Eskişehir Melahat Ünügür Ortaokulu öğrencileri, Halep’deki kardeşleri için topladıkları ihtiyaç malzemelerini kendi illeri ile paketleyerek uzun yolculuğa hazır hale getirdiler.Halep’de yaşananlara Türkiye seyirci kalmamaya devam ediyor. Bu kapsamda son olarak Eskişehir Melahat Ünügür Ortaokulu öğrencileri örnek bir davranışa imza attı. "Eskişehir’den Halep’e Yol Açın" projesi ile öğrenciler, aile bireylerinin desteğini alarak tonlarca yardım malzemesi topladı. Toplanan ürünler arasında temizlik malzemesi ve bakliyat ürünlerine ise öncelik verildi. Bugün kampanya kapsamında okullarında bulunan ihtiyaç malzemelerini paketleyen ortaokul öğrencileri, kendi kardeşlerine olan desteklerinin devam edeceğini söylediler. 7. sınıf öğrencisi Berke Bayrak ise, Halep’e empati kurarak yaklaştığını belirtti. Bayrak, "Düşünüyorum, empati kuruyorum. Bize aynısı olsa, nasıl olurdu? Çok üzüntülü bir durum. Elimizden gelen yardımı yapıyoruz. Annemle birlikte nohut, pirinç, tuz gibi gıdaları alarak getirdik. Evde hazırladık şimdi de arkadaşlarımız paketlemesini yapıyor" dedi."Savaş çıkaran insanların amaçlarının ne olduğunu cidden anlayamıyorum"Yardım kampanyası hakkında düşüncelerini aktaran bir başka 7. sınıf öğrencisi Buse Kılınç, Halep’de bulunan yaşıtlarının eğitimden geri kaldığını ifade etti. Yaşıtlarının yaşadığı sıkıntılara da değinen Kılınç, "Ben bu yardım kampanyasına öncelikle çok sevindim. Orada bulunan yaşıtlarım okuyamadıkları ve ihtiyaçları olduğu için çevreme de bilgi vererek, okula getirebildiğim kadar yardımı getirdim. Okulumuzda elimizden geldiği kadar yardım topladık ama tabii ki topladıklarımız da tamamen yeterli olmayacaktır. Bizim dışımızdaki okulların da bu yardım kampanyalarını düzenleyerek, oradaki arkadaşlarımıza yardım etmelerinin gerektiğini düşünüyorum. Cidden oradaki arkadaşlarım için çok üzüldüm ve endişelendim. Aynı yaşlardayız, farklı ülkelerdeyiz. Ben burada elimdeki imkanları değerlendirip okulumu okurken, onlar savaşın ortasında aç ve giyecek bulamayacak şekildeler. Okula da gidemiyorlar. Savaş çıkaran insanların amaçlarının ne olduğunu cidden anlayamıyorum. Herkesin eşit olması gereken bir dünyada, kim kimden kendisini üstün görüyor da bu savaşları başlatıyor, anlamıyorum. Umarım onlar da kısa sürede bu bilince varırlar" şeklinde konuştu."Bu kampanya diğer okullarımızda da devam ediyor"Kampanyaya destek olan öğrencileri kutlamak için Melahat Ünügür Ortaokulu’nu ziyaret eden Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, diğer okulların da sürece dahil olduğunu aktardı. Başyiğit, "Eskişehir Valiliğimiz ve Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün himayelerinde başlattığımız, AFAD ile iş birliği içerisinde yürüttüğümüz, ’Bir sınıf, bin lokma’ projesiyle 2 hafta önce bir yardım kampanyası başlattık. Bu kampanya kapsamında yaklaşık olarak şu ana kadar, 180 bin liralık bir un parası ilçemizdeki okullarda toplandı. Bu da 6 TIR dolusu una tekabül ediyor. Bugün burada, bu kampanyanın devamı olan ’Eskişehir’den Halep’e yol açıyoruz’ kampanyasına Melahat Ünügür Ortaokulumuzdan destek geldi. Daha önceki kampanya nakdi yardımdı, bugün buradaki kampanyada ise bir ayni yardım sınıfını görüyorsunuz. Bu kampanya diğer okullarımızda da devam ediyor. İnşallah o okullarımızda da, buradaki kadar kapsamlı sonuçlar elde edeceğimize ben inanıyorum" diye konuştu."İnsanlık orada gerçekten ölüyor"Melahat Ünügür Ortaokulu Müdürü Ahmet Berberler ise, öğrencilerin ve velilerin kampanya sürecinde çok hassas davrandıklarını sözlerine ekleyerek, konuşmasını şu şekilde tamamladı;"Sağolsun öğrencilerimiz ve velilerimiz, yardım kampanyası konusunda çok hassas davrandı. Zaten milletimizin en önemli özelliklerinden bir tanesi de budur. Her zaman bizim milletimiz mazlumun yanında olup, zalimin karşısına dikilmeyi bilmiştir. Daha çok dayanıklı gıda maddeleri dediğimiz bakliyatlar, sıvı yağ ve onun yanında özellikle temizlik malzemesini bugün gönderiyoruz. Orada temizlik malzemesine de çok ihtiyaç varmış. Bebek bezi göndermeyi de ihmal etmedik. Osmanlı’dan bu yana Anadolu coğrafyasında yer alan bin yıllık bir kültürümüz var. Önceden Halep, İstanbul ve Gaziantep gibi bizim topraklarımızda olan bir şehirdi. Belki o dönemlerdeki anlaşmalar farklı yapılmış olsaydı. Bizim 82., 83. ve 84. vilayetlerimizden birisi olacaktı. Her şeyi bir kenara bırakalım, Müslüman kardeşimiz onlar bizim. Buna daha geniş bir çerçeveden bakacak olursak, insanlık orada gerçekten ölüyor. Bizde bunları çocuklarımıza anlatıyoruz. Bugün onların başına gelen, yarın bizim de başımıza gelebilir."