Geçmişte Türk filmlerine bile konu olan yurt dışında estetik ameliyat olgusu tersine döndü. Sağlık turizmi bu alanda o kadar ilerleme sağladı ki başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Ortadoğu, Asya ve Amerika'dan pek çok hasta kaliteli ve ucuz operasyonlar için Türkiye’yi seçiyor. Bu hastalar arasında en dikkat çekenleri karın gerdiren, yağ aldıran Avrupalı gurbetçiler. Avrupa’da yaklaşık 10 bin Euro olan operasyon bedelinin yarısını Türkiye’de ödeyen hastalar hem tatil yapıyor hem de aldıkları kiloları veriyor.
Türkiye’de estetik cerrahisi, sağlık turizminin belki de en önemli sacayaklarından biri oldu. Doğal sağlık imkânları kadar son yılarda öne çıkan bu alan ilginç verilerle adından söz ettirir hale geldi. Avrupa ülkelerinde Türkiye’ye gelip sağlık arayanların oranı biliniyor. Ancak bu rakamlara Azerbaycan, İran, Kuzey Irak gibi bölge ülkeleri de eklenince sunulan hizmetin kalitesi ve alınan sonuçlar daha çok konuşulmaya başlandı.
Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. İbrahim Oskui, bu alanda ismi öne çıkan bir doktor. Kendi ifadesiyle dünyanın diğer ucundaki Avustralya’dan bile hastası var. Karın germe ve yağ aldırma operasyonlarında alınan kitle itibariyle dünyada bir örneği daha yok. Hal böyle olunca hem hastası hem de veri bilgisi artmış.
Oskui, estetik cerrahide yapılan bazı ameliyatların dünyada sadece Türkiye’de yapılabildiğini belirterek, her yerden hasta gelmesinde bu başarının yanında sunulan hizmetin daha ucuz ve kaliteli olmasının yadsınamayacağını söyledi. Türkiye’deki istikrar ve huzur ortamının da gelen hastaların algılarını doğrudan etkilediğini belirten Oskui, “Hastalar aradıkları huzur ve kaliteli ortamı Türkiye’de buluyor.” dedi.
ESTETİK AMELİYATLARI AVRUPA’NIN YARI FİYATINA
Avrupa’dan gelen hastaların Türkiye’deki fiyatları uygun bulduğunu belirten Oskui, “Oradaki fiyatların yarısı kadar hatta altında rakamlarla daha kaliteli hizmet veriyoruz” dedi. Oskui, Avrupa’dan Türkiye’ye gelen hasta profilini ve irtibat sağlama şeklini şöyle anlattı: “En büyük hasta gurubumuz Avrupa’dan. Bunların başında Almanya gelir. Özellikle kadınlar doğum sonrası ve yaşa bağlı bozulmalara karşı daha fazla estetik talep ediyor. Avrupalılara en çok yüz gerdirme, kaş ve alın gibi ameliyatlar, orta yaşlılarda daha çok karın gerdirme ve meme estetiği yapıyoruz. Gençlerde ise burun ve kulak ameliyatları ilk sıralarda geliyor. Bugün oralardaki Türklerin komşuları, arkadaşları, yakınları da gelmeye başladı. Avrupalılar zaten yıllardır gelir ama buna Azerbaycan, Irak, İran, Arap ülkeleri de buna eklendi. Hatta Avustralya’dan, Kanada’dan, Amerika’dan bile hastamız var. Bunlar hakikaten mutlu gidiyorlar ve onlar da arkadaşları vasıtasıyla bizim hasta sayımızı her geçen gün biraz daha artırıyor.”
Oskui, Türkiye’ye gelen hastaların bir taşla iki kuş vurduklarını, hem tatil yapıp hem de Avrupa’da aldıkları kiloları İstanbul’da verdiklerini kaydetti. Oskui, “Amerika’da her üç kişiden birisi şişmandır. Avrupa’da öyle değil, Ama oradaki Türklerde ciddi şişmanlık sorunu var. Gurbetçiler orada kilo alıp ya da yiyip, Türkiye’de o kiloları atıyorlar, ondan kurtuluyorlar.” ifadelerini kullandı.
'ESTETİK KEYFİ DEĞİL, GEREKLİ'
Estetik ameliyatların kimi zaman aileyi, kimi zaman da kişinin ruh dünyasını kurtardığını anlatan Oskui, “Bir göğsü olmayan bir kadını düşünün. Psikolojik durumu berbattır, aynı şekilde benzer bir sorunu olan erkeğe erkek bile denilmez. Biz onların hem yağlarını alıyoruz, hem de vücutlarını düzeltiyoruz. Psikolojileri de bu sayede düzelmiş oluyor.” diyerek ameliyatların önemine işaret etti. Yaşam şekli ve alışkanlıkların yağlanma riskini artırdığının altını çizen Oskui, her yere araba ile gitme, spordan ve egzersizden uzak kalma gibi etkenler nedeniyle bu tip ameliyatların zorunlu hale geldiğini söyledi.
Hastalarından aldığı tepkileri de anlatan Oskui, “Öyle dualar edenler var ki şaşırırsınız. Kimi bozulan evliliğini bu sayede kurtarıyor, kimi bekârken düzelen özgüveni ile evlenip yuva kuruyor. Almanya’dan gelen ve defalarca ameliyat olan bir kadın hastam da aynı şekilde bastonla geldiği ameliyattan yürüyerek çıkmıştı.” dedi.