Bitlis’te Siirt fıstığı yetiştiriciliği projesi kapsamında açılan kursa katılan 251 kursiyere belgeleri takdim edildi.Bitlis Kültür Merkezinde düzenlenen sertifika töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Proje hakkında bilgilendirme konuşması yapan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Fatih Asak, il merkezi, Mutki ve Hizan ilçelerinde eğitime katılan kursiyerler tarafından 100 bin yabani menengiç ve bıttım ağacının budama ve aşılama projesine başlanıldığını ifade etti. Asak, “Yabani menengiç ve bıttım potansiyeli yüksek olarak tespit edilen Bitlis merkezde, Mutki ve Hizan ilçelerimize bağlı köylerde yaşayan 251 vatandaşımıza projenin ilk ayağı olarak teorik eğitimler verilmiştir. Bugün burada projemizin birinci aşamasının çıktısı olarak teorik eğitimlerini başarıyla tamamlamış 251 üreticiye sertifikalarını takdim edeceğiz. Teorik eğitimlerini tamamlayan 251 üreticimize Mart ve Nisan 2017 tarihinden itibaren uygulamalı budama eğitimi ve haziran-temmuz aylarından itibaren ise uygulamalı aşılama eğitimi verilecektir. Proje kapsamında sertifika almaya hak kazanmış üreticiler, İş-Kur tarafında istihdam edilmeleri planlanacaktır” diye konuştu.İl Gıda ve Tarım Hayvancılım İl Müdürü Asak, valilikçe 50 bin TL bütçe ayrıldığını da sözlerine ekleyerek, şunları söyledi:“Bitlis Valiliğimiz tarafından ayrınla bütçe mart ayından temmuz ayına kadar sürecek budama eğitimi ve akabinde yapılacak aşılama faaliyetlerinde kullanılacaktır. Projenin hayata geçmesiyle birlikte birçok aileye gelir kaynağı teşkil edecek fıstık yetiştiriciliği yaygınlaşarak ilimiz ekonomisine katkı sağlayacaktır. Projenin başarıyla tamamlanmasına müteakip aşılama sonrası 5 ve 6. yıllarda ortalama 20 kilo verim verecek olup, 100 bin fıstık ağacının yıllık veriminin toplamda 2 bin ton olacağı ön görülmektedir. Bu da yıllık Bitlis ekonomisine 50 milyon TL’nin girmesine eş değer olacaktır.”Sertifika törenine katılan Bitlis Valisi Ahmet Çınar ise, çiftçileri bilgilendirmeyenin kul hakkı yemiş gibi olacağını söyledi. Çınar, “İnsanlar şehirleştikçe ve zenginleştikçe şehirlerde yaşamaya başladıkça giderek artan bir gıdaya ihtiyaç duyuyor. İmkanlar artıkça çeşitlilik miktarı da artıyor. Dolayısıyla yemeden içmeden yaşayamayacağımıza göre bu sektör günümüzün ve geleceğin en büyük ve en önemli sektörüdür. Bunu hepimizin görmesi lazım. Teknoloji gelişiyor, araç gereç değişiyor, bilim gelişiyor. Köylerimizde çok şükür kimi hızlı kimi yavaş ama buna ayak uyduruyor. Son teknoloji araç ve gereçlerle çiftçilik artık modern bir şekilde yapılan bir meslek oldu. Tabi insanlar gelişip zenginleştikçe sağlıklarını ön plana koyuyorlar. Sağlıklarını ön plana koyduklarında organik ürünlerden yemek istiyorlar. İnsanlar paradan yana sıkıntı yaşamazken ürün bulmaktan yana sıkıntı yaşıyorlar. Tarım sektörü; geleceği en önemli, en stratejik ve en büyük sektör olacaktır” ifadelerini kullandı.Tembelliğinde bir hıyanet olduğunu belirten Vali Çınar, “Mesela tarımı konuşursak çiftçiyi bilgilendirmemek bir hıyanettir. Çiftçiye yön vermemek, ona destek olmamak, emin olun ki hem kul hakkı yemektir hem de ahlaksızlıktır. Dolayısıyla hepimizde artık eski devlet anlayışı yok, yeni devlet anlayışı var. Biz sizlere, halka ve Bitlislilere hizmet etmekten gurur duyan yeni devlet anlayışına sahip kişileriz” diye konuştu.Menengiç ve bıttım ağaçlarının budama ve aşılama için Siirt’ten yalvar yakar adam getirdiklerini ifade eden Vali Çınar, “Siirt’ten getirdiğimiz 9-10 adam yılda 15 bin ağacı ancak budayıp aşılıyordu. Dedim ki bu aşılama zor bir iş mi? ‘Hayır’ dediler. O zaman dedik bu işler için bir kurs açalım dedik. Şu anda 250 budama ve aşılama yapacak çiftçimiz var. Allah’ın izniyle yıllık 15 binleri 100 binlere çıkaracağız. Allah toprak vermiş, imkan vermiş, ağaç vermiş, bize düşen ise hep birlikte çalışmaktır. Sizden bir ricam var. Yapacağınız işi gönülden yapın, geleceği düşünerek yapın, o dağlarda bayırlarda eserinizin büyüyeceğini düşünerek yapın, Allah rızası için çocuklarınızı düşünerek yapın. Çiftçilerimiz için çok imkanlar var gidip sormanız lazım. Devletimiz Allah zeval vermesin son yıllarda bütün kesenin ağzını açmış durumdadır. Yeter ki iş yapan, yapabilen ve uğraşan kişiler olsun. Çalışmazsak kaynak boşa gidiyor. Üretmezsek sıkılıyoruz. Şöyle dönüp de arkamıza baktığımız zaman, başımızı yastığa koyduğumuz zaman güzel işler yaptıysak eğer huzur buluyoruz. Yoksa boşa geçmenin sıkıntısını, huzursuzluk olarak farkında olarak ve olmadan ömrümüzü tüketiyoruz. Dürüstlük esas çalışma ve çok çalışmak dürüstlüğün gereğidir. Komşu hakkın dürüstlüğün gereği üretmek dürüstlüğün gereği hepsi ibadettir” şeklinde konuştu.Konuşmaların ardından eğitime katılan 251 kursiyere başta Vali Çınar olmak üzere vali yardımcıları ve diğer katılımcılar tarafından sertifikaları verildi.