Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Zerrougui, "Kamplarda eksiklikler olduğunu düşünmüyorum. Türkiye, yapabildiğinin en iyisini yapıyor. Bu konuda bir tereddüt yok. Buradaki kişiler evlerinden, ailelerinden, topraklarından, vatanlarından kopmuş, gelmiş ve geçici olarak burada bulunuyorlar" diye konuştu. Çocukların eski düzenlerinde olduğu gibi belki okula gidemediklerini, eski hayatlarına devam edemediklerini ifade eden Zerrougui, ancak her türlü yardıma ulaştıklarını vurguladı. Uluslararası camia olarak görevlerinin, Türk hükümetine ve diğer ülkelerdeki hükümetlere aynı şekilde desteği genişletmek ve artırmak olduğuna işaret eden Zerrougui, şöyle konuştu: "UNICEF aynı zamanda diğer Birleşmiş Milletler Kurumları, Mülteciler Yüksek Komiserleri de dahil olmak üzere diğer kamplarda da çalışıyor. Mesela Dünya Gıda Programının yemek kartı programı var. O kart dahilinde mülteciler kendi istekleri doğrultusunda yemeklerini yapıp, pişirebiliyor. Bu çok motive edici bir faktör. Bu konudaki eksiklikler destek olarak sağlanmış durumda Türk hükümetine. Bu gibi konularda isteğimizi daha çok genişletmek üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz fakat tabi ki bizim de tüm ihtiyaçları karşılama gücümüz olmayabilir ama işbirliğimizin devamı açısından bugün buradayım."