İstanbul’da düzenlenen arıcılık kongresinde dünya 3’üncüsü olan Bitlis karakovan balının hasadı yapıldı.Türkiye’de sadece Bitlis’te hayvan gübresi ve külle yoğrularak yapılan kovanlarda bal hasadına başlandı.Türkiye’de en geç hasat yapılan illerinde başında gelen Bitlis’te balın kalitesini bilimsel olarak biraz daha öne çıkarıyor.Kovanlarda kuluçka döneminin sona ermesi gerektiğini belirten Bitlis Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkan Medeni Avcil, karakovan balında hasadın havalar soğuduktan sonra yapılması gerektiğini söyledi. Avcil, "Hasat yapıldığı zaman balın kovandan alındığı zaman kırılıp dağılmaması için balın sertleşmesi gerektiğini bunun içinde son baharda hasat yapılması lazım. Bu yıl dünya ölçeğinde kalite ödülü olan Bitlis karakovan ballarının hasadına başladık. İlimizde ve ilçelerimizde yaklaşık 40 bin civarında karakovan varlığına sahibiz. Bunların bir kısmı sepet karakovanlar diğer bir kısmı ise gübreden ve külden yoğrulmuş kovanlardır. Bu yıl kovan başına ortalama 3 kilo bal elde edildi. Geçmiş yıllarla kıyaslandığında iyi bir rakam sayılır. Bilindiği üzere Bitlis balı dünyada bütün emsallerinden daha üstün özelliklere sahiptir. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da düzenlenen Dünya Arıcılık Kongresinde Bitlis’ten Tulliana firmamız dünya 3. olarak ayrıca daha önceki platformlarda yine dünya dereceleri ile Bitlis balının almış olduğu ödüller var. Bu karakovanların bir çoğu organik usullerle yapılmaktadır. Bu yıl 28 işletmemiz Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün ve Bitli Arıcılar Birliğinin birlikte yürüttüğü bir proje ile bunların bir çoğunu belgelendirip sertifikalandıracağız. Önümüzdeki dönemlerde dünya ölçeğinde kalitesini ispatlamış Bitlis balının da sertifikalı ve belgeli olarak üretimine başlayacağız. Bitlis karakovan balı elde ettiği bitkisel kaynaklar nedeni ile üstün bir özelliğe sahiptir. Bilindiği üzere bal hem kutsal kitaplarda hemde bilimsel kaynaklarda da bir şifa kaynağı olarak bilinmektedir. Bitlis’teki endemik bitki türlerinin çokluğu sebebiyle de Bitlis balı bir şifa niyetindedir" dedi.İstanbul’da düzenlenen Dünya Arıcılık Kongresinde dünya 3’üncüsü olan Bitlisli balcı Ferhat Naci Ersan ise "Bitlis’in geleneksel üretim tarzı olan karakovan arıcılığını ve balcılığını hemen hemen Bitlis’in kültüründe yer alan bütün mahallelerde evlerde arıhane veya paşedin diye tabir ettiğimiz bu yerlerde geleneksel olarak üretilirdi. Bunlar ticari amaçla değerlendirilmezdi. Eş, dost, ahbap ziyaretleri hasta ziyaretlerinde değerlendirilirdi. Ama günümüzde ticari bir değere, ticari bir potansiyele sahip olan karakovan balımız çok önemli bir değere sahiptir. İlimizin en önemli tarımsal girdilerinin başında geliyor. Bizim balımız çok kalitelidir diyoruz çünkü bunu da ispatladık. Dünya Arıcılık Kongresinde Bitlis ilinden katıldığım balla poliflora dalında dünya 3’üncüsü oldum. Bal en büyük antioksidandır çünkü bünyesinde hiçbir şekilde mikrop barındırmaz. Bunları bizler değil de bilim adamları söylüyorlar. Alternatif tıpta balın çok şifa kaynağı olduğunu özellikle diyabet hastaları içinde çok önemli bir değer olduğunu çünkü doğadan elde edilen tek kıymetli ve uzun ömürlü bir üründür" dedi.