‘büyük memeden’ dolayı oluştuğunu söyledi.
Hastanın kilo ve boyuna göre, meme boyutunun da değiştiğini dile getiren İlhan, büyük ya da küçük memenin, hastanın kilo ve boyuna göre değerlendirildiğini belirtti.
Antalya’da yaşayan büyük ve sarkık memeli kadınların, yaz aylarında meme altında pişik ve kötü kokular gibi sorunlarla karşılaşabileceğini söyleyen Serkan İlhan, “Hatta doku enfeksiyonlara sebep olabilmektedir. Hastalar bu durumun bazen farkına varırlar, bazen bir fizik tedavi doktoruna boyun ağrısı şikayetiyle gittiklerinde doktorun ağrının nedeninin büyük meme olmasını söylediğinde bize başvurabilirler. Genelde hastalar kendilerine uygun iç çamaşırı bulamıyor. Özellikle sütyenlerinin omuzlarında iz yaptığı, ağrı yaptığı şikayetiyle başvuruyorlar” dedi.
Hastanın, büyük memeleri nedeniyle istediği elbiseyi giyemediğini kaydeden İlhan, bu durumun hastayı zorladığını ifade etti. İlhan, “Kadınlık hissinde bir azalma oluyor. Öz güveninde bir sıkıntı yaşıyor. Hasta bize başvurduğunda bu ameliyatları yaptığımızda hastanın benliğinde ve öz güveninde artış görmekteyiz. Hastalar genel olarak omuzlarındaki ağrının hafiflediğini söylüyor. ‘Bu ameliyatı neden daha önce olmadım?’, ‘Neden daha önce aklıma gelmedi?’ gibi şeyler söylüyorlar” diye konuştu.
Liposakşın’a ilginin oldukça fazla olduğunu dile getiren Serkan İlhan, her 2 hastadan 1’inin liposakşın ameliyatına ilgili olduğunu kaydetti.
Hastaların kilo aldığında yağlanma şikayeti nedeniyle doktora başvurduğunu söyleyen İlhan, sözlerine şöyle devam etti:
“Özellikle erkeklerde fazla kilo alıp verme sonrası, meme bölgesinde çok fazla kiloyla birlikte, yağ kalabilmekte. Yaptıkları sporla da bunu veremiyorlar. Böyle durumlarda erkek hastalara uyguladığımız liposakşınla dirençli bölgeyi alıyoruz. Kadınlarda yine göbek çevresinde yağlanma daha fazla oluyor. Basenleri geçen bölgede daha fazla olabiliyor. Kilo alıp verme sonrasında bölgedeki yağlar yapılan spora rağmen gitmeyebiliyor. Basit bir yürüyüş, spor, koşu ve yüzme gibi egzersizlerle gitmiyor. O bölgedeki yağları da liposakşın tekniğiyle alıyoruz. Ancak bu ameliyatın getirdiği risklerde var. Tamamen korkmadan herkesin yaptırabileceği bir seçenek de değil. Öncelikle hastaların sağlıklı beslenmesini, spor yapmasını tercih ediyoruz. Bunlara rağmen dirençli bir yağlanma varsa hekimlerden yardım istemesi talep ediyoruz.”
Antalya’nın sağlık turizminde, İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer aldığını söyleyen İlhan, “Çok fazla hasta geliyor. Gelen hastaların en sık sorduğu ameliyatlar; burun, meme büyütme-küçültme ve liposakşın ameliyatları. Liposakşının içerisinde yer alan ameliyatların bir kısmı, ‘Brezilya poposu’ dediğimiz ameliyat. Aldığımız yağları popoya vererek, Brezilya ırkında olan kalçanın geniş olduğu görüntüye sahip olmaktır. Bu konuda talep çok yoğun. Hasta isterse yapıyoruz. Ancak bu ameliyatın getirdiği risklerde var. Hastaya bu konuları anlattıktan sonra kendimizi güvende hissettiğimiz birinci sınıf hastanelerde bu ameliyatları yapmayı tercih ediyoruz. Merkezimizde güvenilir ve deneyimli bir hastane. Bu konuda çok başvuran var” ifadelerini kullandı.
Türklerin, Brezilya poposu ameliyatına ilgi gösterdiğine dikkat çeken İlhan, şu ifadeleri kaydetti:
“En çok Kim Kardashian poposu örnek gösteriliyor. Onun vücuduna benzer bir yapıya sahip olmak istiyorlar. Hastalara genelde Kim Kardashian fotoğrafını açıp, bunun çok da estetik görünmediğini, abartılı bir görüntü olduğunu, yaşla beraber insanın bütün dokularının sarkmaya başladığını anlatıyoruz. Sarktığı zaman da görüntünün şimdi durduğu gibi durmayacağını, daha kötü bir görüntüye sahip olacağını anlatıyoruz. Hastayı gerçekten sosyal medyada ve basında anlatılan kişilerin gerçekten de estetik olmadığına ikna etmeye çalışıyoruz. Bizim yapacağımız işlemin hastanın beklentisinin karşılamayacağını düşündüğümüz zaman bu ameliyatları yapmıyoruz."
Her hastaya bu ameliyatı neden istediğini sorduklarını ifade eden İlhan, "Ancak hastalar bazen ketum olabiliyor. Ameliyat sonrasında karşılaştığımız hastalar oluyor. Kadınların Brezilya poposu gibi işlemleri eşinin zorlamasıyla da yaptırmak için bize başvurduğunu gözlemliyoruz. Kişinin benlik duygusu kendisine aittir. Başkasına güzel görünmek için ameliyat olması, bu riskleri alması doğru bir durum değildir. Bunun farkına vardığımızda ameliyatı yapmıyoruz. Ameliyat sonrası süreçlerde katlanması gereken durumlara uymuyor. Hasta ameliyat sonrası mutsuz oluyor. Başkasının yönlendirmesiyle, eşinin istemesiyle estetik bir ameliyatı yaptırmamasını tavsiye ediyoruz. Hastanın benlik duygusunun ameliyattan sonra artmasını önemsiyoruz. Bu konularda eşin, çevreni ve sosyal medyanın baskısı var. İnsanlar doğal olmayan, estetik olmayan sadece popüler olan ameliyatlar için başvurabiliyor” diye konuştu.