Venedik’in dünyaca ünlü gondol sefasına, Çanakkale’den bir marka imzasını atıyor. Gondol kürekleri, Çanakkale’nin Biga ilçesinde yaşayan Ekrem Esen tarafından üretiliyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) işletme bölümü mezunu Esen, dede mesleği kürek ustalığını üçüncü kuşak olarak sürdürüyor.Kuzeydoğu İtalya’da bulunan Venedik, dünyada gondollarıyla tanınıyor. Venedik gondolları ise, Çanakkaleli bir işletmecinin imzasını taşıyor. Çanakkale’nin Biga ilçesinde yaşayan Ekrem Esen, dede mesleği olan kürek üretimini 3 kuşaktır sürdürüyor. Esen, Biga’da ürettiği kürekleri, İstanbul’da bayi üzerinden Venedik’e gönderiyor. Bu küreklere, Venedik kadar Almanya, Katar, İsviçre ve Hollanda gibi ülkelerden de büyük rağbet var. Çocukluğundan beri bu işin içerisinde olduğunu anlatan Ekrem Esen, üniversiteyi bitirdikten sonra, dede mesleğini sürdürmeye karar verdiğini söyledi. Esen, “Kendi işim olduğu için zaman geliyor günde 22 saat çalıştığım oluyor" dedi. Düzce ve Sakarya’dan yıl içinde getirdiği 6 tır kayın ağacını işleyip sandal küreği ürettiğini belirten Esen, bunları da 180 toptancıya sattığını ifade etti. Yılda 4 bine yakın bot ve sandal küreği ürettiği dile getiren Esen, "Bunları, Marmara Bölgesi’nde İstanbul, Ege Bölgesi’nde İzmir, Karadeniz Bölgesi’nde de tekne malzemeleri satan bayilerimize veriyoruz. İstanbul’daki bayilerimiz de ürettiğimiz kürekleri Almanya, Katar, İsviçre, Hollanda ve Venedik’e gönderiyor" şeklinde konuştu.Esen, ürettiği küreklerin önemli bölümünün Venedik’teki gondollarda kullanıldığını vurguladı. Ürünü oluştururken 50 işlemden geçirdiğine işaret eden Esen, “Sonbaharda aldığım ham maddeyi, Mart başından Ekim sonuna kadar işliyorum. Küreklerimin garantili satışını yapmak bana büyük keyif veriyor. Bir çift küreği yarım günde tamamlıyorum. Kürek yapımında en zorlanılan kısım sapıdır. Yanlış bir planya vurduğum anda küreğin şekli bozulabilir. Tek kürek planyada 7 defa elden geçiyor" diye konuştu.Türkiye’de bu işi bir tek kendisinin yaptığını, buna rağmen finansman konusunda sıkıntı yaşadığını da söyleyen Esen, “Öyle zaman geliyor; ağacı buluyorum finans bulamıyorum. Para olunca ağacı bulamıyorum. Kaçırılan fırsat, maliyet haline dönüşüyor. Finansalı tedbir haline getirmek gerekiyor. Devletimiz imalatçılara bir teşvik vermiyor. Başbakanımız, üreten bir toplum olmak istiyor. Ancak başvuru yaptığım kurumlardan bir netice alamıyorum. Üreten Türkiye’nin biz de bir parçasıyız. Kaybolan mesleklere destek verilmesi gerekiyor. Verilmediği taktirde yitirilecek duruma geliyor. Ben destek bulamadığım taktirde bu mesleği bırakmak zorunda kalacağım. Bu işi benden Türkiye’de başka kimse yapmıyor. Dedemden babama, babamdan bana geçen bir meslek, işçilik isteyen sanatı olan bir meslektir bu” dedi.