Suriye’nin Halep kentindeki Müslümiye Cezaevi’nde 33 aydan bu yana tutulan 11 çocuk babası Murat Nadir Sıhhat (48), Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki ailesine kavuştu.Murat Nadir Sıhhat, 2011 yılında Kurban Bayramı’ndan üç gün önce Suriye’ye gittiğini ve orada kendisini eylemci sandıkları için Suriye cezaevine koyduklarını söyledi.Suriye’ye çocuklarına bayramlık almak için gittiğini anlatan Sıhhat, “Suriye’de o sırada olaylar daha yeni meydana geliyordu, bizi de eylemci sanıp alıp cezaevine koydular. Ne bir tutuklama kağıdı ne bir mahkeme olmadan 3 yıl bizi cezaevinde yatırdılar. Şu an kelimeler boğazıma düğümleniyor, çok büyük acılar çektik” dedi.Kaldığı yerde elektrik olmadığını, açlık ve susuzlukla mücadele ettiğini anlatan Sıhhat, "Kaldığım süre boyunca açlıktan ortalama 5’i Türk 900 kişi öldü. İnsanların çoğu açlıktan verem oldu. İlaç yok, doktor olmadığı için cezaevinde çok sık ölümler oluyordu" diye konuştu.Sıhhat, ayrıca cezaevine isabet eden mermilerden dolayı da yaklaşık 650 kişinin yaşamını yitirdiğine şahit olduğunu anlattı.Aynı cezaevinde kendisiyle birlikte yaklaşık 30 Türk vatandaşının tutulduğunu belirten Murat Nadir Sıhhat, "Halep’in Müslümiye Cezaevi’nde 5 Türk yaşamını yitirdi. Toplam 25 kişi hayatta kaldı. Müslümiye Cezaevi’nin tahliyesi sebebiyle çıkarılarak geçici olarak yaklaşık 25 gün tutulduğumuz yerde, birinin yardımı ile benimle birlikte 7 Türk vatandaşı özgürlüğümüze kavuştuk. Fakat geride 17-18 Türk vatandaşı daha cezaevinde tutsak. Türkiye Cumhuriyeti’nden onların kurtarılması için yardım bekliyorum” dedi.Türkiye’ye adım atıncaya kadar kurtulduğuna sevinemediğini dile getiren Sıhhat, "Geldikten 3 gün sonra dahi kurtulduğuma, evimde olduğuma inanamadım yaşıyor muyum diye. Çocuklarıma kavuştum. Çok mutluyum Allah’ıma hamdolsun. İnşallah bir daha böyle acılar yaşamayız" diye konuştu.Murat Nadir Sıhhat’in kız kardeşi Nadire Akar ise, "Rabbime binlerce şükür, orada kalanlara da Allah yardım etsin. Biz kardeşimize kavuştuk. Allah oradakilerin yardımcısı olsun. Sevincimi tarif edemem ancak yaşanılır" diyerek böyle bir üzüntünün bir daha yaşanmamasını diledi.